Öncelikle bir açıklama yapalım.Biz Gizem ve Merve.Hiç bir yana gelmemiş birbirimizden kilometrelerce uzaktayız.Birbirimizi sosyal medya dışında hiç bir yerde görmedik.Birbirimizi pek tanımasak ta isteğimiz,düşüncemiz aynıydı.Ve ikimizin kafasındada 'Başarabilir miyim?' sorusu vardı.Bir şeye başladık.Başarabilecekmiyiz göreceğiz.Acemiyiz,evet ama içimizde hiç bitmeyen bir umut var.Bu aralar özellikle fazla sıkışığız.Sınavlarımız var her ikimizinde.Gerçi okuyucu da yok ama daha üçüncü bölümü yayınlarken 100-150 okuyucu olmasını beklemiyoruz.Belki ilerde başarırız umuduyla bu kitabı yazıyoruz.İlk bölümler sıkıcı gelebilir fakat aklımızda gerçekten sıradanlaşmamış çok değişik şeyler var inşallah bir çok kişiye bu kitabı beğendirebilir ve başarılı olabiliriz...
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
Ses kimden veya neyden gelmişti?
Ses yan odadan gelmişti.Yan oda kardeşimin odası.Fakat kardeşim yurda gittiğinden evde değildi.Telefonumdan aksiyonlu filmlerde heyecanlı yerlerde çalan melodiyi açıp pencerenin kenarındaki fincanı elime aldım.Tam ajan olmuş sanki biri beni yakalayacakmış gibi eşyaların arkasına saklana saklana odadan çıkarken Beren ve Seren'in müthiş eşşeklerin anırması,atların kişnemesi karışımı kahkahaları.Heey aksiyon filmlerine özenmiş olamaz mıyım?
Derin bir nefes alıp saksıyı gelişi güzel arkama doğru fırlatıp odadan çıktım.Yan odaya gittiğimde tamam görüntü iyi olabilir ama namahrem yavrum,ayıp ayıp...Güneş ve üzerindeki kardeşimin pantolonu ya da yırtılan pantolonu tabi bir de vücut.Gelişmiş bir vücudu olabilirdi.Tamam belki biraz fazla gelişmiş ama günah tabi evlenmeden olmaz,bakılmaz.
''Aa-aaa kapa kapa,üşütcen.Napıyon sen burda ki.Neyse getiriyorum babamdan bir şeyler.''
Deyip odadan çıkacaktım ki Beren ve kafasına koyduğu buz ve her an bana saldıracak gibi bakan bir yüz.Koşarak merdivenleri çıkıp çekmeceden giysileri aldım.Çekmeceyi tam kapatıcakken bir zarf gördüm.Üzerinde bir şeyler yazıyordu fakat yazıyı okuyamamıştım.Zarfı açmaya kalkıştığım sırada...
''Nidaaa hadi yaa.''
Sesiyle zarfı cebime sıkıştırdım.Belki sonra inceleyebilirdim.
Aşşağıya inip gözlerimi kapayarak elimi kapıdan içeri uzattım.Eşyaları alırken eli elime değmişti.Çok değişik bir şeydi.Sopsoğuk ellerim ve sıcacık elleri.
''Titreyen ellerini çekeceksen kapıyı kapatıcam Nida.Ha bu arada Islandığımdan eve gittim ama anahtarı evde unutmuşum o yüzden denemiştim kardeşinin giysilerini.''
Diyen Güneşin sesiyle irkildim ardından elektrik çarpmış gibi hemen elimi çektim.Neden böyle oluyordu lanet olası.Kızların bulunduğu odaya girdiğimde Seren:''Nida noldu?Yüzün sararmış.'' Deyince Beren'inde ilgi odağı ben oldum.''Yok yok.Tansiyonum düşmüştür.Ben bir aşşağıdan su alayım geliyorum.''
Deyip aşşağı indim.Bir bardak su doldurup oturma odasına geçtim.Televizyonu açınca Caillou'nun başladığını gördüm.Bütün moralim bir anda düzelmişti.Televizyonu tam açtığım sırada başlangıcı olduğundan şarkısı çalıyordu.
Ayağa kalkıp bütün kısmı hareketleri yaparak söylemiştim.Bütün moralim birden tavan yapmıştı.
En sonunda;
Caillou!
Caillou!Caillou!
That's me!
Deyip arkamı döndüm.Otuz iki diş sırıtmam bir anda utangaç bakışlara dönmüştü.Güneş bana dişlerini göstermeden gülerek bakıyordu.''Ama ben Caillou'yla evleneceğim,keltoş çocuklarımız olacak.'' deyip heyecanlı bir şekilde ona baktım.Sonra dediğimi algılayıp utangaç bir şekilde gülümsedim.Daha fazla bu ızdırap sürmesin diye bahane uydurup:
''Ben su alayım.'' Deyip mutfağa geçtim.Suyu doldurdum.Tezgaha yaslanıp içerken içeri Güneş girdi.''Bana da koysana.'' Deyince dolabı açıp bardak alıcakken '' Bardak kirletme.'' dedi.İlk başta algılayamasamda sonra algılayıp gözlerimi pörtlettim.Başını hafif yan tarafa doğru döndürüp sesli ama dişlerini göstermeyerek güldü.''Dediğimi yap.'' dedi başını arkaya doğru yatırıp.
Bardağa su doldurup gözüne soktum.Mecazi anlam değil yanlışıkla bardağı gözüne soktum.Gece gece sersemlik,rezilliğim ya.''Ay bakayım çok acıdı mı?Bakayım.Pardon ya çok özür dilerim.'' Birden gülmeye başladı.Noluyordu? Ona bön bön bakarken daha çok güldü.Oyun oynamıştı.Belliydi zaten çok girmemişti gözüne bardak.Suyu kafasından aşşağı döküp iyi geceler dedim.Merdivenlere yönelip yukarı çıktım.Saatlerce yatakta oturmaktan düzleşmiş kıçım ve benden bıkan sosyal medya.Telefonumu almak için elimi cebime attığımda elime bir kağıt geldi.Daha doğrusu zarf.Sabahki zarf.Zarfı alıp aşşağı mutfağa indim.Hem de atıştırmalık bir şeyler alacaktım.Cips,abur cubur ne varsa tabağa doldurup tepsiye yerleştirdim.Cebimden zarfı aldım.Tam açacakken...
''Açma.''
Dedi,uyarıcı,kendinden emin ve kesin bir tonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Batan GÜNEŞ
RomanceGerçekten hislerimi kontrol edemiyordum. Ve bana neler olduğundan bir haberdim. Gerçekten de bunu yapmış olamazdım. Ama yapmıştım işte... Nasıl DOSTUMU sırtından bıçaklayabilirdim ki ? Ama bir seçim yapmam gerekti. Ve bende o seçimi geç de olsa yap...