Kekre

45. Bölüm

Selamun aleyküm.

Bölüm şarkısı:
Neşet Ertaş/ Kurusa Fidanın

🥀

Kurusa fidanın
Güllerin solsa
Göynümde solmayan
Gülümsün benim

🥀

Geline neden kına yakılırdı?

Hayatım boyunca bir kınaya ve bir düğüne gitmiştim. O da dostum, kardeşim, ablam Amine'nin kınası ve düğünüydü. Neriman teyze ve Hümeyra teyzeyle kaldığım süreçte beni kınaya ve düğüne götürmeye çok çabalamışlardı fakat ben Nuh demiş amenna peygamber de demiş fakat gitmemiştim.

Evlilik hayalim olmamıştı. Beyaz deyince aklıma gelinlik gelmezdi. Kefen gelirdi. Ben aile olmayı Hümeyra teyzeyle öğrenmiştim. Anne ne demekti o bana öğretmişti. Benim ondan önce bir babam vardı. Dağdı. O dağdan sırtımı ayırdığım an defalarca bıçak yemiştim sırtıma. Başka kimsem yokken bir annem, kardeşim, dostum, abim, ablam, kocam olmuştu. Kendimi kocaman bir ailenin ortasında bulmuştum.

Bir adamı sevmek... Hele böylesine sevmek hiç yoktu hayalimde. Lakin Allah nasip etmişti. Hemde öyle bir adamı nasip etmiştiki onun için şükrediyordum.

Amine'nin kınası ve düğünü gittiğim ilk düğün olduğu gibi Ensar bana ulaşmasaydı muhtemelen son düğün de olacaktı. O zaman çok merak etmiştim.

Geline neden kına yakılır?

Askerlere yakılırdı. Vatana kurban olsun diye. Koçlara yakılırdı. Allah'a kurban olsun diye. Ya gelinlere?

Bir kadının evini kurması, kocasının suküneti, bahçesindeki gülü olması, çocuklarını Allah'a kul olarak yetiştirmesi en büyük başarılarından biriydi. Hemde her şeyin bireysel başarıya dönüştüğü şu çağda. Herkesin ben dediği bir zamanda biz demekti. Bizim için böyle bir kadın yüz kadından evlaydı.

Karanlık salondaki tek ışık Yaren'in etrafında dönen genç kızların ellerinde ki mumlardı. Ziya amca ve Gülistan anne Sivaslı'ydı. Sivas' a ait bir kına ağıdı söyleniyordu.

Bacanızda Ot Muydum
Gapınızda Çöp Müyüdüm
Bu Yıllıh Da Galsayıdım
Başınızda Yük Müyüdüm

Ağıdı yakan kadının sesi güzeldi. Ben şaşkınca etrafıma bakmakla yetiniyordum. Bazı kadınlar ağlarken bazıları aralarında fısıldaşıp bir şeyler konuşuyorlardı.

İnciler Suya Sızdı
Derdim Yohdu Yarem Azdı
Bir Tüyünü Vermez İdim
Yavrum Mevla'm Böyle Yazdı

Kafamı çevirip Gökçe'ye baktım. O da benim gibi şaşkındı. Yanımda oturan Zerin nine kolumu dürttüğünde kafamı çevirdim.

"Sen niye kalkmadın küçük hanım? Çok oturan gelinden hayır gelmez." Kirpiklerimi kırpıştırdım. Ne yapacağımı bilmiyordum ki. Amine'nin kınası böyle olmamıştı.

Baban Sivas'a Vardı Mı
Alın Yeşilin Aldı Mı
Eksiyin Tamam Oldu Mu
İşte Goyup Gidiyorsun

Gözlerim ablama takıldı. O da Gülistan teyze gibi ağlıyordu. Hümeyra teyze bile ağlıyordu. Olduğum yerde büzüldüm.

Dan Uyhusu Datlı Olur
Galdırırlar Yavrum Seni
Elin İşi Firgatl'olur
Yıldırırlar Yavrum Seni

Ağıt bittiğinde ışıklar açıldı. "Gelin ağlamış mı?" dedi Ömer abinin akrabalarından biri olduğunu düşündüğüm yaşlı kadın.