26 8 7
                                    

kayıp periler için ruhlar rehberi, önsöz

"Elinizde bulunan kitap okuyan herkesin anlayabilmesi için dilsiz olarak yazılmıştır, beyniniz hangi dili tercih ederse o dile göre okunur.

Bu kitaba başlarken, öncelikle sizlere "Kayıp peri kimlere denir?" sorusunun cevabını vermeliyim. Bildiğiniz üzere, homo sapiens türü perilerin aksine yalnızca birkaç yüz bin yıldır var olan oldukça genç bir tür.

İnsanlığın ortaya çıkışından birkaç bin yıl sonra, tam olarak Rom'dan sonra 417B yılında, Peri Yüksek Karar Komitesi, genç olmanın getirdiği akılsızlıkla hareket eden bu vahşi tür ile henüz resmi bir iletişimde bulunmamaya karar vermiştir. Yine de, araştırma yapmak için her yıl binlerce peri Dünya'ya gönderilmek için başvuru yapmaktadır. Başvurular arasından yalnızca en iyi periler seçilir ve bu perilerden kimisi  insan yılı ile birkaç yüzyıllığına orada bulunup geri dönerken, kimisi daha uzun süre bu ilkel yaşam formları ile ilgilenir. Bu kişilere halk arasında "kayıp peri" denmektedir.

Hayatımın bin insan yılını  -bu sayı peri yılı ile on yıldır- Dünya üzerinde geçirdikten sonra, insanlık hakkında elde ettiğim bilgileri bu kitapta derlemeye karar verdim. Dünya'da büyük etki yaratmış imparator, siyasetçi, yazar, sanatçı perilerin aksine oldukça sessiz bir bin yıl geçirdim. Dünya'da yedi farklı kişiliğe girip özellikle Leonardo DaVinci, Abraham Lincoln, Hitler gibi isimlerle tanınan Daniel Bean'in aksine görüntümü -neredeyse- hiç değiştirmeden, oyunlar oynayıp zavallı insanlığın düşük zekasından yararlanmadan bu kitaptaki bilgileri derledim.

Herhangi bir perinin dünya üzerinde ünlü, zengin, yönetici olması yalnızca birkaç ayını alabilir fakat bunu yaparsanız ne eğlencesi kalır ki? Bir insan gibi yaşadığınız -en azından yaşamaya çalıştığınız- zaman bu gezegen oldukça eğlenceli hale gelebiliyor. İnsan öldürmek, zihin kontrolü gibi durumlar peri boyutunda suç kabul edilmese de, insan türünü ve gezegenini tamamen yok etmek ağır cezaları beraberinde getirmekte. "

"Jeon Jungkook." Yeşil kanatlı güvenlik görevlisi gür sesiyle onu çağırdığında Jungkook gergince birçok defa okuduğu kitaba göz gezdiriyordu. Panikle ayağa kalkıp eşyalarını almaya çalışırken yalpaladı, bu sırada korkutucu görevli bavulunu elinden çekip almıştı bile. Yalnızca birkaç dakika önce ailesi bekleme odasına alınmadığı için yaygara çıkarırken, şimdi her şey bitiyordu. Sekiz aylık sürecin sonucunda birazdan Dünya'da olacaktı.
Önünde yeşil kanatlar, sessiz koridorda yürüdüler.

"Bu kapıdan girince senin için ayarlanan evde olacaksın." dedi adam demir kapının önüne geldiklerinde. Jungkook önce parmak izi, yüz tanıma kilidi ve ardından 12 tane kilidi açtıktan sonra beş güvenlik sorusuna cevap verdi. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen kilitleri açarken bir ara vazgeçip eve gidecek gibi olmuştu.

"Evcil hayvanınızın adının baş harfini, anne adının ikinci ve baba adının üçüncü harfini giriniz." C-H-E.

Kapı açıldı, Jungkook her an bayılacak gibiydi. Kapı kolunu yavaşça çekerken bedenindeki güç kayboldu, dizleri titrerken aralık kapıya yaklaştı. Gördüğü tek şey aralıktan sızan mor ışık hüzmesiydi. Eh, en azından kanatlarımla uyumlu, diye düşünürken arkasını dönüp kaçma arzusunu bastırmaya çalıştı. Ki zaten bunu denese bile arkasındaki iri yarı adamın buna izin vereceğini sanmıyordu. Yeşiller hep böyle, biraz anlayışlı olsa şaşırırdım, bir süre kafasındaki düşünceleri bir kenara atıp adamın sinir bozuculuğunu düşündü.

"Giriş saatiniz aylar öncesinden belirlendi, artık girseniz iyi olur." Adam sabırsızca konuştuğunda Jungkook göz devirip düşünmeden içeriye hızlı bir adım attı.

Ne yaptığını fark etmesi bir saniye sürdü. Az önce boyutlar arası geçiş yapan bir portala girmişti. Korkuyla çığlık atıp gözlerini kapatmıştı. Sinir bozucu adam yüzünden düşünmeden hareket etmiş, ne yapacağını bilmiyordu. Gözleri kapalı bir şekilde yolculuğun başlamasını bekledi, hiçbir şey olmuyordu. Belki de bir düğmeye basmalıydı, sakinleşip merakla gözlerini açtığında ise bir evin salonundaydı.

Burası onun salonuydu, onun tasarladığı, eşyalarını onun seçtiği salondu.

Kanatlarına dokundu, burada olduğu sürece yalnız olmadığı zamanlarda artık onları kullanamayacaktı. Buna hazır olduğunu düşündüğü halde duygusal olarak boşluğa düşmüştü, aklı karışıktı ve hiç bilmediği bir yerde yapayalnızdı. Korkuyordu, hiç korkmadığı kadar korkuyordu. İnsanlarla tanışacaktı, onları araştıracaktı, muhtemelen birkaç tanesini kaçırıp deney yapması gerekecekti, ne isterse yapabilirdi fakat ne istediğini bile bilmiyordu.

Nefes alamadığı, kalbinin delicesine attığı bir süre boyunca salonun ortasında oturdu. Bunun için uzun süre eğitilmişti, kendini toparlamalıydı. İnsanlardan daha güçlüyüm, daha zekiyim, diye düşündü. Onların benden korkması gerek. İnsan davranışlarını şimdiden insanlardan daha iyi biliyorum, bu iş gerçekten kolay olacak, artık sinsice gülümsemeye başlamıştı. Geri gelen özgüveni ve gurur duyduğu eğitimi onu sakinleştirmişti.

Yalnızca birkaç saniye sonra evin içinde bir melodi yankılandı, kapı çalıyordu.

Jungkook çığlık atmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kayıp periler için ruhlar rehberi, kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin