" Oh! Aryaman senin birçok yolların, Tanrıların gittikleri yoldur. Ki Onlar; o yollardan, göklerden geldiler." (Hint kutsal yazılarından Taittirya Samhita'dan)
Mars Gezegenin Mirası
Bazı eski yazılarda, bizim zaman kavramımızın Mars'tan çok etkilendiği belirtilir. 19. yüzyıl sonlarında kurulan "Altın Şafak", OTO ve Teozofi örgütleri de Mars gezegeni ile çok ilgilenmişlerdi.
İddialara göre, Mars'ın yörüngesi her 108 yılda bir dünya'ya yaklaşmaktaydı. Bu yakınlaşma dolayısı ile Mars'taki kanalların gözlemlendiği bile iddia edilmiştir. Yine iddialara göre, Mars'ın bu periyodik yaklaşımı dünya üzerinde bir seri teröre ve felakete sebep olmaktaydı. Bu nedenle anti-halklar Marsı savaşçılar gezegeni olarak adlandırmışlardı.
Bazı bilim insanları, yaşamın genetik olarak Mars'tan dünyaya geldiğini iddia etmişlerdir. Pireneler ve İtalya'nın St. Angeles bölgesine göç eden Gali ırkların '-90 oranlarında Rh negatif kan taşıdıkları tespit edilmiştir. Rh pozitif kana mensup insanlar bu dünyalıdır, bu dünyada yaratılmışlardır. Halbuki Gali ırklar ve/veya kim Rh negatif kana sahipse o pekala Mars'lı olabilir. George Hunt Williamson ve George Adamski 1940'lı yıllarda, ABD'de UFO2larla temas kurduklarını iddia eden ilk şahıslardı. Williamson, Colarado Üniversitesi'nde Arkeoloji profesörüydü. UFO'larla ilgili aykırı görüşleri yüzünden bu unvanını kaybetmişti Williamson'un aykırı iddiaları daha çok dünyaya gönderilen bir Mars kolonisi hakkındadır.
Williamson'un iddiasına göre, başlangıçta dünyaya yerleşen bu ırka "Yaşlılar ırkı" ya da Elohim deniyordu. Elohim'in niyeti, dünya gezegeni üzerinde gelişmekti. Onların dünyaya geldikleri tarihte, mevcut insan ırkı fazla gelişmemişti. Elohimler dünyaya gelmek için dinozorların tamamen ortadan kalkmasını beklemişti. Elohimler ruhsal bakımdan fazla tekamül etmemiş olmakla beraber, çok ileri bir teknik düzeydeydiler.
Williamson'un iddialarına göre, Elohimler dünyadan evvel Mars'ı kolonileştirmişti ve bu gezegendeki yaşamları ile ilgili yazılı bir tarih bırakmışlardı. Mars, o zamanki yörüngesinde iken, gezegenin yüzeyinde çeşitli yaşam formları mevcuttu. Gezegenin yörüngesinin değişmesi ile, Mars'ta iklimlerde büyük değişiklikler gözlemlenmeye başladı. Buzlanma ve havanın buzları eritecek kadar ısınması çok hızlı olarak birbirini takip etti ve bunun sonucunda seller mevcut kanalları genişlettiler. Bu olaylardan sonra gezegenden yaşayanlar buradan göç etmeye karar verdiler. Ruhsal olarak tekamül etmiş olan Mars'lılar, gezegenden ayrılmayarak başka bir boyuta geçtiler. Psişik olarak bu kadar gelişmemiş bir grup ta zaman makinelerini ya da uzay araçlarını kullanarak fiziksel formları ile dünyaya göç ettiler.
Bu göç, Marslı bir bedenden dünyalı bir bedene reenkarne olmak şeklinde de sürdü. Williamson bu inanılmaz hikayesini, bu varlıkların bilgilerini kristallerde sakladıklarını söyleyerek bitiriyordu. Onun iddiasına göre, bu kristallerden bazıları And dağlarındaki "Yedi Işın" mabedinde saklanıyordu. Williamson dünya dışı varlıklarla temas kurduğunu iddia ettiği zamanlarda, gezegenin bir başka tarafında Mars'la ile ilgili ani bir canlanma olmuştu. Naziler Tibet'teki arkeolojik araştırmalarının sonucunda, Mars tarihinin bir diğer yüzünü keşfetmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
No FicciónLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...