6

106 14 30
                                    

Jungkook 'dan

Yanımdaki bedeni uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım. Yerdeki kıyafetlerimi üzerime geçirip odadan çıktım.

Geceyi geçirmek için seçtiğim dağ evi yüzünden pişman olmuştum. Burayı bilmiyordu, gelirken havanın karanlık olması nedeni ile etrafı da net göremediğini düşünürsek, onu bırakıp gitmem mantıksız olurdu.

Bıkkınca salondaki koltuğa oturdum.

Uzun sayılabilecek bir zaman içerisinde onunla karşılşamıştım. Hiç beklemediğim bir anda.

Liseye gidiyorduk. İkimiz de yakın arkadaştık. Ben bencildim. Sadece kendimi düşünen bencil bir çocuktum. Jimin'in annesinin durumu kötüyken bile ona yardım etmeyi hiç denemedim. Onun beni sevdiğini bile bile kalbini kırmaya devam ettim. O zamanlar çok umursamamıştım, ama gün geçtikçe pişman olmuştum bu yaptığıma.

O değişmişti. Uzun sayılacabilecek bir zaman içerisinde değişmişti.

Onunka barda karşılaştığım zamanki bakışları hala aklımdaydı. Çok şey ifade ediyordu bakışları. Üzüntü, endişe, heyecan.

Sessiz salonun içini kapı gıcırtısı sesi dodurduğunda yatak odasına çevirdim bakışlarımı.

Üstünü giyinmişti.

Elini saçlarına götürüp sosis parmaklarını saçlarının arasından geçirdi.

Dağınık saçlarını düzeltmeye çalışırken gözleri kapalı duruyordu. Hala ayılamamıştı belli ki.

Ellerini saçlarından çekip, gözlerini ovalamaya başladığında ağzı aralandı ve esnedi.

Bu haline küçük bir tebessüm ettiğimi fark edince kafamı iki yana sallayıp dikkatini çekmek için öksürdüm.

Gözlerini açıp şok içinde bana bakarken, "Günaydın." dedim tüm umursamazlığım ve soğuk sesimle.

"S-sana günaydın."

"Sonunda uyanabildin. Gitmemiz gerekiyor. Hadi!" Ne diyeceğini umursamadan ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Araba binip gelmesini bekledim. Bir kaç dakika sonra arabanın kapısı açılıp yan tarafa ağırlık çöktü. Arabayı çalıştırıp şehre doğru sürmeye başladım.

*

Şehre indiğimiz zaman arabayı durdurdum.

"İn." Dediğimde bakışlarını üzerimde hissettim. Her halde onu evine kadar bırakacağımı düşünüyordu. Yanılıyordu çünkü bu asla olmayacaktı.

Onu şehre kadar indirmem bile fazlaydı. O benim sadece sex arkadaşım. Sex dışında onunla görüşmek istemem, isteyeceğim en son şey bile olamaz.

Bir şey demeden indiğinde beklemeden arabayı çalıştırıp evime doğru sürdüm.

Jimin'den

Eve vardığımda direk odama çıkıp üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp banyoya girdim. Küveti su ile doldurup, içine çeşitli aromalardaki losyonların içerisinden çilek olanını seçtim.

Losyonu küvetin içindeki suya boşaltıp, önce bir adımımı sonra diğer adımımı küvetin içine soktum. Bedenim tamamen suyun altında kalınca derin bir nefes aldım.

Suyu çok sıcak yapdığımı yeni fark ediyordum. Vücudum sıcaktan dolayı sızlarken umursamamaya çalıştım.

Aklıma sürekli dün geceki görüntüler geliyordu. Ve sonra da sabahki olay. Ağlamamak için kendimi kasıyordum. Artık onun için göz yaşı dökmek istemiyorum, ama istemsizce göz yaşlarımın yanaklarımdan süzülmesine izin veriyorum. Şimdi de olduğu gibi.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 18, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

wrong"jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin