MULTIMEDIA BU BÖLÜMDEN JODIE. -----
Garip bir hediye ile doğdum.
Daha önce hiç bir insanın görmediği bir yetenek ile...
Her şey kafamda karışık.
Görüntüler,sesler ve kokular...
Hatırlamam gerek...
İçinde bulunduğum her şeyi,şu ana kadar sıraya koymam gerek..
Kim olduğumu hatırlamam gerek.
Her şeyin nasıl olduğunu anlatmam gerekirse tam olarak buradan başlamam gerekir.
15 Yıl Önce
Elimdeki oyuncağımla sıkıntıdan patlarken Cole'un sesi ile yüzüm biraz da olsa güldü.
"Ah işte buradasın." Dedi ve yanıma geldi.
"Günün nasıl geçiyor,Jodie İyi mi?"Gülmeye başladı.
"Seni oyun filan oynarken rahatsız etmek pek hoşuma gitmiyor ama sanırım zamanı geldi,tatlım." Az da olsa ciddileşmiştiElimdeki oyuncağı yere bırakıp ağır bir şekilde ayağa kalktım.
Cole'u yaklaşık 1,5 yıldır tanıyordum.Ne olursa olsun bana karşı suratından gülücükler eksik olmazdı.En azından annem ile babamın beni bu hastaneye benzeyen yere bıraktıkları günden beri yanımda olmuştu.Cole ile birlikte hastane kolidorunda yürürken kime baktıysam meşgul gözüküyordu.
Cole,durup yandaki kapıyı gösterip"İşte geldik"Dediğinde geldiğimizi anladim.
İçeri girdiğimde Nathan beni karşıladı."Selam Jodie.Günün nasıl geçiyor bakalım?"
Etrafa bir göz geçirdim.
"Çok iyi..."Sesimin endişeli çıktığını farketmiştim.Önümde bir masa ve bir sandalye vardı.Masanın üstünde yaklaşık 5 tane kart duruyordu.Sandalyeye oturdum.Cole yanıma geldi.
"Pekala,hatırladın mı? Tıpkı bir taç gibi!"
Başımı salladım.Bu deney tarzı şeyi bir kez daha yapmışlardı.Fakat Aiden yüzünden biraz kötü geçmişti.
Cole tuhaf makinayı kafama geçirdi."Harika! şimdi tam bir prenses oldun!
Sahte bir gülümseme ile Nathan'a kafamı çevirdim.Endişelendiğim her halimden belli oluyordu sanırım.
"Endişelenme.Her şey yoluna girecek.Eğer ihtiyacın olursa,ben hemen yandaki odadayım tamam mı?"Çok sakin konuşmuştu.
Nathan da Cole gibi bana çok iyi davranıyordu.Belkide de Cole'dan daha iyi...
Başımı salladım.
Cole ve Nathan birkaç saniye sonra odadan çıkıp onları görebildiğim duvarı camdan olan odaya geçtiler.İçeride birçok teknolojik alet vardı.
Cole mikrofonu eline alıp konuşmaya başladı.
"Hey Jodie,beni duyuyor musun?"Başımı salladım.
"Pekala başlayalım"dediğinde az da olsa huzursuz oldum Aiden'ın yine olay çıkarmasını istemiyordum.
"Kathleen yan odada ve sendeki kartların aynıları onda da var.Şimdi ona bir kart seçtireceğiz ve bakalım sen bize onun seçtiği kartı söyleyebilecek misin.Ne dersin,bunu yapabilir misin?"
Başımı bir kez daha salladım.
Cole,ilk kart diye komutu verdi. Aiden'in karşı odaya geçip kadının elindeki karta baktığını görebiliyordum.Ve aynı anda kadının elindeki kartın üstünde bir yıldız işareti olduğunu gördüm.Bu tuhaf bir duyguydu.Doğduğumdan beri buna sahiptim.Bilemiyorum,tuhaftı.
Elimle üzerinde yıldız işareti olan kartı gösterdim.
Cole'un sıradaki kart dediğini duydum.
Ve geriye kalan 4 kartı da aynı şekilde elimle gösterdim.
Cole'un konuştuğunu duydum."Çok iyi,Jodie.Başka bir şey daha deneyelim.Diğer odadaki masanın üstünde tahta bloklar var.Sence onların düşmelerini sağlayabilir misin?"
Aiden karşı odaya geçti ve blokları yere devirdi.
Çok iyi,Jodie.Odadaki başka şeyleri de hareket ettirebilir misin?"
Cole'un sorusuna cevap veremeden Aiden hemen masanın üstündeki şişeyi devirdi.Kadın biraz geri çekildi.Onu anlayabilmek o kadar da zor değildi.Kim olsa korkardı.Aiden tavanda asılı olan kameraları etkisiz hale getirdi ve odadaki camları kırmaya başladı.Sanırım kadın gerçekten korkmuştu.
"Üzgünüm ama..benden bu kadar.."
"Tamam,Jodie bu kadar yeter."
"Aiden,sanırım durman gerek"
Karşı odadaki kadının bağırdığını duydum.
"Kapı kilitli!"
Cole sakin fakat bi o kadar da endişelenmiş ses tonuyla kadını sakinleştirmeye çalıştı."Hayır.Kathleen,kilitli değil,büyük bir ihtimalle sıkışmıştır.
Kadın yine bağırdı."Size kilitli diyorum!ÇIKARIN BENİ BURADAN!"
Nathan konuşmaya başladı."SAKİNLEŞ, Kathleen!"
Nathan devam etti.Sesi sinirli ve endişeliydi.
"Jodie,artık durman gerek.Test sona erdi."
Kadın hala bağırıyordu.
Aiden'a durmasını söylemeye çalışıyordum.Beni bir nedenden dolayı dinlemiyordu."Aiden,dursan iyi edersin"
"JODIE,DUR HEMEN!"
"Ben yapamıyorum,beni dinlemiyor!" Diye bağırdım.
Aiden beni dinlemiyordu.Korkumdan bende çığlık atmaya başladım.Her an her şey olabilirdi.Aiden birine zarar verebilirdi.Aiden'ı kontrol edemiyordum.Benim olduğum odadaki eşyalara da zarar vermeye başladı.Belli ki bir şeye kızmıştı.Hemde çok...
Kadın hiç susmamıştı.Nathan ve Cole onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Aiden sürekli eşyalara zarar veriyordu.Ben ise son 1 dakikadır çığlık atıyordum.
Nathan ve Cole benim olduğum odaya girmeye çalışıyorlardı ve Nathan kilitli diye bağırdı.
Cole da ardından kapıyı kır diye bağırdı.
Sonunda kapıyı kırdılar.Aiden'ın durduğunu ve burnumun kanadığını hissettim.Kadın susmuştu.Ben de öyle.
Nathan endişeli bir şekilde:
"Her şey yolunda,Jodie,Her şey yolunda." Dedi ve bana hemen sarıldı.Geri çekildi ve gözümden hala yaşlar akıyordu.Zor da olsa konuşmaya başladım.
"Hiçbir zaman yolunda olmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond:Two Souls
ФэнтезиBeyond: Two Souls, Fransız Quantic Dream tarafından geliştirilen ve Playstation 3 konsoluna özel bir interaktif drama aksiyon-macera oyunudur.Oyun, ölümden sonra ne olduğu hakkında sorular etrafında kuruludur. Oyun, oyuncuyu; ana karakter olan Jodie...