2.BÖLÜM

183 37 4
                                    

diğer abin ise murat. evli çocukları var 3 tane. çocukların ismi ise. 10 yaşındaki ali. 8 yaşındaki kemal. 3 yaşındaki ise kumsal. 2 oğlan bir kız. bu abini neden söylemedim çünkü abin karısını kaçırdı ve karısının tüm ailesi abinin peşindeydi yakalayıp öldüreceklerdi abin ordu ya kaçıp nikahını kıyıp evlendi kimsenin bilmediği bir şehre yerleştiler biz bile 4 yıl abinden haber alamadık kızın ailesi kaç kere evimizi taşladılar o aralar biz bursa da yaşıyorduk artık bıkmıştık manisaya yerleştik ama kızın ailesi sülalesi peşimizi bırakmadı manisaya kadar geldiler kurtulamadık bir türlü artık pes ettiler 4 yılın sonunda abin aradı nerde olduğunu bir türlü söylemedi en son söyledi adresini attı ve annenle berber abinin yanına gittik oturduk 2 çoçuğu vardı abinin kızın ailesiyle de konuşup barış sağladık ama abin bizim yanımıza gelmedi orda bir hayat kurmuş bizde bir şey demedik ve 2 hafta sonra manisaya döndük ve 1990 yıllarında sen dünyaya geldin ve şimdi diyeceksin kızın ailesiyle barış kurmuşsunuz ortada bir şey yokken neden hala söylemediniz bak kızım bu ailenin çocukları çok berbat her an sana bir yapabilirler o yüzden hiç seni o abinle tanıştırmadım zaten yoldalar geliyorlar gelince ikisiyle de tanışıp uzun uzun konuşursun murat ve mustafa abin seni tanıyor mustafa abin iki kez ceza evine girdi kolları dövme kesmiş kollarını biraz soytarı ama murat abin öyle değil namazını kılar eşine bakar sigara alkol kullanmaz tertemiz biri ikisinin arasında büyük bir fark var onun için görünce şaşırma peki baba mustafa abim neden öyle bir insan oldu ortamı bozuktu kızım mustafa abin 30 yaşında senin yaşlarda çok şımarıktı komşuların camını kırıp komşular şikayete geliyorlardı bende 18 yaşında almanyaya çalışmaya gönderdim orda iki kez ceza evine girmiş çıkmış abisini peşinde kızın ailesi olduğunu öğrenince çıldırdı türkiye ye gelip abisini korumak istedi ben izin vermedim yoksa daha çok başımızı belaya sokacaktı hiç kurtulamıcaktık neyseki ucuz atlattık abini zor zoruna ikna ettim de kızım sen buraya geline yanında senin yaşlarda bir oğlan vardı gittimi o burda mı burda babacım çağır bakalım kimmiş çağırıyorum babacım hemen bahar yanıma gelip babam seninle tanışmak istiyor gel hadi deyince ben biraz utandım haliyle yüzüm kıpkırmızı bahar hadi hadi diye ısrar ediyordu neyse dedim gidelim gittim içeri girdik ve baharın babası hoş geldin evladım dedi bende hoş buldum amca geçmiş olsun çok şükür iyi gördüm sizi sağol evladım iyiyim teşekür ederim kimsin bakalım baharı nerden tanıyorsun dedi ve bende ilk okul arkadaşım benim üç gün önce gördüm tanıdım ve biraz sohbet ettik sizin normal odaya alındığınızı duyunca hemen geldik işte öyle siz baharla konuşuyordunuz bende rahatsız etmedim oturdum bekledim hımm peki evladım oturun siz kantinde kendinize dedi ve baharla beraber kantine gittik oturup birer çay söyledik çayımızı içtik ve baktım baharın gözleri şişmiş uykusuzluktan bana dedi biraz yürüyelimi oturunca uykum geliyor biraz dolaşsak hiç fena olmaz dedi tabi sen nasıl istersen deyip kalktık yürümeye başladık bahar hem üzgün hem yorgun hem de mutluydu hem babası iğleşmek üzereydi hem hiç tanımadığı yeğenleri ve abileri varmış hala olmuş du bahar hala olduğunu ise yeni öğrendi yolda yürürken hafif tatlı bir gülümseme yaptı bende onu izliyordum sonra dönüp saati sordu bana bende 10 olduğunu söyledim bende artık eve gidip biraz uyumam lazım dedi gel bırakayım seni beraber gideriz bende ordan eve giderim olur benim için uygundur deyip koyulduk yola bana iyimisin dedi bir an iyiyim dedim noldu birden sordun yok bir şey olmadı 3 gündür insan gibi oturup konuşamadık yoruldun sende bir şey olmaz yorulmak ne senin yanında olduğum suürece ben yorulmam dedim gülümsedi hafifçe ve sonra ayrılık vakti geldi batu geldik ben içeri giriyorum dedi tamam bahar iyi geceler dedim ve yanağıma ufak bir buse kondurup iyi geceler dedi gitti ve yine yüzüm kızardı elimi öptüğü yere koyup eve kadar o anı hayal ederek gittim ve eve gittiğimde annem biraz fırçaladı tabi saat olmuş 11 ben yeni geliyorum nerdesin sen bu satte kadar diye diye fırçaladı annecim iyi geceler ben uyuyorum bir daha olmaz özür dilerim deyip odama kaçtım ve yatağıma uzanıp ellerim ensemde tavanı seyrediyorum hemen sabah olsun istiyorum uyumam gerekiyordu ve uyudum sabah kalkıp kahvaltı yapmadan evden çıkıp hastaneye gittim bahara süpriz yapacaktım baharın babasının kaldığı kata çıktım bahar babasının yanında oturup babasını izliyordu ve beni camdan bakarken gördü hemen yanıma geldi hoş geldin napıyorsun sen burda dedi hiç ya öyle seni görmeye geldim baban nasıl ona bakmaya geldim dedim iyi yapmışsın bende kantine inip kahvaltılık birşeyler alıcam dedi bahar sen kahvaltı yaptın mı dedi bana yok dedim seninle beraber yaparız diye yapmadım dedim iyi hadi gel yapalım dedi kantine doğru indik oturuduk kahvaltlıkları söyledik kahvaltı gelene kadar biraz sohbet ettik abin ne zaman gelicek dün yola çıkmışlardı daha gelmediler mi dedim ya hayır bende çok merak ediyorum abimleri kimler hemen gelmelerini istiyorum bugün akşama doğru burda olurlar inşallah dedi bende inşallah dedim ve kahvaltı geldi kahvaltımızı yapıp babasının yanına gittik bende bir selam vereyim dedim içeri girdik ahmet amca geçmiş olsun nasıl oldunuz dedim sağol evladım iyiyim çok şükür de sen napıyorsun burda yorma kendini buraya kadar her gün her gün ne olucak ahmet amca sen iyi ol yeter dedim teşekür etti ahmet amca bahara dönüp kızım hadi siz dolaşın biraz hastane köşelerinde sürünmeyin annen de birazdan gelir siz gezin kendinize dedi tamam babacım bişi olursa mutlaka beni haberdar et deyip babasını öpüp görüşürüz babacım dedi tamam kızım görüşürüz dedi ve baharla yavaş yavaş adımlarla hastaneden çıkmaya başladık çarşıda biraz yürüdükten sonra bahar sıkıldı biraz tepeye gidelim manzaraya karşı oturup çay içelim dedi tamam dedim ve darphane aile çay bahçesine gidip oturduk karşımızda manzara manzara ya bakmaktan sıkıldım bahara bakmaya başladım uzun süre baktıktan sonra bahar hayırdır niye bakıyon öyle dedi ve ağzımdan bir an şu cümle çıktı                                                                                         ŞU MANZARADAN SIKILDIM BİRAZ SENİ SEYRETTİM HEM GÜZELE BAKMAK SEVAPTIR DEDİM      bir an ağımdan kaçıverdi bahar da utanmış bir hafif gülümseyle bu ne romantiklik dedi ben de dedim ki bir anda çıktı ağızımdan deyip geçiştirdim garson çay boşlarını almaya gelince iki orta kahve söyledim yanına iki su geçen içememiştik bu sefer içelim dedim ve kahve gelene kadar bahar bana bir kaç soru sordu sen neler yaptın kaç yıl görüşemedik napayım dedim okulu bitirdik şuan lise işte okullar tatil açılınca yine devam okul ev okul ev arada çıkıp şöyle güzel manzara karşısına çay kahve içiyorum eve gidiyorum öyle hımm diyip peki sevgilin utanarak sevgilin filan varmı dedi veya oldumu diye sordu hayır yok sevgili yapmadım hiç hep aklımda sen vardın sen benim çoçukluk aşkımdın diye söyledim hemen kendime şaşırıyordum bugün ne gelirse aklıma hemen ötüyordum bahar bana baktı öyle sen beni mi seviyorsun dedi ben bir şey diyemedim ben bir lavaboya kadar gittim öyle utanmıştım ki nasıl bakarım baharın yüzüne diye kendimi yedim bitirdim lavaboda elimi yüzümü yıkayıp kendime gelip masaya gittim bahar bana bakarak gülüyordu bende ellerimi birbirine tutturup başım önde eğik duruyordum bahar o anda dedi ki tamam kendine gel kötü bir şey demedin beni üzmedin neden bu kadar paranoyak oldun aksi halde beni mutlu ettin dedi ben o an az da olsa rahatlandım kahve çoktan gelmişti ilk bir yudum su içtim sonra kahveyi içtim biraz daha oturduktan sonra baharın babası ahmet amca aradı saatte geç olmuştu akşam olmuştu nerdeyse kızım hadi gel abinler geldi şuan yanımdalar seni görmek istiyorlar dediği an hemen kalktık hesabı verip yola koyulduk yarım saat 45 dakkika filan sürdü gittik baharla hastanenin önüne geldik bahar bana dönüp batu abim biraz tehlikeli bizi yan yana görürse bişi filan söyler babam gibi değil sana zarar gelmesini istemem sen burdan geri dönsen olurmu ya dedi bende sen sıkma canını nasıl istersen öyle yap sen git o zaman bende eve giderim yarın görüşürüz yine dedim çok sağol anlayışın için deyip yine bir buse kondurdu ve ben yine kalbim hızlı ata ata eve doğru gittim eve varıp akşam yemeği yiyip odama geçip uzandım keşke her saat her dakka her saniye baharla berber olsam onun yanındayken zaman geçsin istemiyorum bahar hastaneye babasının yanına gittiğinde iki abisi gelmiş ve ilk defa abilerini görmüş mustafa abisi biraz korkunç tipi varmış ahmet amca az bile demiş ama murat abisi çok iyi biriymiş abilerine sarılmış sen ne kadarda büyümüşsün demiş maşşalah kardeşime sağol murat abi diyip diğer abisine de sarılıp hoş geldiniz deyip oturdular bahar abilerine çay mı kahve mi içersiniz dedi abileri çay ver bize dedi sonra tüm muabetler konuşulmaya başlanıldı babasına sorar iki abi baba bu halin nedir niye hastanedesin ne oldu böyle dedi ahmet amca kanserim oğlum ben ama atlatıyorum yavaş yavaş biraz maddi durumumuz bozuk burda kalın bir kaç ay ben iğleşip işe başladığım zaman geri gidersiniz dedi murat abisi hemen olmaz öyle şey ben evimi manisaya taşıyorum mustafada artık burda kalıcak seni bu halde bırkıp gidemeyiz dedi mustafa abisinin sesi de biraz gür abim doğru söylüyor baba burdayız artık hep berber yaşıcaz sen iğleşmene bak evi düşünme onlar bizde baharın okul masraflarını biz karşılarız dedi bahar abisine abi ben 4 üncü sınıfta okulu bıraktım eve bakan kimse olmadığı için çaılıştım bu zamana kadar dediği an abisi sinirlenir neden böyle birşey yaptın seninle konuşucaz dedi şuan babamızın sağlığı önemli sağlığına kavuşsun konuşucaz dedi bahar biraz korkmuş murat abisi de eşine evi manisaya taşıyoruz diye telefon açtı 

BİR AŞK UĞRUNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin