“Kayıp oyuncak, Kaçak Var! Kayıp oyuncak, Kaçak Var!”
Bütün şems mekanik kadın sesiyle aynı cümle eşliğinde çınlarken özgürlüğe kalan bir iki adımın peşinde hızlandı esmerler.
“İşte, Orada! Hey sen oyuncak, dur hemen orada!”
Soo diğerleri hızla uzaklaşırken aniden durdu. “Siz gidin ben onları oyalarım.” Jongin ve Hae aynı anda geri döndüğünde etraftaki kalabalığın çok yaklaştığını görüp tereddütle de olsa koşmaya devam ettiler. Güvenlik görevlileri ellerindeki elektronik aletlerle Soo’ya ateş edip küçük bedeni yere yığdılar. Soo çığlık atarak yerde kıvranırken araya bir adam girdi. “Hey, durun! Bu adam Bay Kim’in konuğuydu o bir oyuncak değil. Bırakın hemen onu!” Etraftaki kalabalık şaşkınlıkla ne yapacaklarını düşünürken en kıdemli olan elini kaldırıp sessizliği sağladı. “Kapayın çenenizi. Bu ufak oyuncak az önce Başkanın Oğlu’nun istediği oyuncağın kaçmasına neden oldu. Bunun bedelini ödemeli.” Elindeki ufak aleti Soo’nun üstüne tutup yürümeye başladı. Yerden hafifçe havalanan beden adamın peşinden, daha önce fark etmediği gizli bir kapının açılmasıyla kapalı bir yere götürüldü.
▬♂▬♂▬♂▬♂▬♂▬♂▬♂▬♂
“Son durum nedir Selene? Şems güvenlik ekranındaki ani bildirimleri aktar bana hemen!” Heechul kendini koltuğa bırakıp saçlarını dağıttı. Selene etrafına ışıklar saçarak aşağıya doğru indi. “Hoş geldiniz Efendi Kim. Şems şu anda 24 derece ve nem oranı cildiniz için en ideal seviye olan yüzde 34’te sabitlenmiş durumda. Ve bugün oldukça parlak görünen saçlarınız için odanıza yasemin özlü bakım ürünlerinden serpiyorum.” Heechul kafasını koltuğa yaslayıp elleriyle göz pınarlarına baskı uyguladı. “Biliyorum çok düşüncelisin selene ama sana söylediğim şeyi yapmamaya devam edersen başına gelecekleri en iyi sen biliyorsun değil mi bebeğim, şimdi…”
“Siz nasıl isterseniz Efendi Kim. Öncelikle lütfen ikramı için, cildinizin alacağınız haber sonrası kırışmasını istemezsiniz eminim.” Selene’nin cümlesinin hemen ardından kapıdan içeriye genç hizmetçilerden biri girdi. Elindeki mor sıvıyı genç efendisine uzatıp estetik hareketlerle odadan çıktı. Heechul garip bakışlarla bardaktaki sıvıyı ağzına götürüp içti. “Artık işini yapsan iyi olur Selene.”
“Dün geceki misafiriniz arkadaşlarının şemsi terk edebilmesini sağlayabilmek için geride kaldı Efendi Kim. Üç yabancının çıkışı onaylandı ancak geride kalan yabancı emniyet yetkililerince yakalanıp elektronik kelepçelerle bağlandı. Şu anda sorgu odasında ve maalesef…”
Selene anlattıklarını görsel olarak Heechul’e sunarken en iyi görüntüleri kullanmayı tercih ediyordu. Aksi halde ne efendisi ne de kendisi için devamı iyi olmazdı, biliyordu. Heechul yerde yatan bedenin götürülüşünü izlerken hışımla yerinden kalktı. “Hemen bu işin sorumlusu kimse bir görüşme ayarla Selene, o lanet herifin kazığa oturtulduğundan emin olmalıyım.”
Heechul şemsin nadiren uğradığı on üçüncü katına gitti. Kendisini şaşkınlıkla izleyen güvenlik elemanlarını umursamadan şefin odasına daldı. “Bugün ki olaylardan sorumlu, misafirimi sorgusuz sualsiz aşağılayan bütün elemanları iki dakika içinde önümde hazır görmek istiyorum” diyerek gürledi. Şef tek kaşını kaldırıp karşısındaki adama baktı. “Efendi Kim biliyorsunuz ki şemsin güvenliğin herkesten önce gelir, bu isteğinizi görmezden gelmek zorundayım.”
Heechul tek kaşını kaldırıp kahkahasıyla odayı şenlendirirken koltuklardan birine bıraktı bedenini. “Selene, hemen Başkan’a durumu bildiren bir dilekçe yolla ve acil görüşme talebimi bildiren bir telefon görüşmesi yap.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğmayan Güneş (✓)
FanfictionFarklı bir dünya... Sarışınların esmerlere hükmettiği... Acımasız oyunların sahnelendiği ve Oyuncakların hep finalde çöpe gittiği... ♠♣ ♠♣ ♠♣ Doğmayan Güneş ♠♣ ♠♣ ♠♣ Ve Bir gün esmerler değişim için ayaklanır... Oysa Aşkta ihanet gibi kaderlerinde...
