Kaybolmak istedi...Görünmez olmak...Kokusunu duymamak...Varlığını hissetmemek...Fakat şu an hiçbiri mümkün değildi.Yıllar önce ayrıldığı adam tüm heybetiyle yanında duruyordu.
Titreyen parmaklarını gizlemek istercesine çantasını iki eliyle sıkı sıkıya kavradı.
Şansına küfrederek göz ucuyla ilerleyen rakamları izledi.O kadar kalabalık bir otelde başbaşa asansörde olmak için oldukça şanslı olmalıydı.Dışarıdan gören insanlar iki yabancı oldukları yanılgısına düşebilirdi.
Konuşmuyor , ona bakmıyor olsa da tüm dikkatinin üzerinde olduğunun farkındaydı.Kesik aldığı nefeslerinden heyecanlandığını , gerildiğini hissediyordu.
O çok özlediği kokusunda kendini kaybetmek üzereyken , hiç içinden atamadığı öfkesine tutundu Demir.Aksi halde uzanıp kollarını sarması an meselesiydi.Fakat hala canlı olan duygularının en belirgini öfkeyle karışık nefretiydi.
Kapılar açıldığı an göz ucuyla son bir bakış atarak kadın kendini dışarı attı ve titreyen bacaklarına rağmen yürüyebildiğine şükretti.
Koridorda attığı birkaç adımdan sonra arkasından onun da ilerlediğinin farkındalığı ile bir anda durdu.Cesaret edemiyordu dönmeye.Biraz evvel aşağıda göz göze gelmiş olsalar da bu kadar yakın mesafede buna katlanabileceğini düşünmüyordu.Fakat görmezden gelmesi de mümkün değildi artık.Derin bir nefes alarak omuzlarını dikleştirerek hemen arkasındaki elleri cebinde , okunmaz bir ifade ile ona bakan adama döndü.
Birşeyler söylemesini bekledi bir süre.Fakat adam hala ifadesizce ona bakmaya devam ediyordu.Tükenen sabrı ile sesinin sakin çıkmasını umarak konuştu.
"Bir sorun mu var?"
"Sorun!" sakince bir adım daha yaklaştı ne kadar inkar etse de özlem duyduğu bedene. "Yıllar sonra söyleyebileceğin ilk şey bu mu?"
"Söyleyecek sözlerimizin yıllar önce tükendiğinin bilinci ile evet bu!"
"Sana öfkem öyle büyük ki!İçimi soğutamıyorum geçen yıllara rağmen"
"Üzgünüm ama bu konuda yapabileceğim bir şey yok"
"Yani" bir nefeslik mesafe kalana kadar yaklaştı.
"Yanisi.Benim yaptığım gibi öfke , kırgınlık ve daha nicesi.Tüm duygularını silip benim gibi hayatına devam etmen"heyecan ve tedirginliğinin bir kez daha sesinden uzak tuttuğu için kendini tebrik etti.
Bakışlarını eğerek içinde anlamlandıramadığı endişe ile kızın parmaklarına baktı ve anlık rahatlama ile dudaklarından gözlerine yansımayan bir gülümseme ile bakışlarını odakladı tekrar özlediği yeşillere.
"Devam ediyormuşsun gibi görünmüyor ama."
Adamın neden bahsettiğini anlayarak huzursuz bir tınıyla yanıtladı. "İlişkimi evlilik seviyesine taşımaya çalıştığımı da nerden çıkardın" kelimeleri dökülür dökülmez adamın kararan ifadesine şahitlik etti. İlişkim!Cidden mi!
"Şimdi izninle." Bir karşılık vermesini beklemeden hızla arkasını dönerek odasına yöneldi.
Kelimeleri anlamlandıramadığı şekilde etkilemiş olacak ki adam yerinden kıpırdayamamıştı bile.Tatmin duygusu ile kapısına yaklaşarak tıklattı.Kartı odada olduğu için içerden açılması gerekiyordu.Şimdi ise en büyük korkusu oğlunun kapıyı açarak Demir'in şahit olacağı şekilde kendisine seslenmesiydi.Neyseki korktuğu olmamış , kapıyı Sedef açmıştı.
Son bir kez ardında kalan adama bakarak kendini odaya attı.
"Sedef bana hiçbirşey sorma ve hızlıca dönüş bileti ayarla" kızın şaşkın bir şekilde tutulduğunu görünce de devam etti "Hemen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Romance'Güzel de bir gül uğruna sunulmamışmıydı çirkinin kollarına. Gül müydü peki yüreğini kanatan yoksa dikenleri mi?' Modern zamana uyarlanmış Güzel ve Çirkin'in hikayesi...