Oraya gitmemeliydim. O uçakta onunla karşılaşmamalıydım. Onunla tanışmamalıydım. Onunla o oyunu oynamamalıydım. En önemlisi Ona AŞIK OLMAMALIYDIM.
Shipler
Jirose(Jimin-Rose)
Jenv(Jennie-V)
Jinsoo(Jisoo-Jin)
Liskook(Lisa-Jungkook).
Ben Rose. 22 yaşındayım. Amerika'da yaşıyorum. Ama birazdan o uçağa binip seul'e gideceğim. Çünkü arkadaşlarım ve işim orada. Her neyse. Eşyalarımı toparladım ve havalimanına yola koyuldum. Bu arada seul'de ne iş yapacağımı söylemedim. Orada modacıyım. Aslında küçük yaştan beri modaya ilgim var fakat seul'e gerçekten modacı olarak dönmek istedim. Babamın seul'de çok büyük ve çok bilinen bir şirketi var. Babamın olduğu içim biraz ileri düzeyde olucam. Her neyse havalimanına geldim. 30dakika sonra uçak kalkıcaktı onun için 20 dakikaya uçağa almaya başlarlardı. Bende o sırada kahve almaya gittim.
R: Bakar mısınız? Ç: Buyrun? R: Ben bir Mocha alıyım lütfen. Ç: Tabii
1 dakikaya hazırdı. Elim yanıyordu. Ahh bir yere koymam lazım derken kahveyi elimden biri aldı. Yüzünü görmedim. Ama gençti. Ne olduğunu anlayamadım.
R: Heey ne yapıyorsunuz? Kahveyi bir yere koydu ve bana doğru döndü. Çok yakışıklıydı.
Jm: Elinizin yandığını gördüm ve yardım ettim?? R: Haaa bende kahvemi alıyorsunuz zannettim. JM: Hırsız değilim. R: Ben özür dilerim. Sanırım aynı uçaktayız. JM: Seul'e mi gidiyorsun? R: Evet. JM: Evet aynı uçaktayız. R: Tamam o zaman gidelim. Çünkü uçağa almaya başladılar. JM: Ah evet bu Arada ben Park Jimin R: Ah bende Park Chaeyoung ama bana Rose diyebilirsin. JM: Tamam Rose. Sende bana Jimin de. R: Anlaşıldı.
Hoş bir çocuktu. Eminim sesi falanda güzeldi. Nerden anladın diyeceksiniz. Şuradan anladım ses tonu ince ve kalın arası. Her iki notaya çıkabilir ve yüksek notaya daha kolay çıkabilir. Müzikle üniversite yıllarımda çok ilgilenirdim. Hatta bir grubumuza vardı. Şimdide o grubun yanına gidiyorum. Ama herkesin artık kendi işi var. Ev arkadaşı olucaz. Eskisi gibi.
Jimin uçağa önden bindi ve birden gözden kayboldu. Uçağa çıktım ve koltuğuma baktım. Jimin'in yanıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yazıları sayabilirsiniz, saymaya bilirsiniz de) Jimin'in yanına geçtim.
JM: Şansa bak yan yanayız. R: Evet :))
Çok uykun gelmişti. R: Jimin ben biraz uyuyacağım. Eğer başımı omzuna falan koymaya çalışırsam veya koluna falan tutunmaya çalışırsam uyar beni. Çünkü uyurken çok dağınık yatıyorum. JM: Tamam tamam sıkıntı yok R: Teşekkürler.
Uykuya daldım. Gözlerimi açtığımda tahmin ettiğim şey oldu. Ama bunu sadece ben yapmıyordum. Ben başımı onun omzuna koymuş ve koluna girmiştim. Oda başını benim başımın üstüne koymuştu. Bu anı bozmak istemiyordum. Onun için uyumaya devam ettim. Gözlerimi kapattım ve saniyede uykuya daldım. 2 saatsonra Gözlerimi açtım açmasına bu sefer daha güzel bir manzarayla karşılaştım. Jimin beni izliyordu ve elleri saç tellerimde dolaşıyordu. Benim uyandığımı görünce ellerini hemen çekti.
JM: Günaydın R:Günaydın. JM: Seni ben uyandırmadım diymi? R: Hayır ben bile nasıl bu kadar uyudum bilmiyorum :D JM: Çok güzel uyuyordun
