Thule Örgütü Ve Zaman Gezmenleri

409 14 0
                                    

Örgüt, adını “Thule Kornen”den almıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Örgüt, adını “Thule Kornen”den almıştı. “Thule”, Izlanda efsanelerindeki batık bir kıtanın  adıdır. Ayrıca, Grönland’ın batısında, halen bir Thule kenti bulunmaktadır. “Kornen” ise, hem yarımada, hem de “boynuz” anlamına gelmektedir. “Thule Kornen”, Thule Yarımadası anlamına gelmekle beraber, Thule kentinin gerçek adı Qaanaak'tir. İki ismi beraber okudugumuzda “Zülkarneyn” (K165) kelimesi açıkça görülmektedir (Aiberg, yaptığımız konusmada bu konuya değinmişti)Thule Örgütü’nün sembolü, çift boynuzlu Viking miğferidir. Kökleri, kayıp kıta “Mu” uygarlığına dayanan bu ögretinin temel taşları , insan psikolojisinin bilinmeyen yanları ve zaman boyutlari idi. Amaçları , “zamanda insan ve taşıt naklini” gerçekleştirerek, Dünyanın kaderini değiştirip üstün bir ırk meydana getirmek ve “üst zekalılarla” diyaloğa geçmekti.

Vladimir Terziski tarafindan hazırlanan “The Secrets of The Third Reich” (Üçüncü Reich’in Sırları ) isimli video filminde, Nazi Thule ve Vril Örgüt üyelerinin, Dünya dışı canlılarla telepatik temas kurduklarını ileri sürülmüştür (S78).
Thule Örgütü’nde, Güneş , “Aryan”larin kutsal sembolü olarak bilinirdi. “Aryan”in lügat anlamı, “Ari Irk” ve Hint-Avrupa dilini konuşan tarih öncesi kavim (Hint-Avrupalı) demektir. Bir Tibet efsanesine göre, üç-dört bin yıl önce, Orta Asya’da, Gobi’de çok büyük bir uygarlık vardı. Bu uygarlık, bir felaket, belki de bir atom savaşı sonucu yıkılır; Gobi bir çöle dönüşür.

Bu felaketten canını kurtarabilenler, Kuzey Avrupa’ya ve Kafkasya’ya göç ederler (Bu olay, tarih kitaplarında okuduğumuz , Orta Asya’daki kuraklık ve göçler konusu ile uyumludur).Thule Örgütü’nün ermişleri, bu Gobi göçmenlerinin, insanlığın temel ırkını (ari soyunu) oluşturduğuna inanmaktadırlar. Haushofer, “kaynaklara dönmeyi”, yani Doğu Avrupa’yı, Türkistan’ı, Pamir’i, Gobi’yi ve Tibet’i ele geçirme gereğini savunmaktaydı. Ona göre, bu bölgeleri ele geçiren Dünya’ya egemen olurdu.

Hint-Tibet mitoslarında, “uzay üstü uzay”a çıkıp zaman yolculugu yapan “Dhurakhapalam”a, “Vaidor”; UFO benzeri uçan disklere de “Vimana” denilmekteydi (D68)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hint-Tibet mitoslarında, “uzay üstü uzay”a çıkıp zaman yolculugu yapan “Dhurakhapalam”a, “Vaidor”; UFO benzeri uçan disklere de “Vimana” denilmekteydi (D68). Hint eserlerinde, Vaidor’larin, Turan Dağında Vimana’larin ise, Tor Dağında bulunduğu, daha dogrusu inip, çıktıkları yazılıdır . Hatta, Çinliler’in, Fransızlar’ın (Kont Sédir) ve Ruslar’ın (Çar Nikola) büyük paralar harcayarak kurdukları ekiplerle Dhurakhapalam’i arattırdıkları söylenir. General Haushofer’in de, Tibet’te bu konuda araştırmalar yaptığı söylenmiştir . Diger taraftan, Tibet’teki Lama rahiplerinin ağızbirliği ile sakladıkları bir sırra göre, Dhurakhapalam’in, saklandığı kutsal beldeden çalındığı ileri sürülmüştür.

Bu konu ile ilgili olarak, Aiberg’in kitaplarından birinde, satir aralarinda sadece söyle bir cümle yer alıyor: “G’nin bu aygıtı bularak, Rusya üzerinden Grönland’a taşıması ve Paul Kamenberg isimli birini zamanda iki yıl geri göndermesi ile ilgili olarak süper devletleri şok eden deneyler”.

Burada sözü edilen “G”nin, Gurdjieff olduğu anlaşılıyor. Ancak ne yazık ki, Aiberg’in kitaplarında bu konu ile ilgili daha fazla bilgi bulunmuyor.
Thule Örgütü, 1943 yılına kadar Tibet’le yakın ilişkiler içerisinde olmuş, karşılıklı heyetler gönderilmiştir. Hatta, 1926 yılında, Berlin ve Münih’e, küçük bir Hindu kolonisinin yerleştirildiği bilinmektedir (Ruslar’ın Berlin’e girişi sırasında , ölenler arasında , Himalaya ırkından gelme, Alman üniforması giymiş , üzerinde kimligi ve rütbesi bulunan bin kadar cesede rastlanmıştır). Nazi’lerin “Odessa” adlı bilim örgütünde de, üst rütbeli Tibetli’lerin çalışmış olduğu saptanmıştır. Tibet kökenli “Yeşil Ejder” adlı bir örgütün de, Thule Örgütü ile bağlantılı olduğu bilinmektedir (K18, K38, K65).

Thule Örgütü’nün merkezi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İstanbul'a taşımıştır. Örgütün başkanı, Hitler tarafindan İstanbul'a gönderilen, ancak daha sonra İstanbul’da intihar süsü verilerek öldürülmüş olan (Türk literatüründe “Gizli Müslüman Baron” diye anılan), “Baron Rudolf von Sebottendorff” (diğer adıyla, “Rudolf Glauer”) dir. Araştırmacı yazar Jason Bishop, Baron Sebottendorff’un, İslam mistizmi ve süfizmini tüm ayrıntıları ile çok iyi bilen ve tarikatlarla doğrudan teması olan bir kişi olduğunu belirtmektedir.

Baron Sebottendorff, 1933 yılında yayınlanan, “Before Hitler Came” (Hitler’den Önce) isimli kitabında, Nazi liderlerinin gizemli çalışmalarını konu almış ve kitap, bu nedenle Gestapo tarafindan yasaklanmıştır.

Haushofer ve Hanussen ile birlikte, Gurdjieff de Müslüman olmadan önce bu örgüte mensuptu. Diğer bir örgüt üyesi olan Rudolf Hess’in de Müslüman olduğu ileri sürülmüştür. Hitler’in, Thule Örgütü’ne 1920 yılında katıldığını daha önce belirtmiştik. Zig-Zag Grubu ile bir süre bağlantılı olarak çalışan Thule Örgütü’nün Hitler tarafindan Nazi’leştirilmesinden sonra, Zig-Zag Grubu bu örgütle ilişkisini kesmiştir (K163).

En büyük hedefi, zaman yolculuğunu gerçekleştirerek Dünya’nın kaderini değiştirmek olan Thule Örgütü’nün, bu amaca ulaşacak teknolojiye erişebilmek için, tarih öncesi üstün Aryan uygarlığının yaşadığı Hindistan ve Tibet’e kadar uzandığını görüyoru...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En büyük hedefi, zaman yolculuğunu gerçekleştirerek Dünya’nın kaderini değiştirmek olan Thule Örgütü’nün, bu amaca ulaşacak teknolojiye erişebilmek için, tarih öncesi üstün Aryan uygarlığının yaşadığı Hindistan ve Tibet’e kadar uzandığını görüyoruz Hazreti Hızır’ın ögrencisi olarak zaman yolculuğunun sırrına eren Mevlana Halid-i Bagdadi’nin de, Mekke-i Mükerreme’de kendisine söylendigi üzere, Hindistan yollarına düştüğünü ve Cihanabad’da İrşad edildigini daha önce belirtmiştik (K43).

Dolayısıyla, görüyoruz ki, zaman yolculuğunun sırrı, her iki taraftan da Hindistan veTibet taraflarina doğru uzanıyor. Diğer taraftan, Gurdjieff ve Haushofer’in hem Thule, hem de Zig-Zag mensubu olmaları, Thule Örgütü’nün, Bagdadi’nin zaman yolculuğu etkinliğinden haberdar olduğunu akla getiriyor. Zig-Zag Grubu’nun, Thule Örgütü ile ilişkisini kesmesi, belki de Nazi’lerin, zaman yolculuğu teknolojisini siyasi amaçlarla kullanmak istemelerinden kaynaklanmıştır.

L. Pauwels - J. Bergier ikilisinin, yukarıda belirttigimiz “Le Matin des Magiciens” (Büyücülerin Sabahı) adlı kitabında (K111), Thule Örgütü ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca, Türk arşivlerinde de, bu örgütle ilgili bilgiler bulunmaktadir (G6).

Kaynak:
ZigZag guroup

Dip Notlar:
* Aynı Kitapta "Thule Örgütü" Araştırma ve Makaleler 1'e Bakınız.

* Aynı Kitapta "Thule Örgütü, Agarta ve Nazizm" Araştırma ve Makaleler 1'e Bakınız.

* Sonraki Bölüm "Thule" Araştırma ve Makaleler 3'e Bakınız.

* Sonraki Bölüm "Thule ve Hitler" Araştırma ve Makaleler 3'e Bakınız.

Araştırma ve Makaleler 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin