Hayallerim Kadar Büyük

HKB_32

İyi okumalar :)

"Hadi ama bu telefon açılmalı" diyerek koltuğa bıraktım kendimi. Mesaj kısmına girip beyefendiye bir mesaj atma kararı aldım.

"Deniz bey uyuyakalmış olmanızın bedelini ödeteceğimden emin olabilirsiniz. "

Aşağıdan gelen "Ela" sesiyle telefonu cebime koyup yanlarına gitme kararı aldım. Aslının geldiğini görünce gülümseyip "Hoşgeldin" dedim.

Gülümseyerek " Abla kardeş bir kahvaltıyı hakkettiğimizi düşündüm tabi başka bir planın yoksa" dedi. Sonlara doğru hala tereddütlerinin olduğunu ve çekindiğini farkındaydım. 

"Aslında Deniz Bey ile planımız vardı ama kendisi uyuyakaldığı için şuan umurunda değilim sanırım" diyerek dudaklarımı büzdüm. " Yoksa, yoksa beni unuttu mu?" deyip elimi alnıma koyup yıkılmış gibi yaptım. 

Karşımdakilerin kıkırdamalarıyla bende güldüm ve "Çantamı alıp geliyorum" dedim.

--

Neden hep bu küçük şirin kafeye geldiğimizi sanırsam hiç çözemeyeceğim. Aslıyı izlemeye başladım. 

O benim ablamdı. Haftalardır garipsediğim tek şey buydu ama herşeye rağmen o kadar hoşuma gidiyordu ki. Her gün konuşuyorduk. Yıllardır en büyük eksikliğin ablamın ortaya çıkmasıyla kapandığını hissettim. 

Aslıya daha dikkatli baktığımda ara sıra birisine baktığını farkettim. Hala bu şehirde kalmasının tek sebebinin ben olmadığımı farkettim hemen. 

Gülümsedim ve içimden aşk diye fısıldadım. 

Bende aşkın adı Denizdi. İçimi titretendi. O yanımdayken nefesimi kusursuz yapandı. Özlediğimi farketmem ile karnımdaki ağrıyı bastırmak istedim. Onu görmek istemenin vücuduma yansımalarıydı bunlar. 

"Aslı" dedim aniden. Bir menüye bir de birilerine bakışlar atarken gözlerini bana dikti, gülümsedi ve konuşmamı bekledi. Mükemmel bir ablaydı o. Tekrardan kaybetmeye göze alamayacağım ablamdı o benim. 

Sırıttım. 

"Aşk çok güzel değil mi? O tüm vücudunun titremesi, o nefes kargaşası ve gözlerine baktığında o hissettiğin tarifsiz duygular." dediğimde biraz şaşkınlıkla, biraz mutlulukla ve biraz da heyecanla o şahısa döndürdü gözlerini. 

"Keşke daha erken bulsaydım dediğim bir şey" dediğinde kıkırdadım. 

Ellerini tutarak "ve gerçekten herşeye değer" dediğim an telefonum çalmaya başladı. 

Melodi ile birlikte kalbim tekledi. Bu aşktı.

Ellerimi aslıdan çekip kocaman bir gülümsemeyle telefonu elime aldım. 

"Ela çok özür dilerim gerçekten telefonu nasıl sessizde unuttuğum hakkında hiçbir fikrim yok keşke bize gelip kafamı kırsaydın" dediğinde kıkırdadım.

Aşk dolu bir sesle "Seni seviyorum" dedim. Onun derin nefesiyle o nefesin yanımda olması gerektiğine karar verdim. 

"Ölürüm diyeceğim ama ölürsem bensiz kalmandan korkuyorum artık kendimi o kadar geçtim ki seni bensiz bırakmaktan korkuyorum. " dediğinde nefesimin kesildiğini hissettim.

"Ne zaman buluşup kendinizi affettireceksiniz Deniz Bey" dedim şakayla. 

"Neredesin"

"Ablamla her zaman ki kafedeyiz" deyip bana bakan Aslıya göz kırptım. 

Gülümsedi. 

Arkadan Denizin "Şu kafenin sırrını halen çözememiş olman ne kadar acı" dediğinde kıkırdadım. Hemen arkasından "Buldun demi?" dediğinde onaylayıcı bir ses çıkarıp "Seni bekliyorum" dedim. Onaylayıp telefonu kapattı.

Huzurla arkama yaslandım.

Kahvaltılarımızın gelmesiyle konuşmadan yemeğe başladık. 

Arkadan birisi gelip yanağımı öpünce elimdeki çatalı bırakıp huzurla nefes aldım.

"Aşkı erteleme ablam, bak ben şuan aşka gidiyorum" dediğimde Denizin yanında böyle dememden dolayı biraz utandı. Gülümseyerek yanına gittim bir iki öpücükle vedalaştım. Dikeldiğimde Denizin elini tutarak elimdeki sıcaklık ile vücudumun titremesini hissetmeye odakladım kendimi. Yaşadığımı hissettiğim bu anları aklıma kazımaya çalıştım. Denizin gözlerine bakıp mutlu oldum. Nefes çektim içime sanki saatlerdir koşuyormuş gibi.

--

Sahilde oturduğumuzda başımı Denizin omzuna koydum hemen. Ellerimi koluna sardım ve mutlu oldum. Öyle saf bir mutluluktu ki hiç kaybetmek istemedim. Hep benim ile olsun istedim. 

"Deniz" "Ela" aynı anda söylememiz ile her zaman yaptığım gibi önceliği ona verdim. Kıkırdadı. 

"Biliyorum zamanı değil ama söylemeliyim artık" dediğinde kötü bir şey mi gelecek korkusuyla dikeldim ve huzursuzlaştım. 

"Tekrardan kötü bir ha..." diyemeden eliyle ağzıma dokundu ve beni tamamiyle yaktı. O elinin bana bu şekilde dokunması ile hissettiğim o duyguya ölürdüm ben. Ölüm diyince telefonda dedikleri geldi aklıma, ölümü unutmak istedim bir an. Sonra aklıma bir şarkı geldi sanki bize yazılmış gibi. 

Sırıttım ve elini elimle çekip "Bir şarkı söyleyebilir miyim" dedim ona. Gülümsedi ve beni beklemeye başladı. Ellerimi kaldırıp yanaklarına koydum. 

"Toprağından dönsün yüzüm" dedim ve duraksadım. Derin nefesle devam ettim. "Ölünce sevemezsem seni" dediğimde gülümsedi devam etti.

"Kan ağlasın iki gözüm

Ölünce sevemezsem seni

Ölünce sevemezsem seni" dediğinde yüzümdeki gülümsemeyle gözlerimdeki yaşlar büyüdü. Devamı için ağzımı açtım.

"Ak rahmetin görmeyin

Gonca gülün dermeyin

Muradıma ermeyin

Ölünce sevemezsem seni

Ölünce sevemezsem seni" dedim artık yaşların akmasına izin vererek. Gülümsedi ve devam etti. 

"Yaşamak yıldızlarda

Seninle olmak istiyorum

Sevişmek hüner değil

Yanında kalmak istiyorum" dedi sona doğru fısıltıyla. 

"Yaşamak hüner değil

seninle ölmek istiyorum" dediğimde dudaklarını bana dokundurdu ve nefesimi kesti. 

"Benimle evlenir misin?" dediğinde şaşkınlıkla gözlerine baktım.

Gözlerinde gördüğüm o aşk ile "evet" diye fısıldadım. Kafamı boynuna gömüp yaşadığımın gerçek olduğuna kendimi inandırmaya çalıştım. Kokusunu öyle güzel içime çektim ki kendimi her zamanki gibi aşk sarhoşu hissetmeye başladım. Boynuna bir öpücük kondurup kıkırdadım ve ellerimi ona daha sıkı sardım hiç bırakmamak için. 

O var ya hep kalbimde tutsak kalacak! Onu hiç bir zaman bırakmayacağım.

O beni bırakacak olsa bile ben bu aşkı asla bırakmayacağım. 

O her zaman benim nefesimi kesmeye devam edecek.

O her zaman benim içimi titretecek.

O hep göz yaşlarımın tatlı sebebi olacak.

O hep heyecanımın derin nefesleri olacak.

O hep titrememin gözlerimdeki yansıması olacak.

Onunla nefes alacağım ve onunla nefes vereceğim. 

Onun için hiçbir zaman kendimi tehlikeye atmayacağım.

Onun adı hep aşk olacak. 

Benim aşkımın adı sadece Deniz olacak.

Deniz...