Keyifli okumalar...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlar
...
Şarkı; Alan Walker, On My Way
3. BÖLÜM: ÖLÜM PLANI
Mutfak penceremden içeri giren reklam panosunun mor ışığı masamda oturmaya devem eden ve sigarasından son bir nefes çekip söndüren kişinin yan profilini gölgede bırakıyordu. Sadece çok kısa bir an ortamın ışıksız oluşundan dolayı onu tanıyamamış ve mutfağımın orta yerinde birini görmeye beklemediğim için de panik olmuştum. Anacak onu zaten o kadar iyi tanıyordum ki gözlerimin henüz alıştığı az ışıklı bile simasını seçmeme yetmişti.
"Tüh! Huzur bekçilerinin seni enselediğini umuyordum," dedi Argos sandalyeye de yayılarak iyice gözüme soktuğu rahat alaycı bir tavırla. Beni korkutmak hoşuna gitmişti şimdi bir de eğleniyordu.
Rahatlamayla karışık sıkkın bir soluk verdim. Hâlâ elimde tuttuğum şişeyi tezgâha bırakmaktan vazgeçerek hırsla ona doğru fırlattım. Argos sandalyeye yayılmış istifini bile bozman tek hamlede yarısı dolu su şişesini havada kaptı. Yamuk ağız sırıtarak şişeyi havaya atarak bir tur döndürdü ve tuttuktan sonra masaya koydu.
Mutfağım küçük olduğu için iki adımda karşısına dikeldim ve ellerimi sertçe masaya çarparak masanın üzerine doğru eğildim. "Ödümü kopardın geri zekâlı! Hem evime nasıl girdin sen?"
Evlerimizin kapısındaki sistem sadece bileklerimizdeki çipin sahip olduğu anahtar sistemiyle açılırdı ve Argos'un eğer pencereme tırmanmadıysa evime girmesi çok zordu.
Çenesini sıvazladı. "Güç kesintisi kapındaki sistemin güvenlik önlemini kapatmış, kilidinin sistemini hacklemiş olabilirim."
Pişkinliği karşısında dehşete düşmeden edemedim. "Kilidimi mi bozdun yani?"
"Telefonum sayesinde yaptığım küçük bit oyun sadece. Ne yapsaydım, sokakta mı kalsaydım?" Bir de üste çıkması yok muydu? Nasıl kurtulduğunu neden burada olduğunu sormayı bile unutturmuştu bana şu hali çünkü durduk yere sinirlenmiştim. Zaten Dorian'la yaşadığımız gerilimi daha aşamamıştım, şimdi bir de Argos sabrımı zorluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABLUKA
Ciencia FicciónShalin için yaşadığı hayatın ne kadar adaletsiz olduğunun farkındaydı. Elinde kalan son şey sistemi eleştiren bilen düşünceleriydi. Otorite insanlığı mutlak bir hâkimiyet altına almışken zihnimiz bile artık yeterince güvenli değildi. Sıradan bir iş...