#Bölüm 14, Hakkı'nın Sonu#

27 0 0
                                    

Hava serin, ortam karanlıktı. Rüzgar hafif hafif estikçe ağaçların dallarından yükselen hışırtılara  baykuş sesleri eşlik ediyordu.

Hakkı ve Selim, ormanlık alanın başladığı yerde arabaları ve adamlarını bırakmış,  beş dakikadır serin ve sisli ormanın iç kısımlarına doğru yürüyorlardı. Tabi ki bu da planın bir parçasıydı.

Hakkı paltosunun önünü kapattı: "Daha ne kadar var."

"Az kaldı." dedi kısık bir sesle. "Yürümeye devam et."

"Bu işi kimse görmeden halletmemiz iyi olacak." tedirgin bir şekilde konuşuyordu. "Ortalığı karıştırmak isteyen adamlar olabilir."

"Evet haklısın." diyerek onayladı Selim ve durdu. "İşte geldik."

Hakkı bir süre etrafına bakındı: "Burası mı? Adam nerede?"

"Buradayım." dedi bir ses. Ama Polisin sesi değildi. Atmaca silahını Hakkı'ya doğrultmuş ağır adımlarla yürüyor Polis ise arkasından geliyordu. Hakkı, belindeki silahı yoklayınca Atmaca devam etti: "Yanlış bir hareket yapaya kalkışma."

Hakkı tedirgin olmuştu. Sorgulayıcı gözlerle Selim'e baktı ama Selim'in yüzünde hiçbir ifade yoktu.

"Bu da ne demek oluyor?" diyerek silahını çekti ve Atmacaya doğrulttu. "Serdar'ın burada ne işi var?"

"Silahını indir Hakkı." dedi Selim, kısık ve kararlı bir ses tonuyla.

Hakkı o an neler olduğunu ve buradan canlı dönemeyeceğini anlamıştı. Ölecekse kendisine yakışır bir şekilde ölmeliydi, bu yüzden yalvarmayacaktı. Sonunda bir adama güvenmişti ve bu onun sonu olacaktı.

3 SAAT ÖNCE...

Selim, Hakkı'nın odasına girdiğinde plaktan gelen ince ve hafif cızırtılı bir ses odanın içini dolduruyordu.

Bir İhtimal Daha Var,

Oda ölmek mi Dersin?

Söyle Canım Ne Dersin?

Vuslatın Başka Alem,

Sen Bir Ömre Bedelsin.

Sessisiz bir şekilde Hakkı'nın gösterdiği yere oturdu. Aynı sessizlikte şarkının bitmesini bekledi. Şarkı bitince Hakkı bir işaret yaptı ve odada bekleyen adam plağı kapatarak dışarı çıktı.

"Hoş geldin Selim." diyerek lafa girdi Hakkı.

"Eyvallah, sağ olasın."

"Seninle konuşmak istediğim önemli konular var."

"Benimde." diyerek kısa kesti Selim.

Hakkı masanın yanındaki dolaptan iki bardak çıkarttı. Çay makinesinde kaynamakta olan çaydan birer bardak doldurdu ve Selime uzattı. Selim başıyla teşekkür eden bir hareket yaparak çayı aldı ve arkasına yaslandı.

Hakkı şekersiz çayını yudumladı: "Çok yanlış olaylar dönüyor Selim." çay bardağını yerine bıraktı. "Seninle güzel bir başlangıç yapmadık bunu biliyorum ama iyi bir adamsın bunu da biliyorum. Geçmişi unutalım."

"Elimden geleni yaparım." sesi isteksiz ve karamsar çıkıyordu.

Nasıl oluyor da böyle pişkin pişkin konuşuyordu? Hiç bir şey olmamış gibi davranacaklardı. Bu durum Selim'in sinirlerini bozuyordu ama şimdilik dost gibi davranmak zorundaydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERİN ABİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin