SON AY

Her şey mükemmel olmalı.

''Uyumak ve uyanmak tam olarak zaman kaybı bence.O arada geçen sürede neler yapılmaz ki değil mi ?Belki film izlersin , belki boş boş zaman geçirirsin, belki kitap okursun, özet geçmek gerekirse en azından bir şeyler yaparsın . Uyku zamanında geçen süre ise tam anlamıyla zaman kaybı bence.'' diye bitirdi yazısını Chloe. Gecenin geç saatiydi ama yazmalıydı ve ödevini bitirmeliydi çünkü eğer yarına bu ödevini yapmaz ise dersten geçemeyecekti ve bunu asla ama asla beyni ve zihni kabul etmiyor , yapması için ona baskı uyguluyordu sanki.Bu yüzden ister istesin , ister istemesin yapıyordu. Mükemmelliyetçi olduğu için 1 saat sürüyor ise ortalama yapma süresi bizim hanımefendi yapınca oldu mu sana 2-3 saat ? O yüzden 00:00'da başladığı ödev 3:20 geçe bitti.Aslında bu kadar kısa yazmazdı ama na yapsın o kadar uykusu gelmişti ki göz kapakları resmen şöyle haykırıyordu:''Lütfen Chloe, Tanrım.Lütfen uyuyalım artık.Bizi bırak ve harika bir uyku çektir bize.'' bunu duyar oldu Chloe ve artık iradesine karşı koyamıyarak, içine sinmese de ödevini yarıda bırakıp , defterini , kalemlerini ve her ne varsa toplayıp , çantasını yerleştirdi ve yatağına doğru yol aldı.Göz kapakları sonunda şöyle fısıldamaya başladı:''Oh be sonunda Tanrım. Chloe şimdi mis gibi bir uyku çekeceğiz desene!''.Sonunda Chloe ödevinde de bahsettiği gibi hiç uyku ve uyku sürecini sevmese de kendini uyumaya teslim etti.

Chloe inanılmaz bir şekilde uyandı çünkü alarmı kurmayı unutmuştu! Bunu nasıl yaptı ben de anlamadım , çok şaşırdım sizin gibi.Bu kadar mükemmelliyetçi biri hiç saatini kurmayı ve okula geç kalmayı göze alır mı ? Gözlerinde iğrenç ifadeyi geçirmek için ayağa kalktı , yatağını güzel ve yavaş bir şekilde topladı. Simetrik olarak mükemmel olmalı ve geldiğinde sanki annesi toplamış gibi olması gerekiyordu.O yüzden hemen yatağını topladı , çantasını kaptı ve en önemlisi de kendine gelmek için yüzüne bir su çarptı.Aynanın karşısına geçti , dişlerini fırçaladı , bir gülümsedi ve yüzüne baktı.Kendine gelmişti Chleo. Geç kaldığı için çok acele etmiyor,çünkü ne kadar erken giderse gitsin yok yazılmıştı ve o yüzden acele acele gidip hem kendini yormak, hem de boşu boşuna uğraşmak istemiyordu.Çantasını aldı , kahvaltı da yapamamıştı çünkü.Kırmızı montunu aldı, önünü inikledi , kapıyı açtı , ayakkabılarını giydi ve sonunda okulun yoluna koyuldu.Hava soğuk olduğu için çıkar çıkmaz kendine hücum eden soğuk hava dalgasına karşı koyamadı ve o kadar çok üşüdü ki titremeye başladı. Isınmak için ellerini avuşturdu , uğraştı , uğraştı olmadı. Son çare olarak koşmaya karar verdi çünkü belki de koşarak ısınabilirim ve donmadan okula yetişebilirim diye düşündü Chloe. Okulun yolunun yarısına gelmişti artık.Bunu da adımlarını sayarak ya da saçma sapan yöntemlerle anlamıyor,kendi kendine has güzelliğiyle parlayan , sanki çicekler aleminin patronuymuş gibi davranan dünyanın en güzel çiceği olan güllere bakarak anlıyordu.Bu güllerin sahibi birazcık inatçı bir adamdı ve Chloe'yi pek sevmezdi.Nedenini soracak olursanız, bizim ihtiyar bir sabah mışıl mışıl uyurken,Chloe gülleri koklamak için çitlerin üzerinden atlamıştı ve bütün o güzelim gülleri ezmişti.Hem Chloe kahrolmuştu, hem de bizim ihtiyar amca sinirden çılgına dönmüş ve üzüntüden dünya üstüne yıkılmıştı .Bu yüzden ihtiyar amcamız her ama her gün Chloe okula giderken her gün aynı saatte kalkar , Chloe evinin önünden gül koparmasın(evet düşmüş olabilir bizim sakat kızımız ama gülleri çok sevdiği için bazen Şeytan'a uyup gülleri kopardığı oluyordu tabi) diye cephesini koruyan bir asker gibi Chloe'geçerken güllerini ve güzelim diğer çiceklerini koruyordu.Neyse Chloe güllere bakmaktan kendini alıkoyamıyor , o güzelliklere kim bilir kaç kere bakıyordu sabah o yoldan ve bizim ihtiyar amcanın evinden geçerken.Daha sonra yemeği de çok sevdiği bir hotdog satan bir yerden anlıyordu okula yaklaştığını, kahvaltı yapamadığı için(kendi hatası ama neyse)hotdog'cu dan bir tane aldı ve o güzel yemeği harika bir şekilde midesine indir ve midesi de açlıkla boğuşmaktan sonra kendine geldi.Artık okula gelmişti.Onu güvenlik görevlisi Hannah Ablası karşıladı.