Benim adım Gül. Genelde arkadaşları tarafından Rose diye hitap edilen biriyim. Her şeyi artık boş vermiş bir insan olarak hayatımın şansıyla tanışmamı anlatmaya ihtiyaç duydum. İyi okumalar.
-
-
-
"Tamamen geç kaldık gerçekten Gül hadi artık" diye seslenen Zehra'nın isyanlarını duymamazlıktan geliyordum sürekli. Evet bugün bir düğün vardı ve arkadaşım tarafından zorla götürülüyordum. Düğün ise pek haz almadığım komşumun düğünüydü.
Siyah elbisemi giydim, saçlarımı ise yeni boyamıştım, tabi ki favori rengim kızıldı her zamanki gibi. Topuklularımı giydiğim gibi yola koyulduk evdekilerle. Yakın arkadaşım Zehra 'acaba orada yakışıklı bir aday var mıdır?' düşüncesiyle ikimizi de düğüne sürükledi evet. Benim kısa süreli ilişkim yeni bitti ve tabi ki de aklımda bu tür bir düşünce yoktu. Fakat ilgi alanım Fransızlar olduğu için düğünde de Fransızlar olacaktı. Öyle bir boş vermişlik içerisindeydim ki bu bile umrumda dahi değildi.Düğün salonuna vardığımız gibi boş masalardan birine oturdum ve insanların gelişlerini seyrettim. Her insanın yüzüne tek tek baktım hepsi de yüzüme gülen ama arkamdan dedikodumu yapan mahallenin dedikodu kazanlarıydı. Düğün başlayınca kurtlarımızı döktük haliyle. Çok fazla yorgunluk çökmüştü üzerime, sevmediğim insanlarla aynı sahne üzerinde oynamak da samimiyetsizliğimi yine ortaya çıkarmıştı. Birçok kez selfie yapan Zehra ve ablam beni bezdirmişti artık. Bir an önce buradan gitmek istiyordum çünkü artık başım patlayacak dereceye ve insan göremeyecek hale gelmiştim. Cidden bir daha topuklu giymeyeceğime yemin edebilirdim o an.Ta ki seni görene kadar.
Arkadaşlar devamını yazmak istiyorum fakat desteklerinizi bekliyorum :)