Perfectly Wrong || Noah Schnapp

I'm waiting for his invite

Gözlerinin içine bakıyordum. Sanki anlamlı bir bakışmaydı. Saçma gelebilir ama yaşamanız gerek beni anlamanız için. Kalbimin sesini duyabiliyor muydu?  Bir saniye. O bana mı yaklaşıyor? Ah, siktir.

-

Nefesi yüzüme değiyordu ve resmen nefes alamayacak hale gelmiştim. Bana ne yapıyordu böyle? Kalbimin atışını hissediyor muydu? Fazla düşünme Cheryl. YA BENİ GERÇEKTEN ÖPERSE? Tamam. Şu anda olduğumuz pozisyona göre beni öpecekti. Umarım. Yani hayır ummam ne umması. Kes sesini Cheryl. Konuştukça batıyorsun. Gözlerimi dudaklarından çekip gözlerine sabitledim. Daha fazla böyle dayanamazdım. Noah dudaklarını hafifçe dudağıma sürttü.

-sanırım fazlasıyla gıdıklanıyorsun.

-kesinlikle.

dedim fısıldayarak. Dudaklarından bir gülümseme belirdi. Mümkünmüş gibi bana daha da yaklaştı ve gülümsemesi genişledi.

-yanakların kızardı.

dedikten sonra yanağımdan öpüp üzerimden kalktı. Elini uzatıp kalkmama yardımcı oldu ve daha sonrada kendine yatağa attı. Bende yerimi aldım.

-İyi geceler Schnapp.

-İyi geceler Cheryl.

Ben normal bir şekilde uyucağız sanırken Noah belimden beni kendine çekti ve kafasını boynuma gömdü.

-ikimizde sabah sarılacak uyanacağımızı biliyoruz.

boğuk çıkan sesiyle o kadar seksiydi ki tanrım. Boynumda hissettiğim nefesi nefesimin kesilmesine neden olurken tek düşündüğüm bu halde nasıl uyuyacağımdı.

——

Ve yine aynı. Yine aynı lanet alarm. Ve yine Noah'nın kollarında uyan- hey? Noah nerede? Hepsi bir hayal miydi diye düşünürken dişlerini fırçalayarak sırıtan Noah'yı gördüm.

-Günaydın Schnapp.

Eliyle sana da günaydın anlamında bir işaret yaptı. Gülümsedim ve koyafetlerimi alıp lavaboya girdim. Her zamanki gibi şeyler giydikten sonra yüzüme kapatıcı, highlighter ve allık sürüp dudaklarıma hafif bir parlatıcı sürdükten sonra biraz rimel sürdüm ve hazırdım!

Dişlerimi fırçaladıktan sonra çantamı alıp banyodan çıktım ve Noah ile aşağı indik. Bayan Schnapp kahvaltı hazırlamıştı bile. Keyifli bir şekilde kahvaltı ettikten sonra Noah ve Chloe ile okula yürüdük.

10 dakika içinde bütün tayfa bahçede banklarda oturuyorduk.

-Bu arada haberiniz var mıydı bilmiyorum ama haftaya Cuma günü balo var!

-Balo mu?

Dedim Millie'ye bakarak.

-Evet tatlım. Noel balosu.

-Bir eşle gitmek zorunlu. Kural bu yani. Herkes biriyle gitmek zorunda.

-Nasıl yani? Peki ya eş bulamazsam?

-Partiye gelemezsin.

-Bu çok açık oldu teşekkürler.

Dedim gülerek. Kimse beni davet etmeyeceğine göre partiye gitmeyecektim elbette.

-Çocuklar benim dersim var gitmem gerekiyor.

-Dersin ne?

-Kimya.

-Benimde Kimya. Birlikte gidelim.

Çocuklara el salladım ve çantamı sırtıma takıp ilerlemeye başladım.