20. Bölüm "UMUT IŞIĞI"

125K 3.8K 328
                                    

20

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20. Bölüm "UMUT IŞIĞI"

🎼

Güneşi yutmuş karanlık zalimliğinin altında parıldayan yıldızlara inat, kararmaya devam etti. Gücünü göstermek ister gibi sildi gökyüzünden doğacak güneşin umut kırıntılarını. 

Artık kimsesi yoktu güneşin. Güç alacağı, yeniden doğmak için çırpınacağı kimsesi kalmamıştı...

Kayboldu yıldızlar, karanlık zalimliğiyle övünmeye devam ederken.

Yatağın üzeri geniş cam panellerle çevrelenmiş, karanlığın zalimliğine seyirlik bir manzara çıkarıyordu. İşaret parmağımı hafifçe yukarıya kaldırarak kenarları ahşapla çevrelenmiş cam panele doğru uzattım. 

"Yıldızlar da öldü."

Usulca hareket ettirdiğim dudaklarım, acıyla kıvrıldı. 

Yarı çıplak bedenimle, mezarımda yatarken şeytanın kollarıyla çevrelenmiştim. 

Beni bir kez daha yenmişti... Önce gördüklerimin birer yanılgı olduğunu düşünmem için etraftaki kanları yok etmiş ardında üst kısmımı çıkarmamı sağlayarak beni tamamen delirmişti.

Ona ait olduğumu anlamamı istiyordu. Vücudumun üzerinde söz hakkım olmadığını kabul etmemi istiyordu. Beni yarı çıplak bir şekilde yatağına alırken bunu kolaylıkla kabul etmemi bekliyordu. 

Bilmiyordu, her gece direneceğim...

Biliyordum, her gece yenileceğim...

Başımı usulca hareketlendirerek onun sert çehresine baktım. Uyurken bile kötüydü. İnsanların en masum halleridir uyudukları an. Ama o, uyurken bile ölüm vadediyordu. 

Alnına dökülmüş dolgun siyah saçları, iç içe geçmiş gür kirpikleri ona yakışmayacak bir güzellik sunuyordu. Her şeyi yok etmek için can atan çatılı kaşları, şakaklarında çarpan kabarık yeşil damarları ve kemikli çenesiyi göğsünü gererek yok etti, tüm güzelliği...

Belime sıkıca doladığı kollarıyla huzursuz bir uykunun kahrını çekiyordu, benim payıma da huzursuz bir geceyi bırakarak.

Bakışlarım çaresizce yukarıya yönelerek cam tavana çevrildi. Güneş doğana kadar, gece hükmünü kaybedene kadar uyku yoktu sızlayan gözlerime. 

Ateşte kızdırılmış kelepçeyi andıran kolları, vücudumda dayanılmaz bir sızı bırakmaya devam ederken o, verdiği acıyı hissetmiş gibi kollarını biraz daha sıkılaştırdı. Büyük bir zevk duyarak nefes alacak tüm alanımı daralttı.

ONA İNANMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin