Kurt ini

798 9 0
                                    

Dişi kurt ile Tek Göz iki gün boyunca bir Kızılderili kampının çevresinde dönüp 

durdular. Dişisinin kampın çekiciliğine kapılarak kendisini yapayalnız 

bırakacağını düşündükçe Tek Göz’ün içi içini yiyordu.  Bir sabah yanı başlarında 

patlayan bir tüfek sesi işittiler, Tek Göz’ü sıyıran kurşun arkadaki ağaçlardan 

birine gömülmüştü. işte o zaman hiç durmaksızın bu tehlikeli yerden çarçabuk 

çekip gittiler. 

Bir iki günlerini alan bir yolculuktan sonra durdular. Dişi kurt bir an önce 

bulmaya can attığı şeyi fellik fellik, yana yakıla aramaya başlamıştı artık. 

Vücudu iyiden iyiye hantallaşmıştı, güçlükle koşabiliyordu. Hatta bir defasında 

kovaladığı bir tavşana ağzını uzatsa yakalayacak kadar yaklaştı, ama birden bir 

kesiklik duyarak avının peşini bıraktı, dinlenmek için yere uzandı. Tek Göz 

bunun üzerine eşinin yanına geldi. Ağzıyla boynuna usulca dokundu, aynı anda 

dişi kurt hırçın ve öfkeli bir tavırla itti onu. Tek Göz dişisinin dişlerinden 

kurtulmak için gülünç bir biçimde kendini tepe taklak geriye attı. Dişi kurdun 

canı burnundaydı, hiç yoktan zıvanadan çıkıveriyordu. Tek Göz ise tam tersine 

gittikçe anlayışlı ve serinkanlı oluyordu. Mackenzie Irmağı’nın yan kollarından 

birine geldiklerinde dişi kurt en sonunda aradığını buldu. Yazın çağıldayarak 

ırmağa dökülen bu nazlı derecik şimdi kayalık yatağının dibine dek kaskatı 

kesilmiş, bembeyaz ve hareketsiz bir durumda yatıyordu. Dişi kurt her zaman 

azıcık önden giden erkeğinin ardı sıra bitkince ilerlerken sarp ve yüksek bir 

set gördü. Yana sapıp sete yöneldi. Bahar fırtınalarının etkisiyle eriyen kar 

suları kıyıyı adamakıllı oymuş, dar bir yarığı iyice açarak küçük bir mağaraya 

döndürmüştü. 

Mağaranın ağzında durdu, kılı kırk yaran gözlerle seti incelemeye koyuldu. Sonra 

setin dibini izleyerek iki uca doğru büklüm büklüm uzayıp ırmağa doğru çıkıntı 

yapan düzlüğe dek yürüdü. Sonra yine mağaraya döndü, daracık ağzından içeri 

süzüldü. Sürüne sürüne ilerledi. Mağaranın duvarları yanlara doğru genişledi, 

tavanı yükseldi. Hemen hemen iki metrelik küçük ve yuvarlak bir odayı 

andırıyordu. Kafası tavana değecek kadar basıktı ama yine de kuru ve rahattı. 

Sağını solunu dikkatle gözden geçirdi, bu sırada Tek Göz mağaranın ağzında 

durmuş, sabırla onu bekliyordu. Dişi kurt kafasını eğdi, burnunu yerde 

dolaştırıp öteyi beriyi kokladı, kendi ekseni çevresinde bir iki kez döndü, 

sonra iniltiyi andırır bir iç çekmesiyle bacaklarını gerdi ve başını mağaranın 

girişine çevirerek oracığa uzanıp kaldı. Tek Göz kulaklarını merakla dikmiş, 

Beyaz DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin