ஐﻬ6YANGIN
Bir yok oluşa ümit vermek istiyordu insan, yüreğine yaralar kıymık olup batarken. Bir alevin dokunup yaralarının kabuğuna, cayır cayır yakmak istiyordu tüm acılarını. Sonra, birinin varlığına kibrit olmayı arzuluyordu, beraber sönebilmek için.
Bir yok oluş vardı, o da bendim.
Yekta sönüyordu, ben yanarken.
Beni okula bırakması ve gece bir şekilde yanında olmamı istemesi artık beni şaşırtmıyordu. Bir tesadüfün kurbanı değildim, planlı bir şekilde onun oyununa geldiğimi anlayabilmiştim. Şimdi, ağlarını üzerime iyice sarıyordu gittikçe içine hapsolman adına. Kim bilir bu gece kimin hayatını çalacaktık?
Sabahki özenli halim devam etmekte ısrarcıydı. Saçlarımın örgüsünü açtım, bukleler halinde dökülen teller güzel bir görüntü oluştururken makyaj yapmayı es geçmem üşengeçliğimdendi. Ah, içimden ettiğim dua ve yalvarışlar beni ürkütüyordu. Saat gece bir ve annem ve babam uyuyorken ilk defa evden kaçacaktım. Gece ikisinden biri uyanırsa bu işin sonucu bir felakete varırdı.
Araladığım perdeden aşağıya baktım. İşte, Yekta orada farları yanan bir arabanın önünde beni bekliyordu. Tek sorun evden nasıl çıkacağımı bilmememdi. Tedirgin adımlarla odamın kapısını açtım. Ev sessizdi. Karanlıkta hiçbir şeye çarpmamak adına gösterdiğim özen takdire şayan, titreyen ellerim ise çoktan bir özürü hak ediyordu. Dudaklarımı dişledim. Korkuyla anahtarı çevirerek kapıyı açtığımda nefesimi tutuyordum. Kapı açıldı. Kimse uyanmadan anahtarı elime sıkıştırıp evden çıktım. Aynı sessizlikle kapıyı kapatırken elimi kalbime yasladım. "Çok şükür."
Merdivenlerin ihtiyarlamış yüzü ayaklarım altında bir eziyete mahkum olurken evrendeki tek ses kaynağı benmişim gibi hissediyordum. Sonunda Yekta karşımda, ev arkamda kalırken nefesimi bıraktım. "Bu çok zordu." Bıkkınca arabaya yürürken havanın soğukluğundan nasibini alan kırmızı burnunu parmağıyla kaşıdı. "Belli oluyor."
Karşılıklı olarak birbirimize bakarken elimle arabayı işaret ettim. "Gidecek miyiz, yoksa soğuktan donmayı mı bekleyelim?" Dediğimde yanıt vermeden arabaya ilerledi. Arabanın içerisinde çalışan klima sağolsun hatrı sayılır bir sıcaklık vardı. Cızırtılı radyo sesi eşliğinde arabayı hareket ettirirken ona bakmadan konuştum. "Nereye gidiyoruz?" Ellerimi ısıtma çabama bakıp yola geri döndü. "Hırsızlık yapabileceğimiz bir yere."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BUKET ATEŞ
Short StoryAteşle büyüttüm kuru yapraklı çiçeklerimi, Belki yanarsın diye. Belki de beraber yanarız. Bir buket ateş ile.