🎶Superband(cover)-Vincent🎶
İnsanlar deli gibi dans edip içerken ben çaprazlama astığım çantamı sıkı sıkıya tutmuş aralarından geçmeye çalışıyordum. Üniversite son sınıf resim öğrencisiydim ve şuan mezuniyet öncesi parti gibi bir şeydeydim. Kimin verdiğini bile bilmiyordum. Arkadaşım çağırmış bende boş bir oda bulup duvarına resim çizmek için koşa koşa gelmiştim.
Bu benim bir nevi imzamdı. Bazen çok küçük bazense oldukça büyük bir şey çizerdim. Bunu neden yaptığımı hiç bir zaman çözememiştim. Bu belkide değişik bir fantayizdi. Özellikle zambak çizerdim. Bana çok zarif ve güzel gelirlerdi.
Sonunda dans eden insanların arasından hole çıktığımda derin bir nefes aldım. Kalabalık her zaman beni boğardı. Sanki ben kalabalıktayken herkes bana bakar ve gözlerine batardım. Bunun büyük bir sorun olması umrumda değildi. Ben zaten yanlız büyümüştüm.
Hızla etrafıma baktım. Herhalde üst kat tamamiyle boş olurdu. İkişer üçer merivenlerden çıkarak üst kata ulaştım. Tekrar etrafıma bakıp kimsenin olup olmadığını kontrol ettim. Hızla koridorda yürüyüp kapılara bakınmaya başladım. Koridorun sonuna doğru siyah bir kapı vardı. Önünde durup onu inceledim.
Tanrım lütfen kimse olmasın. Kimseye görünmeden çıkıp gideyim...
Kapının kolunu kavrayıp aşağıya ittirdim. İki yanıma bakarak kimsenin olmadığından emin oldum ve içeri girdim. Çok şükür ki kimse yoktu. Etrafımı inceledim. Kimin odasıysa oldukça genişti ve güzel döşenmişti. Pencerenin karşısında büyük boş bir duvar vardı. Tam da kocaman bir veda çiçeğine yakışacak türden bir duvar.
Çantamı çıkardım ve duvarın karşısına geçip yere koydum. Ceketimin cebinden sigara paketini ve çakmağı çıkarttım. Sonrada ceketimi çıkartıp yere attım. Yere eğilip çantanın içinden boyalarımı, fırçalarımı ve paletimi çıkarttım.
Koşarak gidip pencereyi açtım. Sonra eski yerime dönüp bir sigara dalını dudaklarımın arasına yerleştirdim ve yaktım. Boyaları ahşap paletin üstüne sıkarken bir yandanda duvarı inceleyip nasıl bir şey çizebileceğimi düşünüyordum.
Yerdeki bir fırçayı alıp boyaya daldırdım. Başka bir renk ile karıştırıp istediğim rengi elde etmeye çalıştım.
🌺🌺🌺
Üçüncü sigarı yakarak oturduğum yerde duvardaki zambak çizimini boyamaya devam ettim. Yaklaşık 20 dakika geçmişti ve ben ana hattaları bitirmiştim. Şimdi boyama ve ince detaylar kalmıştı.
Fırçayı duvarada bir ileri bir geri yaparken çıkan ses bana hep tatlı bir müzik melodisi gibi gelmişti. Küçüklüğümde Bob Rose gibi sanatçılar televizyonda resim programı verirdi. Özellikle Bob Rose'un tuvalinden gelen ses benim en sevdiğim şeylerden biriydi.
YOU ARE READING
𝓛𝓲𝓵𝔂'𝓼 𝓞𝓷 𝓣𝓱𝓮 𝓟𝓪𝓻𝓽𝔂 𝓦𝓪𝓵𝓵'𝓼 ᶜʰᵃⁿᵇᵃᵉᵏ
Fanfiction***Kitabın bölümleri tekrar yazılmak üzere yayından kaldırıldı*** Partilere gitmeyi sadece kimsenin olmadığı bir odanın duvarına zambaklar çizmek için severdim... Nereden bilebilirdim ki üniversitenin son yılında gittiğim bir partideki yatak odasını...