Ilgar'ın soğuk eli tenime değince ürperdim ve gözlerimi açtım. Ay ben onun omzundamı yattım şimdi.
Uçaktan indikten sonra uçağın hemen önünde 2 tane taxi vardı. 3 gün boyunca ben ve Gözde bizim evde. Hilal kendi evinde. Baker Jack ve Ilgar Aysun teyzelerde kalacaktı. Bu yüzden umarım Ilgar yanlız daşarı çıkmaz. Amerika'da bu kadar tedirgin olmuyordum. Çünkü Amerika'da ki kızlar hepsi aynı götünü başını açıp geziyorlardı. Türk kızları öyle değil bir erkeği nasıl etkileyeceğini çok biliyorlar. Bunun için vücudunu değil beynini kullanıyorlar.
Hilal ile evimiz yakın olduğu için aynı taxiye bindik. Eve gidene kadar İstanbul'u izledik.
"Özlemişim." diyince Hilal'e baktım ve gülümsedim.
"Masal orada okumak ister miydin?" diye bir soru yöneltince ona baktım ve
"Hilal orda başıma gelmeyen kalmadı. Ama çok isterdim." dedim ve nefesimi dışarı bıraktım.
"Teyzem elinden geleni yapacak. Eğer orda okursam beni yanlız bırakma." dedi ve koluma yumruk attı. Taxi durunca evimin önüne gelmiştim.
"Görüşürüz." dedim ve taxiden indim. Adam bavulumu verdikten sonra eve doğru ilerledim. Zili ilk çalışta açan annemi görünce hemen kemiklerimi kırarcasına bana sarıldı ve
"Canım kızım." dedi ve dahada sıktı.
"Canım kemiklerim..." diye söylendiğimde sarılmayı bıraktı ve eve girdik.
"Amerika nasıl tatilin nasıl?" diye sorulara mağruz bırakınca sırt çantamı yere attım ve kendimi koltuğun kollarına bıraktım.
"Çok güzel bir yer. Bir gün ikimiz beraber gideriz." dedikten sonra bana baktı ve gülümsedi.
"Hadi git odana duşunu yap. Daha sonra kahvaltı yapalım. Saat 3 'te Gözde gelecek." dediğinde dediklerini tekrar düşündükten sonra
"İlk kahvaltı yapalım." dedim karnımı tutarak. Annemde kafa salladıktan sonra mutfağa gitti.
Çayımdan bir yudum daha aldıktan sonra
"Ilgar'dan bahset birazda." dedikten sonra peyniri ağzına attı ve ellerini kavuşturdu. Annemi izledikten sonra
"O... Çok tuhaf biri. Doğrusu sigaraya bağımlı. Karanlık yerlerde takılıyor ve beni koruyor. Çok sessiz biri babası sanırım Amerika'nın sayılı iş adamlarından." dedikten sonra nefesimi düzenledim ve dometesi ağzıma attım.
"Karanlık biri sigara içiyor?" dedi sorarcasına
"Anne tanısan çok iyi biri." dedim kendimi inandırmaya çalışarak.
"Tamam Masal'cım." dedi ve kahvaltısına döndü. Kısa bir sessizlikten sonra
"İş için Canada'dan çağırdılar." diyince kahvaltıyı bıraktım ve anneme şaşkın şaşkın baktım.
Annem bilim kadınıydı yani ilaç üretiyor ve fazlasıyla ücret alıyordu. Annemin bulduğu şeker hastaları için olan ilaç işe yarayınca annemi işe almak isteyen bir çok şirket çıktı. Ama Canada'n çağırmalarını beklemiyordum.
"Canada'ya mı gideceksin?" diye sorduğumda çayından bir yudum aldı.
"Senide götürmeyi planlıyordum. Fakat Aysun bana Amerika'da bir okul ayarlayacağını söyledi. Hem Hilal'le ayrılmamış olursunuz. Yani tabi istersen." diyince tuhaf bir şekilde mutlu oldum.
"İsterim tabi." dedim ve gülümsedim. İstiyordum ama annemi çok özleyeceğimede emindim.
"Harika. O halde git duşunu al." dedi ve ellerini got dercesine salladı. Yanına gidip onu öptüm ve bavulumla birlikte odama çıktım. Herşey olduğu yerde duruyordu. Hemen duşa girdim duş aldım iyice temizlendikten sonra duştan çıktım ve bornozuma sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amerika Kürdü
ChickLitAmerika'ya geleli bir hafta olmadan başıma alabileceğim en tehlikeli belayı almıştım. ILGAR!