-||.||.||||-
Artık çok yakındı, yaratığın etrafa yaydığı kül kokusu burnumu sızlatıyor, kendini çekmek için sivri parmaklarını havalandırmaya sapladığında çıkan ses kafamın içinde yankılanıyordu.Artık sadece ben değil diğerleri de korkmaya başlamıştı.
"Felix bırak yapayım, yoksa çok geç olabilir!"
"Hayır Alan, sakın ateş etme! Henüz değil!"
Robin yarasını daha da bastırarak bağırdı.
"Daha fazla yaklaşırsa bu şansımızı da kaybederiz Felix mantıklı düşün!"
Felix konuşmuyor sadece yaratığın geldiği yöne bakıyordu, ne düşündüğünü anlamak imkansızdı.Diğerleri korkmalarına rağmen Felix'in emirlerine karşı gelmiyor ona güveniyorlardı.Ben de güvenmek istiyordum, ama olmuyordu.Yaratığa iki araba mesafesi kadar uzaktık, korkum beni ele geçirmiş gibiydi, ne olduğunu anlamadan elim Robin'in belindeki silaha gitti ve yaratığa çevirip tereddütsüz bir şekilde iki kez ateş ettim.Silah aniden o kadar ısınmıştı ki birden elimden fırlatmak zorunda kalmıştım.Yaratık olduğu yerde durmuş, Felix ve Alan şaşkın gözlerle bana dönmüştü.Havalandırma ızgarasını kırmakla uğraşan Anthony ve Ethan sırtlarındaki kalkanları ellerine alarak Felix ve Alan'ın önünde yanyana geçip bize barikat oluşturdular.Yaratığın üzerinde gerçekleşen patlama nedeniyle oluşan basınç herkesi sertçe geri savurmuştu.Hepimizin çarpmasıyla ızgara kırılmış, dağınık bir şekilde koridora fırlamıştık.Neyse ki Ethan ve Anthony'nin kalkan barikatı bizi patlamanın etkisinden korumuştu.Çok geçmeden herkes tekrar ayaklandı, ama Robin'in yarası daha da kötü görünüyordu, bandaj çoktan kana bulanmıştı.Felix hızlıca etrafa göz gezdirdi ve takımı toparlamaya çalıştı.
"Alan, Robin'e yardım et! Ethan, Anthony arkada gözümüz olun ilerlemeye devam ediyoruz!"
Öncekine göre daha büyük ve geniş bir koridordaydık.Duvarlarda bulunan ışıklar son nefeslerinde bize yolu göstermek için karanlığı yenmeye çalışıyorlardı, biz de olabildiğince hızlı ilerlemeye çalışıyorduk ama Robin'in yorgun düşmesi bizi yavaşlatıyordu.İlerlediğimiz yol boyunca Felix sağ ve sola doğru ayrılan ufak koridorları sürekli kontrol ediyordu.Koridorların girişinde duvarlara turkuaz renkte yazılmış büyük karışık sayılar Felix için bir şeyler ifade ediyor gibi görünüyordu.Bir yerden fırlayabilecek olan yaratıkların korkusuyla kısa süre ilerledikten sonra Felix birden durdu ve solundaki koridora döndü.
"Hayır..."
Zeminde kafası patlamış iki yaratık ve paramparça olmuş üçten fazla insan cesedi vardı.Alan gözlerini kapattı ve başını eğip sağ tarafa çevirdi.
"Stan'in takımı bu"
"Jordan, Roy, Harold, Jose, Stan.Hepsi çok iyi adamlardı, onları burada bırakamayz"
O sırada Robin eliyle ağzını kapayıp sertçe birkaç kez öksürdü, tam düşeceği sırada Alan onu tekrar yakaladı.
"Zamanımız yok Felix, Robin iyiye gitmiyor!"
Korkulan olmuştu, gölgelerin ardında düşmanın ayak sesleri yankılanıyordu.
"Geliyorlar!"
"Ethan, Robin'i taşımama yardım et!"
Ethan'ın Alan'a yardım etmesiyle daha hızlı ilerlemeye başlamıştık, ama yeterli değildi.Bir an önce doğru yola ulaşmalıydık, aksi halde yaratıklar bize yetişeceklerdi.Arkamızdan gelen ayak sesleri ve gürlemeler birden fazla olduklarına işaret ediyordu ve gittikçe yaklaşıyorlardı.Bir çok koridor geçmemize rağmen Felix hala herhangi birine girmiyor doğru olanı bulana kadar yolunu değiştirmek istemiyordu.O sırada Anthony kısa aralıklarla iki kez silahını ateşledi.
"Biri isabetli diğerini ıskaladım, arkasında başka hedef göremiyorum! Daha fazla silahımı ateşleyemem, Ethan seninkini alıyorum"
Koşarken bir yandan da başımı arkaya çevirip neler olduğunu görmek istedim.Anthony Ethan'ın belinden silahını alıp yaratığa çevirdiği sırada üzerimize doğru gelen yaratığın sağ tarafındaki koridordan diğerlerine kıyasla üç kat daha büyük bir yaratık kayarak diğerine çarptı ve duvarda sıkıştırıp paramparça etti.Anthony'nin tepkisinden durumun normal olmadığını anlayabiliyordum.
"Bu da ne be!"
Yaratık toparlanıp bize doğru koşmaya başladı, her adımı yeri sarsıyordu.Önüme döndüğüm sırada arkadan iki kez daha silah sesi geldi.Tekrar kafamı çevirip yaratığa baktığımda yaratığın köprücük kemiğinde ve göğüs kafesinde patlama meydana geldi, patlamanın olduğu yerler parçalanmış fakat bunun yaratığa hiçbir etkisi olmamıştı, hatta hızlanmaya devam ediyordu.Anthony bağırıp Felix'e seslendi.
"Felix bu normal değil, tek başıma düşürmem imkansız!"
Felix ileride bulunan koridor ayrımına bir şey fırlatıp bağırmaya başladı.
"Sis bombasını attığım yerden sağa dönün!"
Attıktan kısa süre sonra sis bombası patlayıp ayrımın bulunduğu yeri duman içerisinde bırakmıştı.Dumanın içine daldık ve hemen sağdaki koridora girdik.
"Durun! Sakın kıpırdamayın!"
Felix'in bizi durdurmasıyla herkes olduğu yerde durdu ve beklemeye başladı.Yaratık bizi farketmemiş dumanın içerisinden düz bir şekilde devam edip bizden uzaklaşmaya başlamıştı.
"Devam ediyoruz, çıkış uzakta değil"
Artık peşimizde yaratıklar yoktu fakat burada olduğumuz sürece kimse rahat nefes alamıyordu.Birkaç ayrımdan daha ilerledikten sonra kapısı yarıya kadar açık olan büyük bir asansörün içine girdik.Felix asansörün üstünde bulunan kapakçığa tırmanıp bana elini uzattı.Kısa sürede hepimiz asansörün üstüne çıktık.Sonunu göremediğim yükseklikten buraya kadar uzanmış üç ipe ikişerli olarak bağlandık.Felix'in fenerini yukarı tutup işaret vermesiyle ipler bizi yukarı çekmeye başladı.Yukarıya çıkmak çok üzün sürüyor ve bu sürede kimse konuşmuyordu.Bulunduğum durum ve yaşadığım şeyler hiç mantıklı gelmiyordu, uyanamadığım bir rüyada sıkışmış gibiydim.Yukarıda bizi bekleyen başka birilerinin olduğunu görebiliyordum.Asansör kapısından çıkıp ipten kurtulduğum anda birisi beni yüz üstü yere yatırıp ellerimi bağlamaya başladı.
"Ne yapıyorsunuz? Bırakın beni!"
Başka birisi daha gelip gözlerimi bağlamadan önce gördüğüm tek şey buraya ilk geldiğim zaman gördüğüm, boydan boya uyarı kaplı uçurumun yanında olduğumdu.Ne kadar kurtulmaya çalışsamda mümkün görünmüyordu.Kısa süre sonra kolumda hissettiğim ufak bir acıyla bilincimi kaybettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELFI
Ficção CientíficaTedavisi olmayan bir hastalığa yakalandığı söylenen Zack, önünde iki seçenek ile karşı karşıya kalır.Ya kalan kısa zamanını dolu dolu geçirecektir, ya da gizli bir insan dondurma tesisinde hastalığın tedavisi bulunana kadar bekleyecektir.Zack gelece...