Selam, bu benim ilk yazımım. Bu yazım bittikten sonra ne olur veya biter mi onu da bilmiyorum açıkcası. Her neyse, hadi başlayalım. Bu yazı nir Beyza Alkoç hayranından,kaybolmuşlara armağan.
BÖLÜM 1 "BEN KİMDİM?"
Merhaba, benim adım Ezel. Ezel Baylan. İstanbul'da sıkıcı bir hayatı olan sırdan bir kız. Lise ikiye gidiyorum, sözel öğrencisiyim. Neden mi salak gibi günlük yazıyorum?
Çünkü yapacak daha iyi bir işim yok. On altı yaşındayım. Beren ve Melisa dışında arkadaşım yok. Genelde uyum sağlayamam. Sürekli kitap okuduğum için diğer şeylere pek vakit bulamam.
Diğer şeyler derken, şey gibi mesela, aşk. Bu güne kadar en uzak olduğum duygu hep buydu. Aşk neydi? Sahi ya, hiç sormadım kendime. Aşk neydi? Nasıl hissettirirdi?
Kulaklığımdan gelen müzik sesi, yani Deniz Tekin şöyle diyor "Benim, aşık olmam gerek..." Benimde aşık olmam gerek mi? Bilmiyorum, kafamı dolduran bu saçma düşünceyi
bastırmak için farklı bir şarkı açtım. Ve şimdi kitap okuyacağım. Sonrda yatarım herhalde. Yarın okul var sonuçta.
BÖLÜM 2 "BU KİM?"
Kendime ilk sorum şu oldu 'Ben kimim?' Şu anki sorum da şu 'Bu kim?' Kimden bahsediyor bu derseniz bir saattir önümde duran öküzden bahsediyorum. Kim olduğu hakkında bir fikrim yok.
YAZARIN ANLATIMI
Ezel yaklaşık bir saattir önünde duran 1.80 boylarında ki genç yüzünden göremiyordu. Eh, doğal olarak 1.58 boyu ile görmesi pek mümkün değil. Peki Ezel'in "öküz" olarak
tanımladığı bu genç kim? Onun adı Savaş. Savaş Akdoğan. 17 yaşında, biraz kendini beğenmiş diyebiliriz. Şu ana kadar Ezel'in aksine birçok kızla beraber oldu. Bu hikaye
uçurumun kıyısında yaşanacak, herkes bu hikayede kendinden bir parça bulacak. Bu bir kaybolma hikayesi. Bu ezelden başlayan bir hikaye.
BÖLÜM 3 "ÖKÜZLE TANIŞMAK"
Ezel neredeyse ışık hızına ulaşacak bir şekilde koridorda koşarken birden karşısına çıkan büyük birşeye çarpıyor. Savaş'a. "Önüne baksana bücür." Dedi Savaş. "Bücür derken? Asıl sen
kendine bak be deve!" dedi Ezel. "Seninle uğraşamam çocuk." Diyerek oradan yavaşça uzaklaşmaya başladı Savaş. Ezel göz devirerek sınıfıa girdi, ve derse yetişmenin sevinciyle yerine
oturdu. Yaklaşık yirmi dakika olmuştu ama Ezel çok sıkılmıştı. Niyeyse birden aklına "o" geldi "o" kim mi? Tabi ki Savaş değil saçmalamayın.. Evet o. Onun bana çocuk demesi
sinirimi bozdu sadece bu yüzden geldi aklıma. Asla buz dağı gibi olan mavi gözleri, veya siyah saçları için değil. Ya da geniş omuzları. Ne güzel uyunur o omuzlarda. Saçmalamayın
o yakışıklı falan değil. Şu ders bi bitsin de kurtulayım. Gösteririm ben o buz dağına. "Ezel! Sağır falan mısın? Sabahtandır sana sesleniyorum." Ne? Beren bana mı sesleniyordu.
"Kusura bakma Beren'ciğim duymamışım." Evet anasınıfından beri ona hep Beren'ciğim derim. "Hayırdır Ezel Hanım 'Kime bu dalıp gitmelerinn' "Ne saçmalıyosun ya, tabii ki kimseye."
YOU ARE READING
UÇURUM
RomanceEzel ve Savaş. Başlangıcı belli olmayan bir savaş. Başı belli olmayan birşeyin nasıl sonu olsun ki? işte bu hikayede olacak. Kaybolanların ve herkesin kendinden bir parça bulacağı, uçurumun kenarında geçen bir hikaye. Savaş'ın, Ezel'inin hikayesi. B...