~22.Bölüm~

199 29 124
                                    

Evet Arkadaşlar Yeni Bölümle Karşınızdayım. Umarım Beğenirsiniz. Yorumlarınızı Bekliyorum. Keyifli Okumalar...💕💕

Hera ve Kurt sahilde biraz dolaştıktan sonra Hera’yı eve bırakmak için birlikte konağa doğru yürüyorlardı. Konağa yaklaştıklarını fark eden Kurt gülerek mırıldandı.

“En sevemediğim kısım bu işte eve yaklaştık”

“Geri dönelim istersen” diye karşılık verdi Hera gülerek.

“Olabilir aslında sarılıp birlikte uyusak ya da en iyisi sen kollarımda uyu ben seni izleyeyim” diye mırıldandı,  avuçlarının arasında olan ellere minik öpücükler bırakırken sevdiği kadının aşk dolu bakışlarıyla onu izlediğini hissedebiliyordu.

“Çok güzel bir hayalmiş çok da masum bir istek aslında” diye mırıldandı Hera aşkla gülümseyerek.

“Senin o güzel bakışına kurban olurum ben güzel sevgilim benim” deyip kollarının arasına aldı Hera’yı aşkla gülümseyerek. Saçlarına ve alnına öpücükler bırakıp mırıldandı.

“Seni çok seviyorum”

“Çok seviyorum seni” diye mırıldanıp Kurt’un kolları arasından ayrılırken devam etti.

“Eve de geldik zaten sevgilim git hadi sen bir gören olmasın”

“Tamam, ama bir şartla giderim” diye mırıldanırken Kurt nazlı nazlı gülerek Hera’ya yaklaşıp mırıldandı.

“Sevgiliye bir iyi geceler öpücüğü”

“Hmmm üzerinde çalışabiliriz gibi duruyor aslında” diye mırıldandı Hera aşkla gülümseyerek. Hera usulca yaklaşıp dudaklarını sevdiği adamın dudaklarıyla mühürledi. Kısa ama tutku dolu bir öpücükten sonra dudakları birbirinden ayrılırken onları görüp bu gerçekle yüzleşen biri vardı ve onlar bundan şimdilik habersizdi. “Ama bu nasıl olur?” diye mırıldandı karanlıktaki bu ana tanıklık eden kimse şaşkınlıkla. Onlar her şeyden habersiz bir şekilde aşklarında demleniyorlardı. Kurt dudaklarını Hera’nın alnına bastırırken mırıldandı.

“Git hadi yoksa bırakamayacağım seni”  diye fısıldadı aşkla.

“Peki, o zaman iyi geceler sevgilim ben kaçtım hadi sen de git” diye mırıldandı Kurt’un yanından ayrılıp uzaklaşırken. Hera eve girdiğinde elinde su bardağıyla mutfaktan çıkan Hilal’le karşılaştı.

Hera gülümseyerek “Ne haber kuzum?”

“İyi sen nerden böyle neşeli neşeli?” diye sordu Hilal merakla.

“Öyle dolaştım biraz eski bir arkadaşa rastladım öyle işte benimki de”

Hilal “Ben yatmaya kaçar çok uyku bastırdı bana sana iyi geceler” deyip Hera’nın yanından ayrıldı. Hera da bir bardak su içtikten sonra odasına çıktı. Üzerini değiştirip yatağına uzandı, o kadar huzurlu hissediyordu ki kendini bu öyle güzel bir duyguydu ki annesinden sonra bu duyguyu hiçbir zaman hissedememişti çünkü annesinden sonra önce babası olmak şartıyla hayatındaki her şey elinden kayıp gitmişti. Kurt ona masmavi gözleriyle içindeki cenneti sunmuştu yasaktı ama o bunu seve seve kabullenmişti çünkü şu an elinde fotoğrafına baktığı adama çok âşıktı. Yüzündeki âşık gülümsemesiyle kendini uykunun kollarına bıraktı. Kurt, Hera’dan sonra eve kadar yürümüştü, Hera’nın olmadığı o eve girmeyi gerçekten hiç istemiyordu ama eninde sonunda girecekti ama süreyi uzatmanın bir sakıncası yoktu. Eve girdiğinde saat iki buçuğu geçmişti. Ceketini askıya asıp salondaki koltuklara doğru ilerledi. Geçen gece Hera’nın uyuduğu yastığa koydu başını, sevdiği kadının kokusu burnunda uykuya daldı.

KUSURSUZ İNTİHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin