Max'e şaşkın şaşkın bakarken bana o güzel gözleriyle bakınca kafamı salladım ve
''Hayır Max.'' dedim ve saçlarımı arkaya attım. Bana kısa bir bakış attı ve
''Şimdi cevaplamak zorunda değilsin.'' dedi ve göz kırptı. Yapma bebe şunu. Kabul etmiycem tabi ki. Onu aldırmadan kapıyı açtım ve eve girdim.
''Görüşürüz.'' dedim ve kapıyı yüzüne kapattım. Kendimi koltuğa attım ve gözlerimi kapattım. Merdivenlerden sesler gelince kafamı merdivenlere çevirdim. Hilal sırıtarak bana doğru geliyordu
''Ne konuştunuz?'' dediğinde ona gözlerimi devirdim ve anlatmaya başladım. Hilal ağzını yarım ağız açtı ve güldü. Onun bu halleri beni deli etsede ona bana çıkma teklifi ettiğini anlatmadım. Çünkü bir çıkarı vardı.
''Masal bugün mekana gideceğiz.'' dediğinde Ilgar'ı görmek istediğimi bildiğim için
''Bende gelmek istiyorum.'' dediğimde bana şaşırmış bir şekilde baktı ve
''Yarım saat sonra gitcez hadi hazırlanalım bebeğim.'' dedi ve beni süzdü. Ona güldüm ve odaya gitmek için merdivenlere yöneldik.
''Gözde nerde?'' dediğimde kafasıyla üst katı işaret etti.
''Alex'le mi?'' dediğimde kafa salladı. Sırıttım ve dolabı karıştırmaya başladım. Kısa şeyler giymek istemesemde Hilal bana çok çok kısa bir şort ve kısa tişört verdi.
''Hava bugün iyi.'' dediğinde gözlerimi devirdim ve dediklerini giydim. Isınan maşa ile hafif maşa yaptım. Hilal bana eyeliner sürdüğünde gözlerimi kıpırdattığım için küfür etti ve silip tekrar sürdü. Uzun bir süreden sonra salona indiğimizde Gözde fazla seksi, Alex fazla yakışıklı, Jack fazla karizmatik, Hilal fazla etkileyici gözüküyordu. Ben ise fazla sevimli. Fazla bile değil sevimli...
Onların yanında sap gibi kalınca telefonumu elime aldım. Arabaya binince kulaklıklarımı takıp kendimi müziğe bıraktım.
Gözde'nin dürtmesiyle kulaklıklarımı çıakrttım ve
''Geldik kanka.'' dediğinde arabadan indim. Buraya uzun zamandır gelmediğim için etrafa uzun uzun baktım. Özlemediğim kesin. Etrafa biraz daha baktıktan sonra Ilgar'ı gördüm. Uzun zamandır görmüyordum. Hafif sakalları çıkmış ve siyahlar içerisinde yanındaki kızla öpüyorken gözlerimin dolduğunu hissettim. Ah ölebilirim nefesimi tuttum ve dolan gözlerimle Ilgar'a baktım of ağlamak istemiyorum. Beni fark edince umursamaz hareketlere devam edince dayanamadım ve gözlerimi çevirdim bana bakan Jack Alex Gözde ve Hilal'e çaresiz gözlerle baktım. Uzun bi nefes aldıktan sonra önüme döndüm ve yürümeye başladım. Ilgar gözüme farklı geliyordu. O beni parçalıyodu. Kalbim hızlı atmaya nefesim daralmaya başladığında Jack
"Gidelim istersen." dediğinde hayır dercesine kafamı salladım. Ona belli etmiycektim. Ne yani benimle işi bitti mi? Yanında ki sürtüğe baktığımda oldukca güzeldi. En azından benden güzeldi. Kıskançlık bedenimi ele geçirirken. Hilal ve Gözde beni dürttüp Ilgar'ı işaret ettiğinde Ilgar'ın gittiğini fark ettim. Rahatsız mı olmuştu?
''Şu bara girelim.'' Gözde'nin işaret ettiği bara bakınca ifadesizce bara doğru yürümeye başladım. Ben ve bar? Bu gece hayatımda ilkkez alkol kullanma isteği duydum. Barın gösterişli görüntüsü içerden öyle durmuyordu. İçerisi kokuyordu. Jack'i gören adam hemen onunla selamlaştı. Bizde barmene baktık ve adam bizimle konuşmadan önümüze birer içecek koydu. Ben hemen elime aldım ve''Bismillah'' dedim ve içtim. Dişlerim bile uyuşmuştu. Ekşimsi tadı midemi bulandırsada hoşuma gitmişti. Bir bardak daha... Hilal sonra beni tuttu ve
''Sarhoş olcaksın.'' dediğinde gözlerimin kızardığını hissettim. Beynim donmuştu.
Hilal'den;
Masal buraya geldiğimizden beri çok değişti. Hem iyi yönden hemde kötü! Yarı maşalı saçları dağılmış ve kafasını masaya dayamış bir şekilde etrafa bakıyordu. O sırada masada ki herkes Masal'ı izliyor ve aralarında konuşuyorlardı. Max'i gördüğümde hafif bir şekilde başımı kaldırdım ve ona baktım. Masal'a bakıyordu ve ellerini Masal'ın saçlarının arasından geçirdi ve
''İyi misin Masal?'' dedi ve Masal sarhoş bir bakışla
''Evet.'' dedi Max kaşlarını çattı ve
''Ne evet?'' dedi ve herkes onu izliyorken Masal güldü ve
''Teklifini kabul ediyorum.'' dediğinde Max saçlarını karıştırdı ve sırıttı.
''Kim içirdi buna?'' dedi ona bakıp
''Kendi kararı'' dedim ve içeceğimden bir yudum aldım. Max bana baktı ve Masal'a dönüp.
''Gidelim hadi kalk.'' dediğinde güldüm ve
''İlkkez içiyor.'' dedim o sırada gözüm kapıya gitti ve Ilgar'ı fark ettim. Bir an yüzümü buruşturdum. Ilgar masamıza gelip Masal'a baktı ve kolundan tutup çekiştirdi. Bu halini fark edince Gözde ve ben
''Napıyorsun?!'' diye cırladığımızda bize bakmadan Masal'ın kolundan tutup onu biraz daha çekiştirdiğinde Masal sarhoş olduğunu belli edercesine
''Aa kalbimi kıran çocukta burdaymış. Nasılsın?'' dedi ve kahkaha attı. Hangi kafayla içmesine izin verdik ki? Ilgar onu kucağına aldığında Masal ses bile çıkartmadı.
''Bırak onu.'' dediğinde Gözde'ye destek çıkarak.
''Masal'dan uzak dur.'' derken kolunu sıkıyordum. Bizi umursamadan bardan çıktıklarında herkes şok geçirmişcesine birbirlerine bakarken Jack Max'e
''Sakın olay çıkarma.'' dedi ve birasına yöneldi. Ona biraz sokuldum ve gözlerine baktım. Masal'ı düşünmeden edemezken Max sessizce birasını içiyordu. Günah...
Sonra ki bölümü Ilgar'ın ağzından yazıcam. Sizi çok seviyorum. Özellikle bazı yorumlarınız çok güldürüyor. Oylar ve yorumlar için minettarım size.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amerika Kürdü
Chick-LitAmerika'ya geleli bir hafta olmadan başıma alabileceğim en tehlikeli belayı almıştım. ILGAR!