Exorcism, Clairity
Kim Taehyung'ın isteğini neden kabul etmiştim ki? Sabrımı zorluyordu ve Tanrım, o kadar aptaldı ki anlattığım hiçbir şeyi anlamıyor, ilkokul seviyesindeki çarpma işlemini bile yapamıyordu. Evime geleli neredeyse bir saat oluyordu ve biz daha ufak bir ilerleme dahi kaydedememiştik.
Pes etmiyor, derin bir nefes alarak ona tekrardan anlatmaya çalışıyordum ama o pisliğin yaptığı tek şey, beni dinlemeyip çoktan bitmiş çilekli sütünün pipetini dişleriyle ezmek oluyordu. Ah, bu arada söylemem gereken bir şey daha vardı ki, artık onun saçları kırmızı değildi. Göz alıcı bir maviye boyatmıştı dalgalı saçlarını ve itiraf etmek gerekirse, bu rengin onun için yaratıldığını düşünmüştüm. Böylesine canlı ve dikkat çekici renkler benlik değildi fakat onda ilginç bir şekilde hoşuma gitmişti.
"Ne var biliyor musun?" elimdeki kalemi fırlatırcasına masaya bırakmıştım. "Gerçekten sinirleniyorum. Tanrım, aklım almıyor! Bu kadar aptal olman beni çıldırtıyor! Senden istediğim tek şey, siktiğimin x'ini bulmandı. Bu kadar basitti ama sen bu ilkokul çocuklarının gözü kapalı çözecekleri soruyu bile yapamayacak kadar aptalsın!"
Nefes dahi almadan kurduğum cümleler onun gözlerinin kocaman irileşmesine, dudaklarının arasındaki ezilmiş pipetin yere düşmesine sebep olmuştu. Şok içindeydi ve ona hak vermiyorda değildim, ben de kendimden böylesine bir çıkış beklemiyordum ama sabrım ciddi anlamda taşmıştı.
"İnanamıyorum, sen küfür ettin!"
Dudaklarımdan bir 'hah' dökülürken, ona söylediğim onca şeyden sonra sadece en gereksiz olan noktaya takılması, onun gerçekten de iflah olmaz bir aptal olduğunun kanıtıydı. Başımı masaya gömerken, ağzımda ağlamaklı bir ses çıkmasına engel olamamıştım. Benim gibi sakin yapıda olan bir insanı bile bu denli çıldırtmayı başarması, takdire şayandı.
Saçıma dokunan parmaklar hissetmemle, başımı gömdüğüm masadan kaldırmış ve parmakların sahibine, Taehyung'a bakmıştım. Her zamanki alay dolu gülümsemelerinden birini yüzüne yerleştirmişti ve yukarıdan beni izliyordu. Ona baktığımda elini saçlarımdan çekmişti. Aramızda geçen birkaç saniyelik anlamsız bakışmadan sonra mırıldandım.
"Gerçekten amacın matematikten geçer not almak mı yoksa sadece beni delirtmek mi istiyorsun?"
Umursamazca omuz silkmişti. "İkisi de."
Derin bir iç çekmiş ve sandalyemi iterek yerimden kalkmıştım. Başımda inanılmaz bir ağrı vardı ve kendime gelebilmem için sert bir kahve içmem şarttı. Sessizce beni izleyen Taehyung'a bakmadan mutfağa ilerlemiş ve ona seslenmiştim.
"Kahve yapıyorum, ister misin?"
Cevap vermemişti ama duyduğum adım seslerinden, peşime takıldığını anlamıştım. Ah, elbette mutfakta dahi beni yalnız bırakmayacak ve sinirlerimi bozmaya devam edecekti. Neden şaşırıyordum ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberries and cigarettes
Fanficlalisa manoban, şimdi seni bütün okulun önünde öpeceğim ve sen, bu haftaki okul gazetesinde kendi haberini yapmak zorunda kalacaksın.