...Bazıları vardır ya hani, şaşkınlık içinde "Tanrım! Cidden böyle insanlar kaldı mı?" deriz.
Sanki hiç adaletsizliğe uğramamış, sanki hiç canı yanmamış ve sanki toz pembe bir hayatı varmış gibi davranır, ondan faydalanmaya çalışırız. Eh, biz yapmasak da çoğu kişi şeytana kulak vermeden edemiyor.
Fakat benim asıl bahsetmek istediğim şeytana kulak veren topluluk değil. Ender bulunan temiz kalpli birinin hayatında yer almam. Hatta daha da ötesi, o kişinin sevdiği adamın ta kendisi olmam.
Min Yoongi, benim el değmemiş duygularımın tek efendisi. Öylesine iyi ve öylesine özel biri ki...
Bazı ilişkilerde geçen diyaloglardaki gibi "Acaba onu hak etmiyor muyum?" diye düşünmek yerine hiç çekinmeden, kendime bir pay biçmeden yüzüne karşı "Ben seni hak etmiyorum." demişliğim de yok değil.
Şimdi siz belki de düşünüyorsunuzdur "Jungkook neden kendini Yoongi'ye layık görmüyor?" diye. Ben hırsızım.
Hayır, şaka yapmıyorum. Onunla evindeki antika vazoyu çalarken tanıştım. Tam evden çıkmak üzereyken karanlıkta öylece karşımda belirivermişti. Dediğim gibi, hırsızım ben! Sadece çalarım. Kimsenin canını yakamam. Bu yüzden o gün öylece kalakaldım. Sanırım Yoongi'nin yerinde olsaydım bunu fırsata çevirir polisi arardım. Ama o aramadı. Sadece elimdeki vazoyu alıp yerine koydu.
Sadece bana mı garip geliyor? Yakalanan bazı arkadaşlarımın ölesiye dövüldüğünü biliyorum ben. Hiçbir şey yapmadı. Vazoyu yerine yerleştirdikten sonra görüş açımdaki merdivenlere oturup bunun yanlış olduğunu söyledi sadece. Benim gibi 'güzel' bir çocuğa yakışmayan hareketmiş. Kendimi geliştirebilirmişim falan filan... Hiçbir şey söyleyemedim ve evi terk ettim.
O gece garip olduğu kadar farklı da hissettirmişti. İçimdeki ses o eve tekrar gitmemi söyleyip duruyordu. Ama ben bu isteği yanlış yorumlayıp vazo için olduğunu düşündüm. 30 bin euro kadar değeri olan o antika şey...
Ah, her neyse gittim işte. Fakat o gece vazo yerine saklanmayı tercih ettim. Kimseyle yaşamıyordu. Ev, bir kişi için fazlasıyla büyüktü. Üstelik güvenlik falan da yoktu. Garipsesem de biraz daha inceleyip eve geri döndüm. Sonralarda ise beni tanımamasını umarak her sabah farklı bahanelerle evine gitmeye başladım. Anketörüm dedim. Açıkçası yedi. Yani birkaç yıl önce itiraf etmeseydi ben öyle sanmaya devam edecektim.
Tanışma hikayemiz böyle işte... Ne zaman kendimi kötü hissetsem o vazoya bakıyorum ve istemsiz gülümsüyo-
"Hadi Jungkook! Seni bekliyorum!"
"Tamam Kartopum! Sadece 5 dakika daha!"
"Bana öyle seslenme seni yanık kurabiye! Acele et!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıştırmalık Oneshotlar |YoonKook ✓
FanfictionAtıştırmalık Oneshot isteyen herkesi 'tanıtım' bölümüne çağırıyorum <- <- <- <- <- <- <- Ana karakterler: Yoongi ve Jungkook Yan karakterler: Vmin, Namjin, Hoseok+Yugyeom -2019 & 2020-