Tanrı bizden daha acımasız sevgilim.
Min Yoongi Tanrı'nın gözdesi olarak yaratılmış bir melekti. Fakat Tanrı'nın gözdesi için bile kurallar kaçınılmazdı.
Tanrı acımasızdı ve Tanrı'nın gözdesi dokunmaya korktuğu her şey yüzünden köşe bucak kaçmıştı. En sonunda bir hataya kurban gitmiş, aslında çok masum olan bu hata yüzünden tek varlığı, kanatları alınmıştı.
Özgürlüğünü almıştı Tanrı'sı onun. Ama o Tanrı'sından nefret etmiyordu. Onu kendine aşık eden insanaydı tüm nefreti ve kızgınlığı.
Tanrı meleklerin ölümlülere aşık olmasını ebediyen yasaklamıştı. Aynı zamanda melekler şeytanlarla da birlikte olamazdı. Melekler sadece kendilerini nurdan yaratan Tanrı'ya aitti. Bu yüzden meleklerin Tanrı dışında bir başkasına bağlı olması onlar için tehlikeliydi.
Ama Yoongi bir ölümlünün gülüşüne aşık olmuştu.
Gözlerini her kapattığında gözünün önüne gelen görüntünün sonu olacağından haberi vardı. Lakin... Kim Namjoon adındaki o insanı düşünmeden yapamıyordu. Onun insan olup olmadığından bile emin değildi fakat o bir insan kadar saf ve temizdi gözünde.
Dünyaya indiği seferlerden biriydi. İnsanlar arasında görevleri dışında gezinmeleri serbestti. O sıra ise elinde bir buketle yaşlı bir kadına sarılan Namjoon'u görmüştü. Namjoon'un gülüşü kalbinin ritmini hızlandırırken bu his onu korkutmuştu da. İlk kez yaşamıştı bu duyguyu. Yoongi ilk kez böyle hissetmiş ve bu his onun için fazla ürkütücü gelmişti.
O gün Tanrı'nın evine döndüğünde her zamanki gibi ibadet edip odasına çekildi. Yattığı beyaz ve altın sarısı olan yatağında, ipeksi çarşafların arasında huzursuz hissetti ve kendisine Tanrı'nın evinde böyle hissettiği için kızdı. Ama günler geçtikçe ve o her seferinde Namjoon'u ziyaret ettikçe bu huzursuzluğu büyüyordu. Tanrı'da onun bu sorumsuz tutumundan şikayetçiydi. Yoongi'nin sürekli dünyaya gitmesi şüphelenmesine neden olmuş ve baş meleklerden birini onun peşinden göndermişti. Sonuçta gözdesinin kendinden başkasını düşüncelerine sığdırmasına izin veremezdi. Hoseok gördüğü şeyleri Tanrı'ya anlatmak istemedi. Lakin bunu yapmak zorundaydı. Yoongi kuralları çiğnemişti.
O gün Tanrı aşkı bir insanda tadan ve bir zamanlar Tanrı'sına bağlı olan o meleği cezalandırdı. Bembeyaz kanatları bedeninden acımasızca kopartılırken ışık halesi paramparça olmuştu.
Yoongi cennetten düşerken tek dileği Namjoon'un kendisini koşulsuz sevmesiydi. Yoksa tutunacağı tek dalı sonsuz hayatında sonsuza kadar kaybolurdu.
Melek öyle sanıyor olsa bile Tanrı'nın onun cezasını bitirmediğini bilmiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her ficimde olduğu gibi bunu da yıllar önce yazmaya başladım ve hala bitmedi. Kurgusunu en çok sevdiğim ficlerden birisi ve neden bilmem hep farklı geliyor. Kurgu oldukça karışık bu nedenle anlamadığınız yerler olacağını şimdiden söylemeliyim. Fakat hepsinin ulaşacağı bir sonuç kesinlikle olacak. Yetişkin içerikli bir hikaye ve lütfen bunu göze alarak okuyun. Açıklamam bu kadardı, umarım beğenirsiniz.
