Dalma dünya alemine ondan gayrı hayat var.(Askıda)

Ali Hamza nın dönüşü..

-Yok yok oğlum elif iyi de şey biliyorum seninde derslerin var ama oğlum bak canım elif son zamanlarda beni çok üzdü artık dayanamıyorum kendimi boşlukta gibi hissediyorum. Yalvarırım oğlum tamam üniversiten bitti gel artık bana destek (devamını hickirarak devam etti)

Ali Hamza nın sesi titreyerek;

+Canim annem yollarına kurban olayım senin ne yaptı söyle bana seni bu kadar üzmeye hakkı yok Kırarım onun bacaklarını!

-oğlum senden tek isteğim yanımda ol evimizde yaşayalım ben elif  in günahına ortak olamam.  dedi

ve Ali Hamza annesinin hıckirıklarini duyduğu anda hemen çıkıp bilet almıştı 2 gün sonra tamamen istanbula dönecekti buradaki hayatı sadece kendini geliştirmek amaciylaydi. Annesinin bir lafı ile istanbula koşa koşa gitmişti.Bundan sonra ali hamzanin gelişi ile elifin hayatı tamamen değişmiştir.

Ali Hamza  1.80 boyunda boyuna göre ideal bi kilosu vardi. 5 parmak uzunluğunda sakalı vardı.Onun üzeri hep sanki hac malzemeleri satan dükkan gibi kokardi. Duygusaldi ve dinini benimsemis hakikate inanirdi.genelde tişört giyer di kot pantolon giymeyi bırakmasmisti.esmer di ve cami ye giderken takke takmaya bayılırdi.Elinden geldigince Sünnetleri uygulardi. Merhameti coktu evi nerde olursa olsun önünde kesip bidonlardan yapılmış taslara su süt koyardi.Sevdigini fazlasıyla sahiplenirdi sadece onun olmasını isterdi.Hak olani da buydu zaten. derslerine hiçbir zaman girmemezlik yapmazdi çok caliskandi makina mühendisliği ni bitirmirmisti.Onu en çok üzen şüphesiz babasının yokluğuydu ama dik durması lazım. hersey güzeldi ali Hamza mutluydu.Ama bi sorun vardı " ELİF" onun asi liği insanı sinir eden cinsten di. Ali Hamza bu duruma çok sinirleniyordu onun sokakta bile suratına bakmadigi kizlar vardı onlari kinardi ne yani kız kardeşi onlardan mi olmuştu. Ali Hamza sadece ınstagram kullanırdi face ona çok saçma gelirdi fakat bi gün elif in fotoğraflarını görmüştü sanki kafasında porselen kırılmışcasina hissediyordu.ama onunla hiç oturup konusmamisti konusmazdi ama artık vakti geldiğini sanıyordu  bluğa erdiği için abisi ona bi çeki düzen verecekti.sonunda Ali hamzanin uçağı havaalanina gelmişti. merdivenlerde derin bi nefes aldı.Gozleri ile dikkatli bakmasa bile yarı ciplaklarla dolu bi şehir olduğu gayet açıktı. her merdivende ayetler okuyordu bu şehrin ona Hayır getirmesini istiyordu. Bunu Rabbinden diliyordu. Bi taksi çevirdi ve bavulunu bagaja koydu. Bismillahirrahmanirrahim diyerek bindi taksiye.

-Selâmün aleyküm

+ ve aleykum selam yolumuz nereye koçum?

- Sen beni Beykoz a götür abim.

Annesine haftaya geleceğini söyledi ona süpriz yapacaktı.

Ali Hamza Ispartadaki yaşadığı dönemde hep Hz.Yuşa yi ziyaret etmek isterdi. İstanbula geldiği için ilk bunu yapmak istedi.Ve yola devam ettiler ali hamza derin düşüncelere daldı . Babasının olmayışı onu çok uzuyordu fakat ne zaman düşünmeye başlasa hemen dua ederdi onun için.Fakat o da bi insandı ve Duygusaldi.  gözlerinden akan ve sakalını ıslatan gözyaşını eliyle sildi. Bunları dusunmemeliyim diye düşündü onun dik durmasi gerektiğini biliyordu. Gelmişlerdi mübarek insanın yanına Ali Hamza taksi den indi ve bavulunu aldı taksiciye başıyla bi selam vererek taksici uzaklasti karşında geceleri dua ederken ismini geçirdiği Allah dostunun karsinindaydi. Ali Hamza kapısını açtı ve

Selâmün aleyküm Allahın dostu

Allahın izni ile geldim yanına (ne söyleceğini biliyordu tek duası ve vardı delikanlınin ama ağlamaktan tek kelam edemedi)  Çömeldi ali ve susmayı bekledi bekledi ve bekledi..

Ve sonra başladı

Ey !yerin ve göğün şüphesiz sahibi en sevdiğimi aldın yanımdan biliyorum onu benden daha çok sevdiğin için aldın bana da sabır ver ya Rab!Güç ver Yarabbim!

Sonrada başladı gönlünun sultanı olacak hatuna dua etmeye..