21.Bölüm

10.4K 634 228
                                    

♧ V ♧

Saat gece ikiyi geçerken Kim Taehyung neredeyse şehrin dışında kalan bara gitmek için araba kullanıyordu. Sağ eli direksiyonu tutarken sol kolunu camdan sarkıttı. Hızından oluşan rüzgar saçlarında fırtınaya dönüşürken yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Sebebi ise yol aldığı bara gidebilmek için harcadığı günlerinin sonucuydu. Ve görmezden gelemeyeceği kadar içinde büyümüş olan heyecanı. Garip bir şekilde kıpır kıpırdı. Bu bar Kang Hyun Woo'nun adamlarının olacağı bardı. Aralarından istediği tek bir kişi olsa da barın kalabalık olma ihtimali yüksekti. Taehyung bu konuda bir şey yapmayı planlamıyordu doğrusu. Her şeyi oluruna bırakmıştı. O şerefsiz Namjoon'a bulaşana kadar tabi. Sadece Taehyung ile uğraşıyor olsaydı yine bir şey yapmazdı. Nedeni ise bazen bu hayata katlanamıyor oluşuydu. Eninde sonunda ölecekti. Bunun sebebi o adam da olabilirdi basit bir kaza ya da kalp krizi de. Ölüm Taehyung'u hiçbir zaman korkutmamıştı.


Issız bara ulaştığında farları erkenden kapatıp arabasını yavaşça diğerlerinin yanına park etti. Görünürde yedi araba vardı. Galiba içerisi sandığı kadar kalabalık olmayacaktı. Aracını terk etmeden önce torpido gözünden bıçak aldı. Yanında getirdiği tek silah buydu. Arabanın kapısını yavaşça kapatıp diğer araçlara yaklaştı. Ardından bıçağı sırayla hepsinin tekerleğine batırdı. Son arabanın lastiğini de patlattıktan sonra bıçağı içinde bıraktı. Nasıl olsa içerde silaha ihtiyaç duymayacaktı. Eğer diğerlerinin canını daha fazla acıtmak isterse içerde bunu yapmak için kullanabileceği birçok şey var. Hiç olmadı belindeki kemerini kullanırdı. Üstünde; siyah kot pantolonu, siyah desensiz tişörtü ve koyu mavi kot ceketi vardı. Saçlarını taramadığı için kıvırcık gözüküyordu. Muhtemelen bu haliyle içerdekiler onu tehdit olarak görmeyecekti. Sorun değil. İnsanları şaşırtmak her zaman daha eğlenceli.

Ellerini kot ceketinin cebine sokup rahat tavırlarla bara ilerledi. Kapıda adam bile yoktu. Eskiden burası insanla dolup taşardı. Şimdi emindi ki içerisi çaylaklarla doluydu. Bar kapısını itip içeri girdi. Birkaç kişi müzik eşliğinde içkilerini yudumluyordu. Taehyung içeri girer girmez meraklı bakışlar onu bulmuştu. Çoğusu bu veletin burada ne işi var diye düşünüyordu muhtemelen. O ise bakışlara aldırmadan tezgaha gitti ve şişe biralardan istedi. Görünürde on iki kişi vardı. Bar küçük olsa da burası hep dolu olurdu. Hatta bazıları içeri sığamaz eğlence ve müziği barın dışına taşırdı. Şimdi ise üç beş çaylağa kalmıştı. Ve muhtemelen hiç biri Kim Taehyung'u tanımıyordu. Ancak birazdan hepsi öğrenecekti.

İnsanlar güç gösterilerinden her zaman daha çok etkilenir. Kim Taehyung ise bu konuda tam bir şovmen! Bataklıkta geçirdiği yıllar boyunca bu yönünü kullanıp bir çok insana korku salmıştı. Gençti ama diğerlerinden daha zeki ve vahşiydi. İşine gösteri kısmını katınca da ünü tüm bataklıkta yayılmıştı. Taehyung birasından büyük bir yudum aldı. Bekliyordu ilk kurbanını. Bekliyordu onunla alay etmeye çalışıp üstünlük göstermek isteyen adamı. Hangi aptal olacaktı acaba o?

Birkaç dakika sonra insanların meraklı bakışları artmıştı. Burası alalade bir bar değildi. Bilirisiniz her çetenin toplanma yerleri vardır. Burası da Kang Hyun Woo ve adamlarının toplanıp bazen eğlendiği bazen iş konuştuğu yerdi. Bu sebeple hepsi elini kolunu sallayarak bara gelip üstüne rahatça içki içen adama bakıyordu. Aralarından bir zeki laubali tavırlarla Taehyung'a yaklaştı. Adımları savsak, muhtemelen sarhoştu. Boyu uzundu, Taehyung'dan daha kalıplı ve kaslı bir vücudu vardı. Saçları ve gözleri siyahtı. Yaklaşmayı sürdürürken elinde sallandırdığı kristal bardağı tezgaha sertçe bıraktı. Yüzünde aptal bir sırıtışla hiç düşünmeden elini Taehyung'un omzuna attı. Ara ara kemikli parmakları ile sıktı, gülmeyi kestiğinde konuştu.

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin