1. BÖLÜM

107 3 0
                                    

    Her şey yeni okuluma gitmemle başladı. Okulun ilk günüydü. Çok heyecanlıydım. Yeni arkadaşlarım, yeni öğretmenlerim ve hiç bilmediğim bir okul. Her şeyin nasıl olacağını çok merak ediyordum. Kafamda bir sürü soru işaretiyle okula doğru yürüyordum. Acaba arkadaşlarım beni sevicek mi? Acaba bu okulda da başarılı olur muyum? Ve bunlar gibi birçok soru...


Bu soruları düşünürken teyzemin seslenmesiyle kendime geldim. İşte yeni okulumun önündeydim. Benim gibi yeni olan bir sürü kişi vardı. Herkes anne ve babasıyla gelmişti. Ben ise teyzemle. Çünkü benim annem ve babam ben çok küçükken bir trafik kazasında ölmüşler. Ben ise birçok amelliyat sonrası hayata tutunmuşum. O günden sonra da beni teyzem ve eniştem bakmış. Teyzem bana hem teyze oldu hem anne. Eniştem ise hem baba hem enişte. Kendi çocukları olmuyor. Beni bu yüzden çok seviyorlar. Bende onları.


 Annemle babamı çok merak ederdim. Elimde fotoğraflarıyla dolaşırdım. Teyzemde bana onları anlatırdı. Annem çok güzel biriymiş. Babam ise çok yakışıklı. Annem evlere temizliğe gidermiş. Babam da taksicilik yaparmış. Babam çok yakışıklı olduğu için arabasına binen her kadın babamın krtını alıp geceleri ararmış, annem de kıskançlıktan hepsine kızarmış. Teyzem bana bunları her anlattığında yüzümde çok tatlı bir gülümseme belirirdi. Sersem sersem gülümserdim.


Teyzemle eniştem çok anlayışlıdırlar. Benim her istediğimi hemen yaparlar. Beni hiç üzmezler. Çok zengin oldukları içinde her istediği alırlar. Her şeyin en pahalısını, en iyisini alırlar bana...


Yeni okulumun kapısından içeriye girdik. Benim gibi heyecanlı olan birçok kişi görüyordum. Hepsinin gözleri parlıyordu. Teyzem okulun ilk günü diye hep yanımdaydı. Beni hiç yalnız bırakmadı. Eniştemde çok gelmek istedi ama çok önemli bir toplantısı olduğunu biliyordum bu yüzden istemedim.
Sıra olmak üzere teyzemin yanından ayrıldım. İleriye doğru yürüyünce Gökhan'ı gördüm. Gökhan benim çok yakın arkadaşımdır. Her zaman yan yanayızdır. İlk okuldan beri aynı sınıfta okumuştuk. Şimdi de aynı okulu kazanmıştık. Buna çok sevinmiştim. Çünkü beni çok iyi anlıyordu. Her şeyi onunla paylaşırdım. Çünkü o da çok küçükken annesiyle babası ölmüş. Onu da dedesi bakıyordu. Geçen sene anneannesi ölmüştü. Anneannesini çok severdi. Öldüğüne ilk başta inanamadı. Bir süre depresyona girdi. Sonra dedesiyle yazın tatile köylerine gittiler. Bütün yaz telefondan ve internetten konuşmuştuk. Onu çok özlemiştim. İlk defa bu kadar uzun süre ayrı kalmıştık. Yanına doğru yürümeye başladım. Arkasını döndü, beni gördü. Koşarak bana sarıldı. Nedense çok heyecanlanmıştım. Bende ona sarıldım.

''Seni çok özledim Damla.'' diye fısıldadı kulağıma. İlk defa böyle görmüştüm onu. Gerçekten çok özlemişti beni.

'' Bende seni Gökhan.'' dedim. Sarılmayı bıraktı, bana baktı, gülümsedi. Gökhan benim için çok önemliydi. Onunla aynı kaderi paylaşmam heralde onu ayrı tutuyordu.


 Bir süre sonra müdür kürsüye çıktı. Sanırım dokuzuncu sınıflar dört şubeydi. Gökhan'la inşallah aynı sınıfa düşeriz diye dua ediyorduk. İkimizde çok heyecanlıydık. Müdür konuşmasını yaptıktan sonra isimleri saymaya başladı. İlk başta 9/A sınıfını saymaya başladı.

''Damla ÇELİK 9/A'' dedi. Gökhan'ın elini bıraktım ve yerime doğru yöneldim. O sırada arkamdan bir kız bana seslendi:

'' Şişşt kız. Damla mıydın, neydin? Sana söylüyorum.'' Arkamı döndüm

'' Efendim.'' diye cevap verdim. Küçümser bir sesle;

'' Hele şükür bıraktın çocuğun elini. Bir an hiç bırakmıycaksın sanmıştım da.'' dedi ve yanındaki arkadaşlarıyla gülmeye başladılar. O sırada müdür Gökhan'ın adını okumuş.

''Gökhan DEMİR 9/A'' Gökhan bunu duyunca hemen bana sarıldı. Tabii ben o sırada o kızlara sinirlenmiştim. Bir anda sarılınca şok oldum.

''Sevinmedin mi? Aynı sınıfa düştük.'' diye sorunca anlamıştım.

''Sevindim tabii.'' dedikten sonra kızların inadına Gökhan'a sımsıkı sarıldım. Kızlar kıpkırmızı olmuşlardı. Sinirden oradan uzaklaştılar. Sanırım Gökhan'dan hoşlanmıştılar. Çünkü Gökhan çok yakışıklı ve tatlı biriydi. 


 Sınıfımıza çıkarken Gökhan'a olanları anlattım.

''Neden orda söylemedin, verirdim ağızlarının payını tatlım.'' dedi.

''Ne gerek var ya, uğraşmaya değmez ki. Sonuçta sen benim her şeyimsin, ne derlerse desinler.'' benim böyle düşünmem Gökhan'ı mutlu etmiş olmalı ki gülümsedi ve yanağımdan öptü. O an kalbim birden hızlandı. Off ne saçmalıyorum ben, o benim kardeşim. Öyle bir şey mi olur? Ya olursa? diye düşünmeye başlamıştım. Gökhan'ın seslenmesiyle kendime geldim.

''Canım, iyi misin?''

''Pardon ya dalmışım.''

''Önemli değil de bak aklıma ne geldi.''

''Ne geldi?''

''Hani şu sabah ki kızlar var ya ister misin onlar bizi daha çok kıskansınlar?''

''Nasıl yani?''

''Okul çıkışı bizim her zaman ki yerimize gideriz orda sana uzun uzun anlatırım.''

''Peki'' dedim ve sınıfa girdik. En arka sıraya geçtik oturduk. Bütün herkesin gözü Gökhan'ın üstündeydi. Gökhan ise sadece benimle ilgileniyordu. Ben ise ilk önce hangisini dövmekle başlasam diye düşünüyodum. Nedense Gökhan'ı çok kıskanmıştım.
     

BEKLENMEYEN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin