Gül Kurusu /DÜZENLENİYOR/

-Bölüm 15-

Araba gibiside yok he.istediğin yere git gel.Telefonuma gelen bildirim ile yerimden sıçradım,pia.

-Hadi nerdesin kızım ağaç oldum

-Fidanda verirsin seneye

-Şakanıda....hadi gel al

-Yoldayım geliyom

-Tamam

Arabayı sürmeye başladım.İnşallah trafik yoktur yoksa pia beni trafik yapıcaktı.Evet tahmin ettiğim gibi trafik vardı ve 10 dakika geçmişte trafikte elimde olsa koşarak gidicem ama yok olmuyor işte.Sinir ile tırnaklarımı direksiyona bastırdım ve ritim tuttum o sırada pia'nın numarasını gördüğümde gözlerimi kocaman açtım.Yandım

-Alo,sofia

-Söyle

-Nerdesin kızım 10 dakika oldu

-Trafik ya gerçekten 2 dakikaya orda olucam

-Tamam bak sayıyom

-Tamam

Telefonu kapattığım an ''Babam''yazısı gözüme çarptı benimi arıyordu.Kızı varmıydı onun ya ?

-Alo,dedim soğuk bir sesle

-Sofia seni bayadır arıyamadım biliyorum

-Bayadır mı ? beni 1 yıldır aramıyorsun baba bizi aramıyorsun sana ne oldu ?

Sadece babamın nefes alış sesleri geliyordu kulağıma.Açıklıyıcak yüzü varmıydı peki ?

-Konuşsana baba

-Sofia bunu sana şimdi anlatamam

-Neyi baba gene işlerini mi bizden öne tutuyorsun pardon hep böyle yapmaz mısın zaten

-Sofia haddini aşıyorsun

-Annemde bunu diyor senin yanına gelmemi istiyor ama gelmiyiceğim baba senin yanında kalmıyıcağım.

Dedim sinir ile telefonu kapatıp koltuğa fırlattım ve soldaki sokaktan girerek pia'nın evine ulaştım.

Pia çantasını bagaja koyduğunda yanıma oturdu.

-2 dakika geçti ama sana kızmıyıcağım sümüklü

Yarım şekilde gülümsedim ve zach'inde arabaya binmesini izledim.

Eliyle arka koltuktan bana uzatarak çaktı.Bende ona çaktıktan sonra önüme döndüm ve wiliamın evine doğru yol aldım.

Pia kulaklıklarını takıp başka dünyaya geçmişti.Zach ise bir dakika o arka koltukta uyuyordu.

Sinsice gülümseyerek kırmızı yanan ışıkta durdum ve etrafı süzmeye başladım.Yolun kenarında 2 sevgili oturuyordu gözlerim ona kaydığında onları izlemeye başladım,kız hafif sarışın oğlanda hafif sarışında sadece birbirlerine bakıyorlardı o sırada oğlan kızın dudaklarına yapıştığında onlara baktım,çocuğun yüzünü gördüğümde ağzım sonuna kadar açılmıştı.Lucas ve miley'di,Lucas hafif bize doğru döndüğünde açık araba camından beni gördü ve gözlerini kocaman açtı,miley'in dudaklarından hemen ayrıldığı sırada yeşil ışık yanmıştı arabayı çalıştırdım ve önüme döndüm nedensizce canım yanmıştı onu sevmiyordum hayır bu mümkün olamazdı,onun sevgilisi vardı ve biz yani hayır olmaz.

Bir kaç sokak sonrasında wiliam'ın evine varmıştık,arabadan indim ve ziline bastım saniyesinde kapı açıldığında,gülümsedim oda karşılık vererek arabaya doğru ilerledi ve arabaya doğru ilerleyip bagaja koydu bavullarını,evlerinin önündeki bank'a oturmayı teklif ettiğinde kabul ettim ve yavaşça bank'a oturdum,Wiliam'ın sigara içtiğini yeni öğrenmiştim cebinden görünen sıgara paketini çıkarıp bir tanesini çıkardı,eliyle bana verdiğinde geri çevirdim,ısrarla uzattığında bir tanesini alarak yaktım ve ağzıma götürdüm.Tatsız,tuzsuz bir şeydi yuzumu buruşturdum ve yarısını söndürdüm,yiyicek birşeyler alınmalıydı o yüzden arabaya doğru ilerledim ve cüzdanımı aldım.

-Sofia nereye ?

-Markete bir şeyler almalıyım

-Ben geliyimi

-Gerek yok sen arabada kal ben gelirim

-Tamam

-Bir şey istiyor musun ?

-Sıgara,diyip gülümsedi

Gülümsedim ve kafamı olumlu anlamda salladım.

Market pek uzak sayılmazdı,market arabasını alarak markette tur atmaya başladım.Su,kola,cips,hazır makarna,soda,jelibon ve daha tüketilicek bir çok şey alarak kasaya doğru ilerledim,

-Bir arzunuz varmıydı hanımefendi,diye eklemişti kasiyer.

-Ben bir tane sıgara alıcaktım-elimle paketi gösterdim-

-Toplamda 60 $ efendim

Cüzdanımda bulduğum tüm parayı 200 $ uzatarak üstünü aldım ve marketten çıktım yavaşça yürümeye başladım arabayı gördüğümde sevinç ile gülümsedim çünkü eşek ölüsü gibi ağırdı bu poşetler.Wiliam ile bagaja yerleştirip yol almaya hazırdık,herkese baktığımda pia ve zach uyuyordu wiliam ise sıgarasını içmekle yetiniyordu ben ise yanımda duran kolayı yudumluyordum.

Hazır ol yol biz geliyoruz.

*

Yolun yarısını demiyim ki daha çeyreğini gitmiştik tam tamına 5 saatir yoldaydık akşam olmak üzereydi güneş batıyordu aslında herkes hala uyuyordu wiliam bile.Yolculuk sessiz ve sakin geçiyordu sadece ben,şarkım ve kolam daha doğrusu 3.kolam ile yanlız bir yoldaydık.

Orman bize oldukça uzaktı insanlar yazın tatilde oraya gider kamp kurarlardı şu sıralar okul olduğu için fazla kişi yoktu ama yol tıklım tıklımdı zaten ormanlık yoldan gidiyorduk trafik sorunu yoktu o yüzden kafama göre gidiyordum,kolumu camdan dışarı uzattım ve güneş gözlüklerimi çıkardım akşam olmuştu,bizimkiler uyanmıştı şükürler olsunki pia uyandığında bana baktı ve havaya önce olayı çakmadı ve ağzını araladı

-Sen kimsin nerdeyim ben ?

-Ben eben hastanedesin yeniden doğdun

-Şakayı kes özürlü geldik mi ?

-Hayır daha yarı yoldayız sabaha varıcaz sanırım.

Wiliam arkadan atıldı.

-Uykulu görünüyorsun ben geçiyim nede olsa uykumuzu alabildik biz

Gözlerim hafiften kapandığında kafamı salladım ve kenara çektim.

Pia arkaya zach'in yanına geçti ben ise wiliam ile arka koltuğa geçtim.

Wiliam arabayı o kadar iyi kullanıyorduki çok rahattı kimse yokmuş gibi.Çantamdaki yorganı görmüş olucakki yavaşça üzerime örterek yola devam etti.

-Teşekkürler,onun duyabileceği bir seste fısıldadım

-Her zaman,gülümsedi.

Gözlerim yorgunluğa daha fazla dayanamayıp yavaşça kapandı.

**

Gözlerimi yavaşça araladığımda güneş doğmuştu gözlerime gelen güneş ışığına şikayetci değildim,kollarımı açıp esnediğimde wiliam bana döndü ve güldü.

-Günaydın uykucu 

-Günaydın şofor abim,varmadık mı ?

-Hayır varmadık hanımefendi 1-2 saate varacağız.

-Tamam

Arka tarafa döndüm bizim ayılar gene uyuyorlar.Tanrı bunlara kış uykusu vermiş yemin ediyorum dokunmasak yıllarca yatarlar.

Poşetlerden sandviçlerden 2 tane çıkardım ve wiliama uzattım.Alarak teşekkür etti ve ağzına götürdü,üzerimde yorganımsı şeyi katlayarak arka tarafa fırlattım ve sandviçimi yemeye devam ettim.

Multimedia:Nathan Mathot

Not:nathan kim derseniz 14.bölümdeki serseri mahalledeki.