Bay Tom, Bay Maston ve Bay Bilsby, Silah Kulübü'nde sohbet ediyorlardı. Ses tonlarından, duruşlarından, bakışlarından oldukça bıkkın oldukları fark ediliyordu. İçeride karamsar bir hava vardı.
Bay Tom, ölgün bir ses tonuyla:
-Durumumuz gerçekten de iç açıcı değil; hatta çok can sıkıcı, dedi. Artık silahlarla yeterince gereksinim duyulmaması çok kötü. En kötüsü de elimizden hiçbir şey gelmemesi. Bu gidişle işimize son vermek zorunda kalacağız. Mutlaka bir şeyler yapmalıyız, ama ne?
Kulübün duvarlarında çivilere takılı birkaç silah asılıydı. Tek kollu Bay Bilsby, bakışlarıyla silahları işaret etti ve:
-Silahlar, dedi içini çekerek. Bir zamanlar askerler, silah alabilmek için kulübümüzün kapısını aşındırırlardı.
-Sadece onlar mı, siviller bile silah alabilmek için kuyruğa girerlerdi, diye konuşmaya katıldı Bay Maston.
Bu adamlar, savaş yıllarından söz ediyorlardı. Yıllarca süren kanlı savaşlar sona ermiş, yerini barışa bırakmıştı. Barış sağlanınca silah alımları ve bağlantılı olarak silah üretimi çok azaldı.
Silah Kulübü, Amerika'nın Baltimore kentindeydi; savaş zamanında büyük ve kârlı işler yapmıştı. Silah üretimi durunca bu kulüp önceki hareketliliğini yitirdi. Artık kimse silah almaya gelmiyordu. Sadece bu kadarla kalmamış,silah üretiminde görev alan teknik personel ve mühendisler kulüpten uzaklaşmışlardı.
Tom Hunter, tahta bacaklarını işaret ederek:
-Kahrolası savaş bana yapacağını yaptı; şarapnel mermileri iki bacağımı alıp götürdü,dedi. Sağlıklı olsaydım bir çiftlik kurarak geri kalan ömrümü sakin bir şekilde geçirmek isterdim.
Bay Bilsby, kaşlarını çatarak:
-Savaş, sizin bacaklarınızı, benim tek kolumu aldı.
Bay Tom, sözü tekrar aldı:
-Aslında bakacak olursak, savaş pek çok erkeği yarım bıraktı. Kimi kolunu, bacağını, kimi gözlerini yitirdi.
-Haklısın, dedi Bay Bilsby. Şimdi herkes, kendine göre yeni işler kurmaya çalışıyor. Ben, tek kolla çiftçilik yapamam; ama öğretmenlik yapabilirim. Öğrencilerime, denklemleri veya silah konusunda tüm bildiklerimi öğretebilirim.
Bay Tom, diğer adama dönerek:
-E, söyler misiniz Bay Maston, siz neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Bay Maston, omzunu silkti.
-Ben öğretmenlikten veya çiftçilikten anlamam arkadaşlar. Yine silah sanayisinde çalışmayı sürdüreceğim.
Bay Tom, başını iki yana sallayarak:
-Artık kabul etmelisiniz Bay Maston, o alanda kâr kalmadı.
O sırada bir hizmetli elinde üç zarfla salona girdi. Üç adamın her birine birer zarf verdikten sonra çıkıp gitti.
Bay Maston, zarfların üzerindeki gönderen bölümüne göz atınca:
-Üç mektup da Bay Barbicane tarafından gönderilmiş, dedi. Sanırım üçünde de aynı şeyler yazıyor.
-Evet, diye karşılık verdi Bay Bilsby. Bir toplantı yazısı olmalı.
Yanılmamıştı. Üç zarftan çıkan kâğıtlarda aynı şeyler yazıyordu.Merhaba,
5 Ekim, saat 20.00'de yapacağımız toplantıya katılmanızı rica ediyorum.
Saygılarımla.
I. Barbicane
Silah Kulübü BaşkanıHiç kuşkusuz üçü de toplantıya katılacaklardı.
Başkanın haftalardır büyük bir heyecan uyandıran projesini öğrenmeye can atıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'a Yolculuk
RandomAy'a Yolculuk, uzayın gizemine oldum olası ilgi duyan insanın, bu sonsuzluğa yönelişinin coşkusunu anlatan ilk roman özelliğini taşıyor. İnsanoğlunun Ay'ın yüzeyine ayak basmasından yüz dört yıl önce yazılan bu roman, edebiyatta bilimkurgu türünün ö...