9. Bölüm "ÇARŞAFTA KALAN İZ"
🎼
Aldığım alkolün etkisiyle zihnim bana küçük oyunlar oynamaya devam ederken saniyeler içinde baş aşağı bir şekilde yükselen müzik sesinden kurtuldum.
Ya pamuk ipliğine bağlı dünyam sonunda ters düz olmuştu ya da gerçekten haddimden fazla içmiştim.
Gözlerimin önündeki her şey ters hareket etmeyi devam ettirirken bir anda sert bir şekilde çarptığım yumuşak koltuklar bir bataklık gibi beni hızlıca içine çekti.
Direnmek için çaba göstermeyi reddeden bedenime sıkı bir komut vererek beni içine hapseden koltukta, yoğun bir baş dönmesi ile doğrularak oturdum.
"Yat!" Diye adeta kükredi.
"Eve gitmek istiyorum."
Dudaklarım arasından dökülen kelimeler, dikiz aynasından bakan sert bakışları bir mıknatıs gibi üzerime çekti.Güçlükle, "Durdur arabayı," dediğim anda, aksi bir şekilde arabanın aniden artan hızına, aynı hız ile karşılık veren çalkalanan midem, elimi hızlıca ağzıma kapatmama neden oldu.
Bu kez gür sesi, "Arabamı kusarsan seni öldürürüm!" Demesiyle patladı kulaklarımda. Düşünme yetisini kaybetmiş hâlimle bile söylediği sözlerin asla blöf olmadığına emindim.
"Eve götür beni." Diye mırıldandım zar zor.
Çatılmaktan birleşmiş hâle gelen kaşları eşliğinde sözlerime bir cevap verme gereği duymadan ilerlemeye devam etti.
"Eve götür dedim!" Sesim bu kez daha güçlü çıkmıştı ama o ses tonumdan hoşlanmadığını gözüme sokmak ister gibi ani bir fren yaparak durdurdu arabayı. Hazırlıksız yakalanan bedenim bu ani gelen hız ile ileriye doğru savurdu ve onun öfkeyle taşırdığı sözlerinin tam olarak kulaklarımın içinde patlamasına kolaylık sağladı.
"Seninin ayarını sikerim!"
Onun sarfettiği sözleri aldırmaya fırsat bulamadan midemden ağzıma doğru hücum eden ekşi tadı, şişirdiğim yanaklarıma hapsettim. Bir önceki arabama kusarsan seni öldürürüm, şeklinde gelen uyarısı kulaklarımda çınlamaya başladığı an hızlıca geriye çekildim. Arabasını en az hasarla kurtarmak için şu anda elimden gelen tek şey arka kapıyı aralayarak ağzımda biriktirdiğim sıvıdan kurtulmaktı. Düşüncelerim doğrultusunda bedenimi ileriye atarak kapıyı hafifçe aralayıp yanaklarımı şişiren baskıdan kurtuldum.
Aynı dakikalar içerisinde sertçe üzerine kapanan ön kapının hemen ardından başımdan aşağıya soğuk soğuk sular boşaldı. Biraz olsun nefeslendiğim o anda, öfkeli sesi tekrar can buldu kulaklarımda.
"Şimdi arabamı kusmamış mı oldun!?"
Hâli kalmayan vücudumu koltuğun üzerine sererek başımı aralık kapıdan aşağıya sarkıttım. Gerçekten onunla uğraşacak hâlim yoktu. Gerçi o da uğraşılacak gibi değildi...
"Kapının arasına sıkıştırmamı istemiyorsan, çek şu kafanı içeriye!"
O kaba sözleri adeta harf harf kulaklarımın içine kazınırken hareket etmek, buradan kaçıp kurtulmak istiyordum ama tüm vücudum bana ihanet etmeyi sürdürürken olduğum yerde öylece kalakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONA İNANMA
ChickLit🎼 "Cehennemin benim..." Diye fısıldadı. "Cennetin bu altın zincir... Cennet ile cehennem arasına sıkışıp kalan bu nota sensin." Bileklik olduğunu düşündüğüm zinciri eline alarak usulca oturduğu yerden ayaklandı. Bakışlarım merakla hareketlerini tak...