~Hüzün~

823 86 135
                                    

~keyifli okumalar

Marinette aslında arabaya binmek istememişti. Gabriel araba yolluyordu, annesini öldüren adamın arabasına binmek rahatsız etmişti onu.

Luka ve Adrien rica etmese binmeyecekti.

Arabada gülüşerek eğlenceli bir sohbet ettiler. Şehre vardıklarında güzel bir lokantaya girdiler.

Oldukça elit bir lokantaydı.
Yemek oldukça eğlenceli bir şekilde ilerliyordu.

Luka yine Chloé'ye takılmış. Adrien egoist tavırlarını sürdürmüş. Marinette ise ortamı neşelendirmişti.

Yemeğin sonunda Luka Marinette ile aralarındaki ilişkiyi anlattığında ikili hem şaşırmış hemde şüphelenmekte haklı olduklarını anlamışlardı.

Çalan dans şarkısıyla biraz dans etmişlerdi.

Marinette kollarını sevgilisinin boynuna dolarken sordu.

"Söylesene Luka, bir katil olduğumda da beni sevecek misin sevgilim?"

Luka sevgilisinin alnına dayadı alnını, gözlerini yumdu.

"Marinette, seni hayatımın sonuna kadar seveceğim.."

Derin bir nefes alıp heyecanını yatıştırmaya çalıştı.

"Lütfen sadece bu anın tadını çıkaralım, olur mu?"

Marinette gülümsedi ve  parmak uçlarında yükselip elleriyle Luka'nın yüzünü kavradı.

"Marinette sen, hayatımda gördüğüm en harika kızsın."

Kız gözlerini kapattı ve oğlanın dudaklarına bastırdı dudaklarını.

Hiç öpmediği kadar tutkulu öptü.

Ayrıldıklarında Luka kızın gözlerine baktı. Marinette gülümsüyordu, ama içinde kötü bir his vardı. Hislerinde yanılmazdı ama yanılıyor olmayı istiyordu.

Korkuyordu, Lukaya bir şey olmasından korkuyordu.

Dolan gözlerini başka yöne çevirdi.

"Neyin var sevgilim?"

Her zamanki gibi oğlan anlamıştı.

"Ben bir tanrıça olduğumda, eğer bir sorun olmazsa ölümsüz olacağım.."

"Eee, ne var bunda?"

Kız titreyen sesiyle konuştu.

"Ama senin ölümünü görmek istemiyorum."

Aynı korkuyu Luka da içinde hissetti, ölüm korkusu. Birgün mutlaka ölecekti. Çünkü o Marinette gibi değildi.

Sıradan bir insandı. Ölmek istemiyordu, Marinette ile yaşamak istiyordu.

"Marinette, lütfen bunları konuşmak için çok erken.."

Kızın gözlerinden süzülen yaşı sildi ve alına bir öpücük kondurdu.

"Ölsem bile beni nerde bulacağını biliyorsun.."

Gülümsedi.

"..gökyüzü, ben oradayım. Gece ya da gündüz farketmez ben hep oradayım."

Kızın gözlerinden akan yaşları tekrar sildi. Bu kez kendisi de ağlamak üzereydi.

"Eğer orada değilsem bile seni çok özlediğim için yanına gelmişimdir.

Ve bu da demektir ki ben hep senin yanındayım. Çünkü seni özlemediğim bir dakika bile yok.."

Marinette hıçkırıklarla oğlanın boynuna sarıldı.

~SOLEIL ET LUNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin