Gözlerini açtığında evinde sıcacık yatağında uyuyordun. Şaşırdın. Buraya nasıl geldiğin hakkında bir bilgin yoktu. Son hatırladığın. Bir evin duvarına yaslanıp oturduğundu.
Yatağından kalkıp aşağıya indin. Ailen kahvaltı masasında oturuyordu. Kapıya yaşlandın.
“ ben eve ne zaman geldim?”
Soruna donuk bakışlarıyla baban cevap verdi. “ kendin geldiğini mi düşünüyorsun küçük hanım. Seni buraya Youngjae getirdi.”
“ KİM?” diğe carladığında baban kaslarını çattı.“ Youngjae eski erkek arkadaşın”
“ yalan o beni nereden bulacakda getirecek. Saçm-”
Cümleni çalan telefonun kesti. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Mutfaktan ayrılıp odana çıktın.
“ efendim”
“ (ismin) merhana ben ... Şirketinden arıyorum. Buraya bir iş başvurusu yapmışsın bir süre önce hâlâ burada çalışmak ister misin?”
“ anlayamadım.”
Telefondan sayfa değiştirme sesleri geldikten sonra konuştu.
“ efendim neredeyse yıllar oluyor başvuruyu yapalı. Şirketimizin sizin gibi bir çalışana ihtiyacı var. Lütfen gelin. Sadece konuşmak için bile olsa.”
Şaşkınlığını şimdilik bastırdın.
“ tamam peki görüşmeye geleceğim.”
Telefonu kapatıp cama doğru yürüdün. Bu işin altından bir şey çıkacaktı. Çünkü bu işe neredeyse 5 yıl önce başvurmuştun. Henüz üniversite bile okumadan. Youngjae'yi bırakmamak için son çırpınışlarından biriydi orada iş bulmak.
Camdan dışarı baktığında sınıf partisinden döndüğünüz gün geldi aklına.
Sarmaş dolaş eve gelişiniz. Youngjae'nin elini nazikçe tutup uzun bir öpücük konduruşu. Gece ay ışığının altında ona uzunca sarılışın.
Hiçbir şey geçmiyordu. Onu unutmanın hiçbir yolu yoktu.
“ (ismin) ” kapının ardından gelen annenin sesine cevap verme gereksinimi duymadın.
“ bir postan var üzerinde 3'e benzeyen bir işaret var. Kapının önüne bırakıyorum. ”
Yatağının üzerine oturdun. Sıkılmıştın. Ailenin saçma davranışları, duygularının karmaşıklığı, Youngjae...
“ belkide haklılar, buradan gitmek belkide en iyisi” diye geçirdin içinden. Başka çaren yok gibiydi. Artık bu şehir senin için doğru yer değil gibiydi.
Hırkanı üzerine alıp bahçeye inmeye karar verdin. Kapıyı açtığında kapının önündeki kutuyu gördün. Ayağınla itip merdivenlere doğru yürüdün. Birden aklına kutunun üzerindeki işaretin Youngjae'nin lisedeki sırasının üzerindeki şekil olduğunu fark ettin. O kutuyu yollayan Youngjae'ydi.
Koşarak çıkıp kutuyu kucakladın. Odana girip kapıyı kilitledin.
Kutuyu yatağın üzerine koyup hızlıca açtın. İçinde bir sürü mektup vardı. Bir sürü mektup... Yüzlerce.
Birini alıp açtın.
Sevgilim
Günaydın, şuan burada saat 5'e gelmek üzere. Uyandın mı bilmiyorum. :) Aslında hiçbir şey bilmiyorum. Beni özlemiş olmalısın çünkü ben seni çok özledim. Evet biz ayrıldık biliyorum ama işte. Aklıma sen gelince uyuyamıyorum. Bugünde o günlerden biri. Yazıyorum ama yazdığıma bakma yollayacak bir adresim de yok. Beni öyle bir bırakıp gittin ki elimde avcumda hiçbir şeyim yok. hâlâ geceleri sizin evin oradan geçiyorum. Hâlâ camına bakıyorum. Hâlâ o sokak sen kokuyor. Neyse seni sıkmak istemiyorum. Lütfen çok mutlu ol çünkü senin dökemediğin göz yaşlarını senin yerine döküp, çekmediğin özlemi senin yerine çekeceğim. Seni hâlâ çok seviyorum.
Su samurun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOT7 MİNİ KURGU
FanficBu kitapta ne mi yapacağız? Bu kurguda sen varsın. Her kurguya seni koydum. Sadece oku ve hayal et. Hâlâ duruyor musun? E hadi :) İlk mini hayran kurgular kitabı Başlangıç: 31 Ağustos 2019 ((((Every day Got7))))