Karanlıktım ben.Gece kadar karanlık. Herkes korkardı benden. Çünkü ben bunu istiyordum ve her isrediğimi kendim elde ederim. İster zorla, ister kolaylıkla.
Gece kadar karanlık bir güne, işlere,hayata boktan insanlara merhaba diyeceğim bir güne daha lanet ettim. Bugün yine bana karşı çıkan insaların canını yakacak,onları tehdfit edecek ve bir daha yapmamaları için tekrar canlarını yakacaktım.Eve gelecek kum torbasına savaş açacak,sonra yakınlık duyduğum sayılı kişilerden olan Bela'yla vakit geçirecek, sevgilim gibi sahiplendiğim kulaklığımla uyuyacaktım.Buydu. Sadece buydu. Ben bir gün içinde bunları yapardım.Yarını düşünmeden yaşayacak, aklıma eseni yapacaktım. Yemin ettiğim gibi bir daha hayel kurmayacak,kimseye inanıp güvenmeyecektim. Yıllar öncesi bıraktım bu alışkanlığımı. Resmen kötü kız olmaya,kendimi kimseye ezdirmemeye yemin ettim.
Yataktan karşımda acı çekecek insanların, acıyla bağırışlarını düşünerek ayağı kalktım. Ben bundan zevk alıyodum. Siz ne sandınız ki? İmanlı Girl tavırlarında olup herkesle iyi geçineceğimi falan mı? Yanılmışsınız. Eee.. Ne derler kötü kızlar hep daha fazla eylenirler.
Odamdan çıkıp banyo kapısına yöneldim. Beyazdı ve fgerçekten iğrenç görünüyodu. Kısa zamanda siyahıyla değiştirmek lazım. Suyu açıp avuçlarımı birleştirdim ve avuçlarıma biriken suyu suratıma çarptırdım. Aynadaki yansımama baktım ve gururla gülümsedim. Tek mesele göz rengimdi. Yeşillerdi ve nefret ediyordum. Siyah olsa bin kat daha güzell olurdum. Siyah özgürlüktür,bütün renkleri yutar. Siyahtan asla vageçmem. Odama ilerleyip siyah şortumu,ve siyah askılı badimi giydim. saçlarımı at kuyruğu yaptım.Boynuma beni temsil eden siyah ay kolyemi taktım.Siyah yıldırım şeklinde küpelerimi takıp, eyeliner sürdüm.Aşağıdan gelen sesi algılamaya çalıştım.
"Gece hanım! Kahfaltı hazır!" diye bağıran hizmetçiyi tınlamadım. Sanki bilmiyo kahvaltı etmeyi sevmediğimi. Ayağıma siyah converslerimi giydim. Bu ayakkabıların modası geçmez. Aşağı indim. Sehpanın üstünden arabamın anahtarını alıp kapıdan dışarı çıktım. Arabamın yanına doğru yürürken Bela koşarak yanıma geldi. Tam bela! Onu kucağıma aldım. Bugün benle gelse sorun olmazdı herhalde. Olamazdı zaten. Yerse! Bela'yı sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna bıraktım. Ve camını açtım. Hemen kaffasını Camdan çıkardı.Tek taptığım varlık Bela'ydı. Ona ciddi ciddi tapıyorum. Ona benzemek istiyorum. -özellik açısından-. Size saçma gelebilir ama onun kadar siyah saçlarımın ve gözlerimin olmasını fazlasıyla çok isterdim. Saçlarımı boyatmam,lens takmam ve gözlerime kuş kanadı gibi kirpik takmam. Kendimi ezdirmemek için her şeyi yaparım.Ben insanlarrın acı çekmesini izler,dururdum. Kendimi.Ezdirmem. Beni koruyacak ne annem ne babam ne de wattpad hikayelerindeki gibi bir sevgilim var. Arabaya bindim ve Okula doğru sürdüm.
.Okulun muhteşem (!) kapısından içeri girdim. Arabamı park edip arabadan indim. Bertuğ kapıda beni bekliyordu. Adamım. Bela'nın kapısını açtım. O da indikten sonra BErtuğ'un yanına gittim. Bela peşimden geliyordu. Bertuğ'un yanına vardığımda
"Öt bakalım adamım" dedim. Heyecanlı heyecanlı
"Okula yeni çocuk gelmiş. Burnu bayağı yükseklerde diyorlar." derin bir nefes aldı ve aynı şekilde devam etti "Ayrıca kendini kötü çocuk rolünde sanıyomuş." Cool'luğumu bozmadan içimden bir kahkaha attım. Vallaha şuan haykırarak gülerim ama yemin ettim bir kere kötü kız olmaya. Nefes aldım ve
"Onun burnunu sürteriz, ktü çocuk rüyasından da uyandırırız" dedim. Sert bir kahkaha attı.Bu çocuğu iyice kendime benzettim. bir şey değil,Ülkü'ye yazık. Kim sevgilisini gülmeden görmek isterki? Benden başka kimse istemz. Sevgili dediğin ciddi olur, her boka gülmez. Cool olur bir kere. Iyg! onların vıcık vıcık sevgi sözcükleri ve sevgi dolu hayatları midemi bulandırıyor.Ama ne yapalım fazla işe yarıyorlar.Okulun kapısından girdim. Bela arkamdan geliyordu.Kendi katıma çıktım. Sınıffa girecekken sınıfın kapısındaki çocuk.Tanrım! Tapılası derecede siyahtı ve yakışıklıydı. Lanet olsun neden ben böyle diyilim?Sınıfın kapısından girdim. Sonra o çocuğun yeni çocuk olduğu aklıma geldi. Azıcık oyundan kimseye zarar gelmez. Bir adım geri gittim ve çocuğun tam karşısında durdum. İşaret parmağımı göğsüne vurarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Sevgilim
Genç KurguO, aydınlığını arayan bir karanlıktı. Ben ise aydınlığımı çoktan bulmuş, onun da beni bulmasını bekliyordum.