on yedi

1.8K 164 49
                                    

Adrien sesi duyunca arkasını dönüp ona bakmadı. Onun gelip Adrien'a bakmasını beklemişti.

"Buraya nasıl çıktın?" Adrien onu görmezden gelmeye devam etti ve karşısında duran şehre bakmaya devam etti.

Ladybug iç çekti ve yanına oturdu, "Şimdi de beni görmezden mi geleceksin?"

"Belki." diye mırıldandı Adrien nefesini verirken.

Ladybug dudağını ısırdı ve derin bir nefes verdi, "Adrien, lütfen dinle beni,"

"Dinliyorum." diye yanıtladı.

Ladybug iç geçirerek aşağıya, ellerine doğru baktı. "B-Biliyorum olanlardan memnun değilsin...-" lafı bölündü.

"Ne demek memnun değilsin? Tamamen memnunum, memnun olunmayacak bir şey yaşanmadı ki. Sadece hoşlandığım kız onunla ne olursa olsun hiçbir şansımın olmadığını, onun hoşlandığı kişinin benden çok daha iyi olduğunu söyledi ve bu da benim hayatıma kedilerimle beraber yalnız bir şekilde devam etmem gerektiği anlamına geliyor..-"

"Kedin bile yok ki." dedi Ladybug.

"Oh ama var. Üstelik o dünyanın en tembel kedisi ayrıca o bir kara kedi yani nereye gidersem gideyim kötü şansı benimle beraberinde getiriyor," diye mırıldandı Adrien. "Ayrıca eğer bıraksam hayatı boyunca sadece peynir yiyip uyur."

"Abartıyorsun." dedi Marinette.

Adrien direkt gözlerini Marinette'inkilere dikti, "Abartmıyor muyum? Öyle mi?"

"Adrien beni korkutuyorsun." dedi Marinette ve geri çekildi.

Adrien derin bir nefes aldı ve kafasını ellerine gömdü. "Daha da kötüye gidebilirdi." diye mırıldandı.

"Adrien, bana bak." dedi ve nazikçe eliyle çenesini tutup kafasını kendine doğru çevirdi Marinette, "İlk hoşlandığın kişi senden hoşlanmadı diye bir sonraki de senden hoşlanmayacak diye bir şey yok."

"Benim ilk hoşlandığım kişi sen değilsin." dedi Adrien.

"Oh? Kimdi o zaman?" dedi ve gülümsedi Marinette, konuyu başka yere çekmeye çalışıyordu. Gerçekten kafasını bulutlardan çekmeli ve Chat'e olan aşkına odaklanmalıydı.

"Güleceksin." dedi Adrien kollarını birleştirerek.

"Gülmeyeceğim, söz." dedi Marinette.

Adrien derin bir nefes aldı ve saçlarını yüzünün önüne aldı, "Chloe."

Marinette, Adrien'ın dediği şeyi fark edince kendine hakim olamadı ve sözünü bozmak zorunda kalıp kahkaha atmaya başladı. "Ü-Üzgünüm ama Chloe mi?"

"Altı yaşındaydım, yargılama."

"Tamam, tamam." Marinette gülümsedi ve kollarını sarılmak için açtı. Adrien ona garipçe baktı ancak Marinette kollarını o şekilde tutmaya devam etti. O sarılmayı almadan hareket etmeye niyeti yoktu.

Adrien dudağını ısırdı ve yavaşça sarıldı.

"Lütfen benden nefret etme. Ben sadece..-" dedi ve iç geçirdi Ladybug. "Seni kaybetmek istemiyorum."

Adrien geri çekildi ve gözlerini açarak "Evet, çünkü biz arkadaşız değil mi?" dedi alınarak.

Ladybug ellerine baktı ve "Eve bırakmamı ister misin?" diye sordu.

"İyi olurdu, evet." dedi ve onu eve götürmesine izin verdi Adrien.

Adrien yeniden bunu kabul ettiğine pişman oldu.

----------------

"Agreste, açıklaman gereken çok şey var!" diye bağırdı Alya bütün okula doğru. Yanından geçen insanlar ona garipçe bakıyordu ancak koridorun sonundaki Adrien korkmuştu. Nino'nun arkasına saklandı.

"Her ne istiyorsa, lütfen beni öldürmesine izin verme." Adrien gözlerini kapadı ve kendine gelmeye çalıştı.

"Merak etme dostum. En yakınıma zarar vermesine izin vermeyeceğim." dedi ve gülümsedi Nino.

Alya ne olduğundan emin olmayan Marinette'in yanından geçti. Ninoların yanına geldiği zaman Nino bodyguard gibi duruyordu ama Alya daha korkunçtu. "Nino, çekil."

"Dostuma yardım edeceği-"

"NİNO SANA ÇEKİL DEDİM."

Nino hemen çekildi ve kenardan onları izlemeye başladı.

Adrien hayal kırıklığı içinde en yakın arkadaşına baktı. Nino sessizce özür diledi.

"Evet Als?" Adrien bilerek onun takma adını kullandı ve yavru köpek bakışları attı ancak Alya aynen duygusuz bir şekilde karışında duruyordu.

Ve Adrien korkmaya başlamıştı.

"Bana Als deme seni salak!" diye bağırdı Alya ve Adrien'ı kalablıktan uzaklaştırıp başka bir yere çekti.

Nino olan biteni eğlenerek izleyen Marinette'in yanına gitti.

"Bir meseleleri falan mı var?" diye fısıldadı Nino kahkaha atan Marinette'e.

"Evet, Alya Adrien'ı onu aldatırken yakalamış olmalı." dedi Marinette kinayeli bir şekilde.

"Bekle, ne?" Nino kinayeyi anlayamamıştı.

"Dalga geçiyorum. Alya sana aşık ve onun yanında dikilen tatlı çocuk da başkasına fena aşık olmuş durumda." dedi Marinette gülerek.

"Bekle, sana aşık olduğunu biliyor musun?" dedi Nino gözlerini kocaman açarak.

"Fark etmem biraz zamanımı aldı ama evet, sonunda anladım." dedi ve güldü Marinette. "Bu arada Alya büyük ihtimalle öpüştüğümüzü öğrendi."

"ÖPÜŞTÜNÜZ MÜ?" diye haykırdı Nino herkesin duyması için.

"Sana söylemedi mi?"

"Sanırım öpüşme ve kalp kırıklığı ve belki de kedisi hakkında bir şeylerden bahsetti ama ben o sırada son yaptığım remixi dinlemekle meşguldüm." dedi ve omuz silkti Nino.

"Sen bir aptalsın."

--------------------

"Tamam Agreste, öt bakalım." dedi Alya çok ciddi bir şekilde.

"İlk adıma ne oldu?"

"Rol yapmayı kes. Olan şey hakkında her şeyi bilmek istiyorum!" diye bağırdı Alya. Çalışanların odasında saklanıyorlardı ve Alya bulabildiği her detayı almaya çalışıyordu.

"Tamam tamam, Marinette'i öperken izin almadığım için özür dilerim! Ama beni öpen oydu, yani beni suçlamak için hiçbir sebep yok.."

"Öpüştünüz mü?" dedi Alya şok olmuş bir şekilde.

"Evet..-" "Ben ondan bahsetmiyordum. Ben bundan bahsediyordum!"

Alya telefonunu açtı ve birisinin ona gönderdiği resimleri açtı.

Adrien'ın gözleri kocaman açıldı. Bu olmuş olamazdı.

Fotoğrafların birinde Ladybug kollarını Adrien'a sarılmak için açmıştı, birinde sarılıyorlardı ve birinde ikisi de üzgün bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Ve bi tane bulanık resim vardı, onda da Ladybug Adrien'ı eve bırakıyordu.

"Şimdi söyle bakalım Agreste, Ladybug ile aranda bir mesele mi var?"

swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin