Herkez mışıl mışıl uyuyordu.
Yapraklar dökülmeye yağmurlar yağmaya başlamıştı.
Ece kardeşi keremin öksürüğüne uyanmıştı ve kalkıp hemen su getirdi.
Kerem suyu içti ve sonra kendine geldi. Annesi ve babasında uyanmıştı annesi Merve hanım hemen kahvaltı hazırladı. Ekmeyi sobanın üstüne koyup kızarttılar her birinr 2 kızarmış ekmem düştü Kerem kızarmış ekmeyinin üstüne yağ sürüp yedi. Ecede yumurtasına ekmek bandırıyor bir yandanda çay içiyordu.
Kahvaltılarını bitirmişlerdi anneleri bulaşık yıkarken Kerem Ece ve Babaları üstlerine kalın kıyafetler giyip dışarı çıktılar. Kerem yaprak dolu yığının üstüne atlayıp oynarken
Ecede babasının yanındaydı.
-Babacım sen bu haftasonu yine şehire gidiceksin dimi?
-Evet kızım mecburum buna para kazanmam gerek.
-Ama baba biz seni çok özlüyoruz.
- Sık sık mektup gönderirim olurmu.
Ece istemsiz bir şekilde "tamam" dedi.
Sonra baba "hadi oğlum içeri girelim hava iyice soğudu" dedi.
- Tamam babacım.
İçeri girdiler. Kerem annesine yapraklardan bir çiçek yapmıştı onu verdi.
-Teşekkür ederim canım oğlum.
Birbirlerine sarıldılar. Babaları içten içten üzülüyordu çünkü ailesinden ayrılmak istemiyordu sonra zaten 6 aylığına gidiyorum sayılı gün çabuk geçer diyip kendini avutuyordu.
Sonunda üzücü gün gelmişti babaları köye gelen otobüsle şehire gidecekti. Otobüs gelmişti herkez otobüse bindi Kerem Ece ve anneleri babalarıyla vedalaştılar sonra babalarıda otobüsel bindi. El salladılar. Anneleri Merve hanım çocuklara farkettirmeden ağlıyordu.
Eve döndüler. Kerem aile albümlerini inceledi, babasını fotoğrafını gördü ve öptü.
2.Bölüm
Babalarının gittiği günden bu yana tam 20 gün geçmişti.
Çocuklar babalarının yokluğuna alışmışlardı ama ara sıra özlüyorlardı.
Keremi bir gece yine öksürük tutmuştu annesi kalkıp hemen su getirdi Kereme verdi.
Kerem içti ama yinede öksürüğü geçmedi. Annesi Merve hanım bu sefer telaşlanmıştı çünkü kerem boğulacak gibi olmuş yüzü morarmıştı. Annesi hemen komşularını aradı.
- Alo Serpil abla benim oğlumu öksürük tuttu geçmiyor boğulacak gibi oluyor Mehmet abi bizi hastaneye götürebilirmi rica etsem.
- Tabiki bekleyin biz geliyoruz.
Araba geldi annesi Keremi kucağına alıp arabaya götürdü Ecede arkalarından ağlayarak geliyordu.
Hastaneye varmışlardı keremi hemen acile aldılar. Doktor muayne etti ve sakinleştirici iğne yaptı.
- Keremin annesi sizmisiniz?
- Evet doktor benim oğlumun nesi var?
- Oğlunuz ciğer kanseri.
Annesi bunu duyunca bir an bayılcak gibi oldu sonra kendine geldi.
- Peki iğleşebilecekmi doktor istediğiniz parayı veririm, öl diyin öliyim doktor yeterki oğlum iyileşsin.- Oğlunuz hastalığın son deverinde
yani kısaca 2 ay ömrü kaldı diyebilirim.
Bunu duyan annesi bu sefer bayıldı.
Ece şaşkına dönmüştü Keremin kanser olması 2 ay ömrünün kalması annesinin bayılması.....
Annesini hemşireler ayılttı Keremde uyanmıştı.
- Annecim bana ne oldu neden buradayız?
Annesi Kereme hasta olduğunu söylemiycekti o yüzden "oğlum seni her zamanki gibi öksürük tuttu bizde ilaç almaya geldik" dedi.
Sonra eve döndüler. Eve döndüklerinden bir kaç dakka sonra köyün muhtarı geldi"size mektup var"
dedi. Ece mektubu alıp okumaya başladı.
SEVGİLİ AİLEM
BEN BURADA ÇOK RAHATIM BENI DÜŞÜNMEYİN ŞIMDIDEN KENDIME İŞ BULDUM.
ECE KIZIM SEN BEN OKUMİCAM OKUL MASRAFI ÖDEMEYELIM BIDE DIYORDUN YA KIZIM BU MEKTUBUN ARKASINDAKI ZARFTA ŞIMDIYE KADAR KAZANDIĞIM 200 TL VAR BUNU OKUL MASRAFLARINA HARCA TAMAMMI?
CANIM OĞLUM KEREM BU AILE SANA EMANET BENDEN SONRA EVIN ERKEĞİ SENSIN SENI ÇOK SEVIYORUM KENDINE DIKKAT ET HEPİNİZİ ÇOK SEVIYORUM SAĞLICAKLA KALIN.Ece mektubu okuduktan sonra zarftaki parayı aldı gözleri dolmuştu. Anneleri zaten ağlıyordu Keremin kanser olduğunu babalarına söyleselerdi eminim babaları bütün işini bırakıp köye gelirdi.
Ece "anne hadi bana okul malzemeleri alalaım" dedi.
Annesi "tamam kızım gidelim".
Kerem Ece ve anneleri okul alışverişi yapmaya gittiler. Alışveriş yaptıktan sonra eve geldiler Ece meraklı meraklı aldıklarını inceledi.
- anne bak seni beni babamı ve Keremi çizdim.Kerem "ben daha güzel yazarım bikere"
Annesinin gözleri dolmuştu hemen banyoya koştu ve hüngür hüngür ağladı. Çocuklarda reism yapmaya devam ettiler annelerinin ağladığını fark etmemişlerdi.3. Bölüm
Aradan 2 ay geçmişti Kerem iyice zayıflamıştı. İştahı azalmış ve sürekli öksürüyordu.
Babalarının gelmesine 1 ay kalmıştı.
Babaları geldiğinde Kerem hayatta olmayabilirdi bu annesini ve Eceyi çok üzüyordu.
- Anne benim aklıma bir fikir geldi hani Kerem'in en çok sevdiği bisküvi var ya sen bana para ver ben de gidip alıyım içinede süt koyarız mama yaparız belki yer.
Annesi Eceye para verdi.
Ece bi koşu gidip geldi bi bardağın içine bisküviyi parçalayıp koydu sonrada içine süt koydu ve Kereme verdi Kerem 3 kaşık yedi sonra istemedi. Kerem artık konuşamıyordu sadece Anne ve Ece diyebiliyordu.
Aradan 1 hafta geçmişti kerem akşamın köründe uyumuştu.
Sabah olunca anneleri uyanıp onlara kahvaltı hazırladı. Saat 12:00 olmuştu ama Kerem hala uyanmamıştı annesi Keremin yanına geldi keremin başını okşadı ama Kerem uyanmadı annesi Kereme seslendi kerem yine uyanmadı annesi Keremin kalbine baktı kalbi DURMUŞTU.
Annesi ağlamaya ve çığlıklar atmaya başladı Ece hemen annesinin yanına koştu.
- Keremim canım oğluum ölme ölmee.Ece anlamıştı.
- Kardeşim hayır ölemezsin.Yazar: Tuğba Yalçın