Sabahın ilk ışıkları ile gözlerini açtı ve hiç eşyası olmaması ile birlikte hemen yola koyuldu.
Tehlikesiz yollardan geçtikleri için oldukça şanslı sayılırlardı aksi takdirde haritası gidilen diğer yollarda patron canavarlar gelişim yolundaki bu gence asla acımazlardı.
Soluğu mağaranın girişinde aldı, girişi oldukça büyük ve yerden yüksekliği kesinlikle epeyce uzundu içeriden dışarıya kadar gelen beyaz ışık hüzmesi gözlerini rahatsız etmeye başlarken ellerini gözlerinin önüne siper ederek içeriye ilk adımı atmıştı bile o sırada Kai'nin uyarısı ile hemen karşılarında göremedikleri başlangıç seviye yaratıklarla etrafları kuşatılmıştı hemen savunma pozisyonuna geçti ve Kai'den gelecek bir bildirim bekledi.
Kai: Efendi Feng, sağınızda size doğru hızla gelen dağ yılanları var hepsi de ikinci seviyede hazırlanın.
Feng: Buz bıçakları! Kai'nin komutu ile üzerime doğru ayrı noktalardan gelen en az iki metre uzunlukta ki üç yılana ardı ardına buz bıçaklarını göndermeye başlamıştı bile. On dakika süren bir savaşın Ardından Feng kafasında yankılanan bildirim ile gülümsemişti.
Seviye yükseldi..
Buz bıçakları seviye 2: Buz bıçakları ikinci seviye kullanıcı artık altı adet buz bıçağı oluşturabilir.Cesaret seviye3,
İsim: Feng
Seviye: 4
Tevrübe: 250/2000
Yetenek: Buz bıçakları sv2,
Pasif Yetenekler: Cesaret sv3, Kurnazlık sv2
Ruh: 3250Feng: Oha ya bu manyak yılanlar nasıl bu kadar tecrübe verdi hem de benden bir seviye düşük olmalarına rağmen, neyse kısa günün kârı ahahah.
Kai: Efendi Feng, bulunduğunuz mağara patron seviye canavarlara ev sahipliği yapan yarı kutsal bir mekan, dikkatli olmanızı öneririm her canavarın kat sonunda patronu ile karşılaşabilirsiniz.
Feng: Bıçaklar tam zamanında seviye atladı desene gebermeden bu çiçeği alıp Odin'e götürelim bugün hiç durmadan ilerleyeceğiz Kai durmak yok.
Çıktıkları birkaç kat ile hem savaş tecrübesi kazanmış ve oldukça ruh toplamışlardı, onun kata ulaştıkları anda etrafta zehir gibi genzi yakan iğrenç bir koku insanı rahatsız edecek derecede iğrençti.
Kokuya alışmaya çalışarak katın sonuna devam ettiler.Diğer kata açılan heryeri dökülen taştan kapıyı görür görmez oraya doğru harekete geçti feng,
Kai: Efendi Feng, tam arkanızda!
Feng'in ağzından
Kapıyı görür görmez oraya doğru hızlıca koşuyordum, biliyorum tam kapıya koşarken illa ki bir canavar ile karşılaşırız okuduğum kitaplardan aşinayım bu konulara ama benim başıma gelmemesi için dua edip bir yandan da kapıya hemen ulaşmak ve lanet olası gereksiz görevi bitirmek istiyordum, Kai'nin beni son anda durdurması sayesinde hayattaydım şuan kapıya tam ulaştım derken arkamda basit seviye yılanların patronu olduğunu belli edin on metre belki biraz daha uzun oldukça iri ve kıpkırmızı gözlere sahip tehlikeli bir patron canavarın kuyruk darbesinden son anda kenara yuvarlanarak kurtardım kendimi. Ard arda buz bıçaklarını aktif ediyordum ama bu pisliğe karşı hiçbir işe yaramıyordu gittikçe yorulmuştum savaşın sonu görülüyordu artık, son bir gayret ile canavarın açığını arıyodum bana tekrar saldırı yapmak için ağız bölgesinden zehirli iğrenç bir sıvı akıtıyordu aman fışkırtıyordu mübarek resmen itfaiye hortumu gibi hiç yorulmuyordu bunu yaparken hoş ben kendi dünyamda uyurken bile yorulan bir mahlukattım şuan yaptıklarım ile hiç bağdaşmayan hareketler. Saçma düşünceleri bir kez daha kafamdan atmaya çalışırken bu yılanın tam kafasının ortasında kırmızı bir taş görmüştüm sanırım bu onun kırılgan noktası olabilir, denemekten zarar gelmeyeceğini düşünüyordum son gücüm ile tam altı tane buz bıçağını yılanın saldırısını atlattıktan hemen sonra fırsat vermeden kafasındaki kırmızı noktaya ardı ardına göndermiştim, çat çat kırılma sesleri mağaranın zeminini sarsarken yılanın bütün bedeni kafasındaki taşın içerine hapsoldu sanırım oraya çekilmiş gibi bir görüntü gözüküyordu o sıra bu dünyada en sevdiğim ses beynimde yankılanıyordu,
Seviye yükseldi..
Seviye yükseldi..İsim: Feng
Seviye: 6
Tevrübe: 500/7500
Yetenek: Buz bıçakları sv2,
Pasif Yetenekler: Cesaret sv2, Kurnazlık sv2
Ruh: 8000Yenilenen eşyaları ve yetenekleri görmek için market sekmesini açınız.
Ne kadar burasa durup güzel yeteneklerden satın almak istesem de buna kesinlikle zamanım kalmamıştı artık lav çiçeğinin bulunduğu kata neredeyse yaklaşmıştık önüm de son bir canavar ve sonrasında çiçek ile birlikte Odin'den kazanacağım ödül her ne ise o tahmin bile yürütemiyorum beynim durdu. Kai ye market sekmesine sonra bakmao istesiğimi söyledikten sonra yılanın içine çekildiği kırmızı taşı yanıma alıp cebimde sakladım kim bilir belki para eder hem bu dünyanın para birimini tam olarak öğrenemedim işime yarar umarım..
Canavar kırmızı sahiplenme taşına çekildi ve çocuk taşıda yanına alarak son kapıdan geçip gitti o sırada doğanın koruyucusu herşeyi izliyor ve değerlendiriyordu,
Odin: Bulundukları kata on seviyeyi geçmeyecek şekilde mutasyona uğramış karanlık yaratıkları gönderin, bu çocuğun sınırlarını zorlamazsak gelişim kaydedemez umarım beni utandırmaz..
#
#
#
#
#
#
#
#
#
#
#
#
#Yn/ Yazdığım şu kitabı bir kişi bile okuyor ise onun için yine yazmaya devam ederim dediğim gibi okunma değil amacım bunun gibi birsürü kitap bitirdim tabiii benimkisi gibi acemi sınıfı kitaplar değil sadece o kitapların en heyecanlı yerlerinde olmasını istediğim veya şu keşke olsaydı bu niye böyle oldu diye eleştirdiğim yerleri kendime göre düzenleyip kendi kitabımı oluşturmak istedim ve bundan dolayı mutluyum.. Dikkate alıp okuyan kardeşlerim var ise hatalarımı yazabilir ona göre düzeltmek için ben de elimden geleni yapmaya çalışırım iyi geceler öpüldünüz 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternal Magician [DÜZENLENİYOR]
FantasíaYeni bir dünyada ikinci bir şansa kim hayır diyebilir? o demedi zaten seçenek sunulmamış doğrudan emir verilmişti, ya güçlenecek kendisinden beklenilmeyen bir güç yaratacak ya da ezik olarak öldüğü dünyasında ki gibi ezik olarak ölecek. • • • • • • ...