Selam:) İlk defa bu kadar ara verdik değil mi bölüme? İyileşmeyi bekledim açıkcası ama.. benim iyleşeceğim yok gibi. Cancağazım sağolsun o kadar şey yazdı.. özeldende bir sürü bana iyi gelebilecek ilaçlar çaylar yazdınız çok sağolun hepiniz:) Merak etmeyin çoğunu uyguladım. Baldı, yoğurtdu, ıhlamur nane çayı vs vs. Hepinize çok teşekkür ediyorum bir kez daha:) Yorum ve votelerinizide unutmamak gerek tabi^^ İyiki varsınız ne diyeyim.. bir tanesiniz siz:)
Keyifli okumalar. Beğenmeniz dileğiyle:)
Bölüm şarkısı; Gökhan Türkmen- Susma.
~
Son kez aynada saçlarımı kontrol edip kulağımın arkasına sıkıştırdığım buklemi gözümün önüne gelmesiyle kulağımın arkasına yeniden sıkıştırıyorum. Hoff nedir yani benim bu saçlarımdan çektiyim? Nedir Allah aşk'ına? Topluyorsun bir yerden illaki çıkıyor. Açık bırakıyorsun daha beter. Hani kesicem kısaltıcam sonunda o olucak. Düşüncelerimr karşılık somurtarak kerem'in kot gömleyinin kollarını katlıyorum. Evet.. dönüyoruz maalesef. Gitmek istemiyorum ama ben bu kadar huzurlu bir yerden. Korkuyorum.. döndüyümüz zaman her şeyin eskisi gibi olmasından korkuyorum. Hele dün gece olanlardan sonra daha çok korkuyorum. Kerem'i kaybedemem ben.. yapamam. Her şey rüya gibi ilerlerken, hayalimin sınırlarını bile zorlarken uyanamam en tatlı rüyamdan. Bu saatden sonra nefes alamam onsuz. Yanıma gelmiyor. Gözlerime bile bakmıyor. Çok özledim.. ellerini. Dudaklarını, sıcacık nefesini, gülüşünü. Dün geceden beri nefes alamıyorum ben. Gözlerimin dolduğunu fark edip sinirle gözlerimi ovuyorum. Dudaklarım kendiliyinden kırgınlığını kanıtlarmışcasına büzüldüyünde topladığım saçlarımdan fırlayıp gözümün önüne gelen buklelerimi itiyorum hınçla.
" Gelebilirmiyim?" Kapının arkasından gelen kerem'in sesiyle heyecandan cevap vermeyi unutup kafamı sallıyorum aşağı yukarı. Sanki beni görebiliyormuş gibi sallamaya devam ettiyim kafamı durdurup oflayarak titreyen ellerimle komidine tutunuyorum.
" Müsaitmisin zeynep?"
" G-gel.. tabi gel kerem." Yutkunarak kapının kulpunun inmesini beklerken ağır ağır kapıyı aralayıp içeri bir adım atıyor kerem, bana bakmayarak tabiki. Bir an gözleri beni bulduğunda belli belirsiz üzerimdeki gömleyine bakarak gülümsüyor. Ne diyeceğini beklerken dudaklarımı ısırıp bir adım atıyorum ani gelen cesaretle kerem'e doğru. Ona doğru ilerleyeceğimi fark edip dün geceden beri yaptığını yaparak hızla bir kaç adımda uzaklaşıyor benden.
" Ş-şey ben.. telefon. Telefonumu unutmuşum burda. Onu alıp çıkıcam." Hızlı adımlarla ilerleyip komidinin üzerinde duran sabahtan beri fark etmediyim telefonunu alıyor eline. Arkasını dönüp gitmesine izin vermeden koşar adım önünde durarak elini alıyorum avuçlarıma. Sıcacık parmaklarının arasına parmaklarımı geçirdiyimde dolan gözlerime inat ellerimize bakarak gülümsüyorum.
" Zeynep.." Sesindeki yalvarırmışcasına kendini ortaya atan tınısı dikkatimi çekerken eydiyim başımı kaldırıp gözlerine bakıyorum. Başını yana yatırıp parmaklarını oynatıyor ellerimin arasında.
" Kerem? Bak ben-" Elini çekerek bir kaç adımda geri çekildiyinde dolan gözlerimi kırpıştırıp iç çekiyorum. Gözlerime bakmamayı seçerken kerem, telefonunu cebine sıkıştırıp yutkunuyor.
" Z-zeynep? Hazır olduğun zaman.. yani haber ver- yani aşağıya in istersen. Gideriz.. çıkarız yol-a." Sinirle bu sefer gözlerimin dolmasına izin verirken kafamı iki yana sallayarak pes etmeyip kerem'e doğru bir adım atacağım sırada benden önce davranarak ne yapacağımı hissetmiş gibi kapıya ilerliyor hızlı adımlarla. Yatağa oturuyorum kerem kapıdan çıkarken hıçkırıklarımın dudaklarımdan dükülmelerine izin vererek. Anlamıyor.. anlamak istemiyor belkide. Ben ayrı kalamam ki. Bu kadar alışmışken ona bir kaç gün içinde yapamam. Dudaklarına, ellerine uyurken sokulabileceğim sıcacık göğsüne.. yapamam. İzin vermiycem benden uzak kalmasına. Dudaklarım bu kadar kurumuşken daha fazla susuz kalamam artık. Ölürüm çükü.. bir kaç gün geçmez dayanamam. Yanaklarımdan süzülmeye devam eden yaşları ellerimle silerek ayağa kalktığımda aynadan yansımama bakıp açılan saçlarımı yeniden toplamaya koyuluyorum. Çok fazla uğraşmayıp tokayla tutturduğumda ellerim istemsizce kerem kokan gömleğine sarılıyor. Yaka kısmından gelen kokusuyla gözlerimi kapatıp gülümsüyorum ağlamamın kanıtı olan burnumu çekerek. Dün gece ben bu kokuyla uyuyamadım ama.. ayrı kaldım sıcaklığından kokusundan. Benim suçum evet biliyorum.. benim suçum. Telafi edicem. Benimle olması için, ayrı kalmaması için herşeyi yapıcam. Yapmak zorundayım.. yaşayamam çünkü. Nefes alamam daha fazla onsuz geçen saniyelerde. Nefes alıp yaşamak zorundayım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Romance"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...