Selamlarr
Multimedya: Kaan (yine düştüm)💛Multimedya'yı yana kaydırarak orada bulunan fon müziğini dinleyerek okuyabilirsiniz...
Bu bölüm en güzel bölüm oldu bence
O zaman keyifli okumalar 🧡
***
Ders zilinin çalmasıyla düşüncelerden sıyrılıp apar topar sınıfa koştum. Sınıf girişe yakın olduğu için bulmam çok zor olmamıştı. Dolaplarımız koridordaydı teneffüste dolaplarımıza isimlerin yazılacağını söylemişlerdi.Sınıfa adımımı attığımda bir sürü yeni göz bana çevrildi. Öğretmen daha gelmemiş herkes sıraların üstüne çıkmış sohbet ediyordu. Bakışlar birkaç dakika içinde dağıldıktan sonra sınıfa bir göz attım oturulacak iki üç yer vardı.
Bende rastgele bir yere oturup çantamdan telefonumu çıkarıp Tumblr'a bakmaya başladım.Yaklaşık birkaç dakika bu şekilde geçtikten sonra sınıfa birinin girmesiyle bakışlar bir anda ona çevrildi. Giren Kaan'dı üzerindeki kot pantolonu ve kot ceketiyle "karizmatik" görünüyor olacak ki bütün kızlar ona bakıyordu ben hariç.
-Vay vay vay kimler gelmiş. Eğer işin bittiyse yerimden kalkarsan çok sevinirim.-
- Bana ne be senin sevinip sevinmemen istersen ağla.- bütün bakışlar bana delirdin mi sen dermiş gibi bakıyordu. Evet delirdim. Bu çocuk beni deli etti.
- Peki sen bilirsin Özge. Ama sonucuna katlanırsın.- Bana buz bakışlarla bakıp yanıma oturdu. Bir ara içimin titrediğini hissettim. Ama sorun yok bana ne yapabilir ki?
- Ne yapabilirsin ki? Yoksa beni babana mı şikayet edeceksin Kaan Dinçer?-
Bu şekilde konuşarak belki de babamın mesleğini riske atıyordum ama böyle şeylerin altında asla kalamam.Ne yani bu okuldakilerden daha zengin, varlıklı olduğu için onları kullanabileceğini mi sanıyor? Onları kullanabilir ama beni asla çünkü tanıştırayım ben
Özge Özberk.Ders boyunca yeni fizik hocamız yeni gelenleri tanımak için bizimle sohbet etti. Benimle değil Güneş diye bir kızla daha doğrusu. Kız çok konuşkan ve dışa dönük bir kızdı fazla konuşan insanları pek sevmem ama eğer anlamlı şeyler konuşuyorsa onu saatlerce dinleyebilirim.
Teneffüs olduğunda herkes sınıftan çıkmış kantine iniyordu. Rüya'da bana kapıdan öpücük yollayıp arkadaşlarıyla kantine iniyordu. Arkadaşlarıyla diyorum çünkü yanında yaklaşık dört beş kişi vardı. Bu kızın sosyalliğinden istiyorum, girdiği her ortamda arkadaş yapıyordu.
Bende sınıfta oturmuş kulaklıklarımı takıp dışarıda yağan yağmuru izliyordum.***
Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş çıkınca gölgeye kaçıyorsun, rüzgarı sevdiğini söylüyorsun ama rüzgar çıkınca perdeni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum, çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun...
***Ben sınıfta otururken yanıma biri sandalye çekip oturdu. Kim olduğunu tanımıyordum, muhtemelen geçen senelerden olan bir çocuktu. Uzun boylu sarışın gözleri elaydı.
-Sen neden çıkmadın? Her şey yolunda, değil mi? –
-Yolunda, sadece kimseyi tanımıyorum. Benim için yeni bir yer ve yeni yerleri sevmem.-
Diyerek önüme dönüp camdan bakmaya devam ettim. Çocuk birkaç saniye sonra konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Kayıp Umutlar~
Teen FictionBenim hayatımda bir dönüm noktasıydı. Birileri benim hayatımdan bir parçayı alıp sökmüştü sanki gözlerimin önünde. Bir daha onun sesini asla duyamayacak, hayatım boyunca onun sevgisinden yoksun kalacaktım, bu acı hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak k...