Çapulcular golden trionun zamanında

0.3

Gryffindor kulesinden çıktıklarında tabii ki de geç kalmışlardı.

Büyük salona girdiklerinde bütün gözler çapulculara dönmüştü.

"Herkes bana bakıyor üstünüze alınmayın." dedi, Sirius

"Kesinlikle öyle Sirius, haklısın."

Lily, Remus'u gördüğünde yanına oturması için kenara çekildiğinde kimsenin beklediğimi bir şey oldu. James, Lily'nin yanına oturdu.

"Günaydın, Evans nasılsın?"

Herkes, James'in lanet yemesini beklerken Lily, James'i sakince cevapladı.

"İyiyim Potter, sen?"

Evet diye içinden geçirdi, Lily. James'e iyi davranmaya çalışacaktı ama bu kadar değil!

"İyiyim Evans."

Büyük salondakiler Lily'nin bu kayıtsızlığına şaşırsa da kafalarını onlardan çevirdiler.

"Bugün grubunuz eksik sanırım?" Bu garip sessizliği doldurmak istercesine sordu.

"Annesi hasta, bir süre boyunca okulda olmayacak." dedi, Remus.

"İlk ders neydi?"

"İksir. Sen ne zamandır derslerle ilgilenir oldun Sirius?"

Sirius ve derslerin aynı cümlede geçmesine şaşırmıştı Lily.

"Dersle ilgilenmiyorum sadece dersin profesörleri ile ilgileniyorum."

"Ne?"

"Bazı profesörlerin dersinde daha rahat derste konuşabiliyoruz o yüzden sordum."

"Bende derslerle ilgilenmeye başladın sanmıştım"

Balkabağı suyu içerken James gülünce  öksürmeye başladı

"G-gerçekten böyle bir ihtimalli mi düşündün?"

"İstersen James bana karşılık vereceğine balkabağı suyunu içmeyi öğren."

****

James iksir sınıfına girdiğinde fark ettiği şey her yerin Lily kokmasıydı. Sınıfta saatlerce durabilir miydi? Evet, James Potter şu an iksir sınıfında saatlerce durabilirdi.

"Pati buranın Lily gibi kokması normal mi?"

"Ne? Hayır! Burası dah-"

"Belki bu iksirin bize ne olduğunu olduğunu söyleyebilirisiniz?"

"Üzgünüm profesör bilmiyorum."

Profesör Slughorn hayal kırılığı ile başını çevirdi. Tüm Black'lere ders vermişti ama açık ara iksir dersinde en vasat olan Black, Sirius'tu. Gözde öğrencisinin elini havada görünce mutlulukla gülümsedi.

"Evet, Miss Evans?"

"İksirin adı amortentia yani aşk iksiridir. Kişiyi en çok cezbeden şey gibi kokar efendim."

"Evrendeki en güçlü aşk iksiridir tanımı sanırım biraz daha doğru olur. Gryffindor'a 5 puan."

"Kesinlikle efendim."

"Ne kokusu aldığını sorabilir miyim Lily?"

"Parşömen, limon ve isimlendiremediğim bir koku."

Lily'i izleyen James'in yüz hatları kasıldı. Kimin kokusunu alabilirdi zambağı? Hoşlandığı çocuğun kokusu muydu yoksa? Lily'nin birini sevebilme fikri canını acıtmıştı ama eğer.. eğer zambağı mutlu olacaksa buna katlanabilirdi.

James yanında oturan Sirius'u dürttü. Sirius sanki bir rüyadan çıkmışcasına James'e baktı.

"Lily kimin kokusunu alıyor?"

"İksirdeki aldığım kokuyu bilmiyorken onun aldığı kokuyu nerden bilebilirim?"

"Bekle, ne?!"

James şaşkınca Sirius'a baktı. Hangisine şaşırmalıydı Sirius'un birine insani duygular beslenmesine mi yoksa bu insani duygular beslediği kişinin kim olduğunu bilmemesine mi?

"Dostum Dünya'nın sonu gelmiş olmalı."