Gece'nin ağzından
Gözlerimi açmak istemiyordum. Belkide herşey rüyaydı belkide o şerefsizin evindeydim. Rüya olmamasını dileyerek gözlerimi açmaya zorladım. Gözlerimi açtığımda bu seferde kalkamıyordum. Uyku sersemi olduğumdan etrafı tam net göremiyordum ama yanımda bir karaltı görüyordum. Iyice etraf netleşmeye başladığında o karaltının Anıl olduğunu anladım. Bir dakika ya Anılmı yok artık hayvan o kas yığını kollariyla beni öyle bir şekilde sarmışki nefes almam mucize diyebilirim.
-Anıl
-Hıı
-Anııl
-Hıı
-ANIIIL
-Ne var geveze kız Anil Anıl kulağımı kuruttun
-Bekle sen bekle daha seni uyku sersemi çeksene elini belimden be sarmışsın yılan gibi nefes aldığım mucize
-Aa afedersin ya uyuyakalmışım ben şey yani ben seni buraya getirdimde sen uyuyodun odada yani bebek odasında bi yerin falan tutulur diye getirdim.
-Evet açıklama kısımları hazır başlamışken üstümdeki kıyafetler diyorum sen nasıl beni giydirirsin ya?
Anıl uyku sersemiyken çok şirin gözüküyordu. Hele o saçlarının karışıklığı onu dahada sevimli yapıyordu. Hep elinin belimde olmasını istiyordum. Hergün onun bu şirin haliyle uyanıp onu izlemek istiyordum. Ne saçmalıyordum ben ya mal mal hayaller kuruyordum. Anıl ve beni sevmek maymunun muzu sevmemesi kadar saçmaydı. Yatakta ona doğru dönüp gözlerinin içine bakarak sorumun cevabını bekliyordum.
-Giysilerin pislenmişti ben de rahat etmen için benden bişeyler giydirdim.
-Sağol çoook teşekkürler şimdi iyice rahatladım ha (!)
Hemen yataktan kalkmaya çalıştım ama sakar biri olduğumdan filmlerdeki gibi birden kalkamadım tabikide. Kalkarken Anıl birden kolumu tuttu ve tabikide ben dengesiz olduğumdan elini çekmesini isterken daha çok üstüne düştüm hatta yapıştım diyebilirim. Anıl'da bu durumu fırsat bilip beni hemen kollarıyla sarmıştı.
-Bırak beni kas yığını !!!
-Gece bi sakin olurmusun senı incitmek istemiyorum lütfen.
-Tamam tamam sakinim tamamı sakinim ben
-Hayır değilsin vahşi kız bak gerçekten sadece üstünü değiştirdim hiçbişey yapmadım cidden ben yalan söylemem.
-Sana inanıyorum ama hadi bırak beni
-Öyle kolay kurtulamazsın.
-Ne demek şimdi bu
-Bu demek şimdi bu
Daha ne olduğunu bile anlayamadan birden beni yatağa yatırıp gıdıklamaya başlamıştı. Öyle çok kahkaha atıyordum ki gülmekten ölen ilk kişi olucaktım.
-Aa aa aanııll Anıl dur Anıl nolur dur anıııllll ölücem valla ölücem yeterr yyeeeteer anıllll
-Tamam tamam bıraktım.
Oh sonunda durmuştu yoksa ben gidiciydim. Şuan ne halde olduğumu bilmiyordum. Anıl bana kuşun yemine baktığı gibi masum masum bakıyordu. Gözleri o kadar güzel bir kahverengiydiki baktıkça tekrar bakmak istiyordum. Anıl'ın gözlerinden bir damla yaş süzülmeye başlamıştı. Ne olmuştuki şimdi onu üzecek bişey mi yapmıştım.
-Noldu Anıl kötü bişey mi yaptım
-Yok hayır ya ne kötü bişey yapması benim gözüme toz kaçtı ondan yaşarmıştır.
-Tabi canım zaten sen Soğanda doğradın şimdi ondanda engelleyemiyorsundur. Ben çocuk diğilim Anıl anlat ki rahatla.
-Yok bişey Gece dediğim gibi toz kaçtı.
-Bende yedim dimi anlat dedim.
-Seni ilgilendirmez Gece
Bu söz bayağı koymuştu işte. Beni ilgilendirmiyordu beni tanımıyordu bu yüzdende beni ilgilendirmiyordu. Hani derler ya gerçek acıtır diye şimdi bu söze hak veriyordum. Anıl da söylediklerini anlamaya çalışırken bende hemen kalkıp hızla odadan çıktım. Üstümdeki hiçbişey umrumda değildi. Ama ağlamicaktım. Ben güçlü bir kızdım. Ayakkabılarımı bile nasıl ayağıma giydiğimi anlayamadan hızlıca evden çıktım. Ev dıştan mükemmel gözüküyordu. Ama artık hiçkimsem kalmamıştı. Uğur şerefsizi beni bulduğu yerde becerirdi. Nerde olduğumu bile bilmiyordum sadece durmadan koşuyordum. En sonunda bir bank bulabilmiştim. Oturup nereye gidebileceğimi düşünüyordum. Hızlıca çıktığımdan ne param vardı ne de telefonum. Şirkete gidecektim ama daha nerede olduğumu bile bilmiyordum. Öylece oturup ayaklarıma bakarken birden elimde ıslaklık hissetmiştim. Yoksa ben ağlıyormuydum. Ben güçlü bir kızdım. Ağlayamazdım, kırılmazdım ama şimdi o güçlü kızdan eser yoktu. Hızlıca çıktığımdan üstümdekilerden bihaberdim. Üstümde resmen Anıl'in büyük giysileri vardı. Önümden geçenler bana garip garip bakmalarının nedeni de buydu. Makyajım olsaydı şuan tam bir canavar halini almıştım. Sinirliydim ama daha çok üzgündüm. Gerçekler ağır geliyordu insana rahatsız ediciydi. Omzuma bir el dokunmuştu. Kafamı çevirdiğim gibi evden aceleyle çıktığı belli olan Anıl'ı görmüştüm. Tekrar kafamı yere dikip onu görmemezlikten gelmiştim. Ağır adımlarla yanıma gelip oturduğu gibi eliyle yüzüne doğru kafamı çevirdi. Inadım inat ya hâlâ ona bakmamak için gözlerimi başka tarafa dikmiştim.
-Bana bakarmısın Gece
-Hayır niye bakıyım ki ben senin hiçbirşeyinim
-Bak özür dilerim orada öyle dememeliydim. Biranda ağızımdan kaçtı işte. Nolursun gel eve gidelim bak resmen komik duruma düştük halimize baksana
Gerçektende insanlar bizim halimize gülüyordu. Haklıydı ama bende o lafları sindiremiyordum işte
-Peki gidelim
-Peki gözlerime bakarmısın
Gözlerimi onun gözlerine diktim. Aslında ona baktıkça mutlu oluyordum ve yüzüme salak bir gülümseme yerleşiyordu.
Anıl'ın ağzından
Gece'nin gözlerini , bana bakmasını çok seviyordum. Bana tüm masumluğuyla gözleriyle gülümsüyordu. Ona baktıkça annemi görüyordum. Birden ona sıkıca sarıldım. Oda bana sıkıca sarılıyordu. Hep böyle kalmak istiyordum. Birden onu kucağıma aldım. Tabi alırken çığlık attığından insanlar bize bakmaya başlamışlardı. Banktan kalktığım gibi kucağımda Geceyle tam arkamı dönmüştüm ki donup kalmıştım.
-Yok artık
Sizce Anıl kimi gördü?
Okuyan herkese ve bu sene tanışmama rağmen dert ortağım olan Seden'e sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum. Bölüm geç geldiği için çok özür dilerim hayatımda ciddi problemler vardı o yüzden güzel yazabilmek için uzun bir süre bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON MU?
AdventureKaderin yazıldığı yerdi burası, ne olacağı ne yaşayacağından emin olduğun yer. Karanlıktı burası, son anda sevinçlerinle boğan yer. Huzurluydu burası bir anda herşeyin bittiği yer. Kaderindi burası tam aydınlık derken karanlığın ortaya çıktığı yer...