1

300 9 23
                                    

-Anna- "Anne, kapımı tekmelemeyi bırak kalkacağım."

Annem sinirli sesiyle bana cevap verdi.

-Annem- "Kapıyı neden kilitliyorsun, ya bir şey olsaydı?"

Sıcacık yatağımdan kalkıp komidinin yanına giderken ayaklarımın soğuk zeminle buluşmasını izledim.

Gözlüğümü gözüme takınca, herșey yine netleșmiști, bu hissi gerçekten seviyordum.

Aklıma tekrar annem gelince soğuk zeminde koşar adımlarla kapıda doğru koştum.

Kapının kolunu hafifçe çevirip kafamı dışarıya doğru uzattım, anlaşılan annem beklemekten sıkılıp, mutfağa gitmişti.

Kapıyı tekrar yavaşça ses çıkarmadan kapatıp sıcacık yatağımın içine girip, telefonumla uğraşmaya başladım.

1 yeni mesaj bildirimini görünce hızlıca tıkladım, ve bir kaç saniye açılmasını bekledim.

-jason- "Nasıl gidiyor?"

Sırıtıp yanıt verdim.

-anna- "normal ve sıkıcı desem :)"

Bir kaç dakika beklemem rağmen, cevap gelmeyince uygulamadan çıkıp telefonumu şarja taktım.

Yatağa geri uzanmayı çok istememe rağmen, okuluma geç kalıyordum.

Sıcacık yorganımla zar zor vedalaşıp üstümü değiştirmek için dolabımın yanına geçtim.

Dolabımda 3 renk vardı kırmızı, siyah ve beyaz.

Üç renk...

Bu üç renk kadar sadeydi hayatım, düşüncelerimden sıyrılıp siyah pantolonumu, üstüne siyah büstiyerimi giydim.

Makyaj dolabımın üçüncü çekmecesinden, siyah deri eldivenlerimi taktım ve kırmızının en koyu tonu olan saçlarımı tarayıp atkuyruğu yaptım.

-Anna- "artık aşağı inmeliyim"

Telefonumu şarjdan çıkarıp komidinin yanında duran çantamı omzuma attım.

Yeni bildirim? Hiç olmadı...

Aşağı üçer beşer adımlarla inip mutfağa doğru ilerledim, annemi kahve içerken görmem her sabah rutinim haline gelmişti artık.

Annemi görmezden gelmeye çalışarak, buzdolabındaki sütü tezgaha bıraktım üstteki dolaba pek boyum yetmediği için sandalyeyle çıkıp almıştım.

Gevreği de yandaki dolaptan aldıktan sonra, annemin yanına oturup kahvaltımı yapmaya başlamıştım. Annem, Elimdeki eldivenleri görünce üzülsede belli etmemeye çalışıyordu.

-Annem- "Anna, yine başladı değil mi?"

-Anna- "Anne..."

-Annem- "Okuldakilere zarar verebilirsin Anna..."

-Anna- "Ne yapabilirim anne? O okula gidemem...."

-Annem- "O okulda senin gibi insanlar var, ve daha iyi bir okul. Şuan gittiğin okulda insanlar özelliğini öğrenince ne yapacaklar? Senden korkup kaçacaklar!"

Sandalyeden hızlıca kalkıp, anneme son kez bakıp botlarımı ve kırmızı ceketimi alıp çıktım.

Uzun yolda yürürken en sevdiğim şarkıyı dinlemekten daha güzel bir şey yoktu.

Etrafımı incelemeye başladığımda, ağaçlardan düşen yaprak elime gelmişti.

Eldivenimi çıkarıp dokunup dokunmamak arasında kalsamda, etrafımda insanlar olduğu düşüncesi beni durdurmuștu.

Element okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin