Yıldızım kimseciklerle barışmıyor son günlerde. Halimden hiç memnun değilim. Gidişatta her şey de yolunda halbuki. Ama ne yazık ki, anlamsız, gereksiz bir sinir var üzerimde. Her şeye saldırıyorum, çok ön yargılıyım, çok alınganım. Henüz bunlara bir çözüm bulamadım. Çözümü bir kenara bırak, nedenini bile bilmiyorum. Belki de sana daha önce bahsettiğim yeni dönemin başlayışının gerginliği, stresidir bu üzerimdeki.
Öyle ya da böyle, yazı yazmak beni sakinleştiren nadir şeylerden bu zamanda. Ve bu aslında çok şaşırtıcı. Çünkü ilk defa kendimden bir şeylere yer veriyorum bir yazımda. Daha önce hep uydurma hikayeler, aşırı kullanılmış hayal dünyamdan parçalarla yazardım yazılarımı. Üstelik hiçbiri de bir sona ulaşamazdı. Ama şimdi, bir şeyler farklı geliyor. Gerçekten bir şeyler paylaştığımı hissediyorum seninle. Bütün yazdıklarım sanki hem benden bir parçaymış, hem de kendi benlikleri varmış gibiler. Bu beni mutlu ediyor. Bilgisayar başına geçip akıcı bir şekilde durmadan yazabilmek, kurgu korkusu taşımamak. İçimden ne geliyorsa onları paylaşmak.
Sanki eskiden sadece yazmak için yazıyormuşum, hayal gücümü kağıda sırf bulunsun diye döküyormuşum. Şimdi ufukta görünmeyen bir amacım var. Seninle bir bağ kuruyorum. Hem seni, hem beni, hem de bizi yazıyorum işte aslında, işin en başında da söylediğim gibi.
Tamam her şey yazı yazarken çok güzel ama, bilgisayarımı kapattığımda gerçek hayatımla baş başa kalıyorum. Ne yapacağımı bilemeden. Herkesi tersliyorum, kimseye kulak vermiyorum. Bu bir son bulmalı. Duvarlarımı kaldırmayı öğrenmeliyim. Bazen kendimden şüphe duyduğumda, tamamen bambaşka biri olmam gerektiğini bile düşünüyorum. Tüm alışkanlıklarımı değiştirmek gibi. Ama sonra bu fikrin ne kadar saçma olduğunu fark ediyorum. Ben ben olmazsam, nasıl ben kalabilirim ki?
O yüzden, duvarlarımı indirmek için uğraş veriyorum artık. Daha çok şeyi kabul edebilmek için, insanları dinlemek, onları terslememek, kalplerini kırmamak için. Büyük çabalıyorum. Başaracağıma da inanıyorum. Eninde sonunda çok daha sağlıklı bir psikolojim olacak. O zamana kadar, hoşça kal. Biliyorum bu sefer çok fazla benimle ilgili konuştum, ama ihtiyacım vardı. Her neyse, okuduğun için teşekkür ederim güzel insan. Görüşmek üzere..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağının Arka Yüzü
Non-FictionBenliğime hoş geldin. Onlardan çok seni anlattım. Bende seni bulmaya hazır mısın? Risk almadan yavaşça vazgeçebilirsin. Yeterince merak ettiysen devam edelim. Kapılarımı senin için açtım.