CÜCELER

6 2 0
                                    


Zamanın birinde kocaman sarayda bir prenses yaşarmış. Bu prenses gezmeye çıktığı ormanda kaybolmuş. Dere tepe düz gitmiş çayırları aşmış. Bacaklarında derman kalmamış. 

- "Ahh çok yoruldum. Kimseler de yok etrafta. Ben şimdi ne yapacağım kayboldum." 

-"Daha fazla yürüyemeyeceğim" demiş ve olduğu yere yığılmış.

Onu bulan İko ve Buro adında iki cüce olmuş.Bu cüceler de orman gezisi sırasında yerde yatan güzeller güzeli prensesi görünce ne yapacaklarını şaşırmışlar. 

-"Heyy burooo burda bir prenses var." diye kardeşine seslenmiş.

Koşarak yanına gelen kardeşi hayretler içinde prensese bakakalmış.  Güzelliği karşısında hayran kalmış. Bir kere yanağından öpmüş. Prenses bunu hissetmiş ve uyanmış. Karşısında iki tatlı cüceyi görünce hem şaşırmış hem de sevinmiş. Çünkü yalnız ormanda kaybolduğu için çok korkmuştu. 

-"Merhaba sevgili cüceler. Benim adım Yasemin prenses.Ormanda gezerken yolumu kaybettim. Çok yorulduğum için bayılmışım.

-"Bizde seni görünce bir şey oldu diye çok korktuk Yasemin prenses" demiş İko.

Yerinde duramayan Buro "Haydi bizimle gel. Sana evimizi gösterelim. Biraz dinlendikten sonra senin evini buluruz. "

Cücelerin evine gitmişler. Boyundan dolayı eve giremeyen prensesi bahçede ağırlamışlar. İyice dinlendikten sonra prensesin evini bulmaya koyulmuşlar. Yolda giderken sağa sola koşan İko ve Buro prenses Yasemin i çok eğlendirmiş. 

-"Sizin aileniz yok mu?" demiş Yasemin prenses.

"Yok. Ailemiz biz küçükken bizi bırakıp gitmişler" dedi İko üzülerek.

"Peki ben sizi çok sevdim benimle yaşamaya ne dersiniz?"

"Yuppiiiii .. Çok mutlu oluruz" dedi Buro.

Artık sarayda prensesin sağ ve sol kolu olarak yaşamaya başladılar. Bir gün mutfakta neler olup bittiğini görmeye giden cüceler yapılan enfes yemeklerin kokularını içlerine çeke çeke mutfağa girmişler. Orada bulunan aşçılarla tanışmışlar. 

"Merhabalar. Biz prensesin arkadaşlarıyız. Sizinle tanışmak istedik.  Artık biz de burada yaşayacağız."

Mutfaktaki çalışanlar cüceleri pek sevmişlerdi. Sevilmeyecek gibi de değildi. Etrafı bir güzel inceledikten sonra:

"Bizim kardeşimle keşfettiğimiz mükemmel bir pasta tarifimiz var. Prensese pasta yapsak nasıl olur" demiş İko.

"Tabii olur. Neden olmasın. Zaten prenses pastayı çok sever." demiş aşçı İso.

Başlamışlar malzemeleri saymaya. Aşçı İso tüm malzemeleri hazırladıktan sonra:

"Haydi gelinde yapın bakalım pastanızı merakla bekliyorum." demiş.

İki tatlı cüce tüm karışımları hazırlayıp başlamışlar pasta yapmaya. Aşçı İso hayretler içinde iki cüceyi izliyormuş. Onlara hayran kalmış. Pasta yapımı bitince gözlerine inanamamış.

"Siz minicik cüceler bu pastayı nerden öğrendiniz. Haydi vakit kaybetmeden prenses Yasemin' e bu muhteşem pastayı ikram edelim." demiş

Mükellef bir sofra hazırlandıktan sonra yemeklerini yemişler. Yasemin prenses aşçılar ile birlikte yermiş yemeklerini. Onları çok severmiş. 

"Yemek bitti şimdi size gözlerinize inanamayacağınız bir pasta getireceğiz Yasemin prenses" demiş aşçı İso.

Pasta gelmiş ve gerçekten olağanüstü görünen bu pasta için aşçılarına çok teşekkür etti. Aşçı İso :

"Prensesim pastayı biz yapmadık. Her şeyiyle İko ve Buro cüceler yaptı." deyince prenses Yasemin şaşkınlığını gizleyememiş. İkisine de kocaman sarılmış. Kimsenin bilmediği bir özelliği bulunan Yasemin prenses bu özelliğini ilk defa bu iki tatlı cüceye söylemiş.

"Benim kimsenin bilmediği bir özelliğim var. Şimdi bu güzel pastanız için benden bir dilek dilemenizi istiyorum." demiş.

İki cüce şaşırıp kalmışlar: " Nasıl yani şimdi ne istesek onu yapacakmısın?"

"Evet tabi ki yapacağım siz benim dostlarımsınız artık."

Bunu duyduğuna çok sevinen cüceler ne istesek diye düşünüp durmuşlar. Akıllarına tek bir şey gelmiş acaba bizi cücelikten kurtarsa nasıl olur?

"Biz karar verdik Yasemin prenses. Bizi cücelikten kurtar . Biz çok zorlanıyoruz. Hiç bir yere yetişemiyoruz." demişler

Yasemin prenses onlara bu hallerinin çok tatlı olduğunu söylese de ikna edememiş. 

"Yapacak birşey yok. Hazır olun bakalım dileğinizi yerine getiriyorum" demiş ve cüceleri beyaz bir bulut kaplamış. İşte cüceler artık büyük.Boyları normal bir insan gibi olmuş.

Bir süre böyle mutluluktan havalara uçmuşlar mutlu mutlu yaşıyorlarmış. Bir gün prenses Yasemin'in canı o yaptıkları mükemmel pastadan çekmiş. 

"Haydi bakalım malzemeleri hazırlayıp pasta yapmaya başlayalım kardeşim" demiş İko.

Ne yaptılar ne ettilerse pastaya şekil verememişler. Kesinlikle olmuyormuş. Çok üzülmüşler. Acaba malzemeler de mi sorun var? diye düşünmüşler. Yasemin prenses yanlarına gelmiş. Onları üzgün görünce ne olduğunu merak edip sormuş. Pastanın olmadığını söylediklerinde  o mükemmel tadı yakalamanın cüce oldukları için kendilerine bahşedilen özel bir güç olduğu söylemiş. Bu duruma çok üzülen İko ve Buro "Bir dilek daha hakkımız olsaydı keşke" diye ağlamışlar. Bu kadar üzüldüklerini gören prenses Yasemin daha fazla dayanamamış ve:

"Hadi bakalım tekrar bir dilek hakkınız daha oldu" demiş. Havalara uçan İko ve Buro hemen eski hallerine dönüşmek istemişler. Yasemin prenseste hiç vakit kaybetmeden onları eski hallerine dönüştürmüş. Yine eskisi gibi ortalarda koşup duran tatlı cücelere dönüşmüşler. Ve yine eskisi gibi pastayı mükemmel ötesi yapabilmişler. Bu duruma çok sevinen prenses Yasemin tatlı iki cüceyi sıkıca kucaklayarak : "Sakın kendiniz olmaktan vazgeçmeyin ve kimse gibi olmaya çalışmayın. Siz olduğunuz gibi mükemmelsiniz. Sizi çok ama çok seviyorum benim tatlı cücelerim." demiş ve sonsuza dek mutlu huzurlu bir şekilde yaşamışlar...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 22, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

CÜCELERWhere stories live. Discover now