ONA İNANMA

10. Bölüm "KISKANMA"

10. Bölüm "KISKANMA"

🎼

Hayır!

Lütfen bu bir rüya olsun!

Tanrım... Hemen şimdi burada yatağın ortasında ölmek istiyorum...

O kadar kendimi kaybetmiştim ki, beni yatağa taşıdığı anda kılımı bile kıpırdatamamıştım...

Boğazımda oluşan yumruyu sertçe yutkunarak temizlemeye çalıştım. Son sözlerinin ardından kulaklarımda çınlayan sesiyle, karnım tüm gücünü artırarak kasılmaya devam etti.

O ise en ufak bir çekince duymadan karşımda aynı rahat tavrıyla oturmaya devam ediyordu. Gözlerim yaşadığım olayın etkisiyle yarı baygın bir hâlde kapanıp açılmaya devam ederken aniden hücrelerime baskı yapan sinirle kendimi kaybettim.

"Allah belanı versin! Şerefsiz!" Doğrulduğum yataktan düşünmeden ileriye doğru atılarak, sertçe göğsüne vurmaya devam ettim. "Piç herif! Seni öldüreceğim! Allah'ın belası bana tecavüz mü ettin!?"

Beni zerre umursamadan başını geriye savuran sesli bir kahkaha attı. Bu hareketi gözbebeklerimde titreşen yaşların hızlıca boşalması sağlarken, titreyen dudaklarıma aldırmayıp öfkeyle yüzüne tükürdüm.

"Aciz köpek! Kendinde olmayan bir kadına saldıracak kadar a.."

Yüzüne tükürmemin ardından kendini kaybetmiş gibi bakan gözleriyle hızlıca ayağa kalktı. Sözlerimi yarıda keserek ellerini sardığı çene kemiklerimle bedenimi geriye iterken sırtımı sertçe duvara dayadı.

"Tükürdüğün yeri temizle!"

Konuşmak için hareketlenen dudaklarım, çeneme uygulanan baskı ile tekrar hareketsiz kaldı.

Gözlerinde ilk kez gördüğüm delirmiş bakışlar, korkuyu iliklerime kadar hissetmeme sebep olurken odanın içinde kurşun gibi patlayan sesiyle bütün vücudum aniden sarsıldı.

"Temizle!"

Uysal bir hareketle gözlerimi usulca kapattıktan sonra ellerini gevşetmesi ümidiyle parmaklarımı sıkıca çeneme kenetlenmiş olduğu elinin üzerine yerleştirdim.

Tenine değen parmaklarımda iğrenir gibi elini hızlıca geriye çekti. Gözlerindeki alevler henüz sönmeden, peçete ile yüzünü temizleme düşüncesiyle önünden çekildim.

Sert parmakları bu kez sıkıca bileğimi sararken dişlerinin arasından tıslar gibi "Nereye!?" Diye sordu.

"P-peçete, yüzün için."

Gözlerim ile dudaklarım arasında mekik dokuyan bakışlarının son durağı gözlerim oldu. Benden nefret eder gibi hatta suçsuz olduğum hâlde beni düşmanı olarak ilân eder gibi yüzüme nefretle baktıktan sonra sözleri de ilân etti düşmanlığını.

"Yala!"

Dudaklarından dökülen sözlerle gözlerimi irice açtım. "Ne!"