Bölüm Şarkısı: Mavi Gri - Papatyalar
———"Ahsen, bak.. Önceden olan şeyler yüzünden aramızdaki mesafenin farkındayım ama ben bazı şeyleri aşalı çok oldu. Seninle eskisi gibi iki yakın arkadaş olalım istiyorum."
"Kim demiş hala öyle olmadığımızı?" dediğimde gülerek yere baktı.
Kapıdan gelen öksürme sesiyle o tarafa döndüm.
———
"Ben salona gideyim." Ali mutfaktan çıkınca Orkun yanıma doğru yaklaştı.
"Allah muhabbetinizi arttırsın." dediğinde inanamaz bir şekilde suratına baktım.
"Yok artık. Trip mi atıyorsun?"
"Hayır." dediğinde güldüm.
"Bayağo trip bu şu an." dediğimde güler gibi oldu. Ellerimi yanaklarına koyup sıktım. "Ay ay ay. Trip de atarmış."
"Ahsen bırak yanağımı. Şurada ciddi olmaya çalışıyorum."
"Canım, ciddi olman gereken bir durum yok. Ben çizgimi biliyorum, Ali çizgisini biliyor. İki arkadaş olarak konuşuyoruz sadece. Hem az önce bana geçmişte yaşananları unuttuğunu söyledi."
Yüzü biraz yumuşadı.
"Hadi içeri gidelim."
Beraber salona girdiğimizde annem bize imalı imalı bakıp önüne döndü.
"Ahsen hadi hazırlan da çıkalım." Ahmet'e kafamı sallayıp yukarı çıktım.
Üzerimi değiştirip makyaj yaptıktan sonra kapı tıklandı ve içeri Orkun girdi.
"Hazır mısın?" dediğinde kafamı salladım. "Odanı hiç görmemiştim." dedi odamı süzerken.
"Normal bir oda işte." dedim ve çantamı aldım.
"Sana ait olan her şey güzel." dediğinde gülümsedim.
"Hadi çıkalım." Aşağı indiğimizde salona girdik. "Biz gidiyoruz." dediğimde Ali, Ahmet ve Ebru da kalkmıştı.
Hepsi annemlerle vedalaştıktan sonra evden çıktık. Ebru'yla Orkun kendi arabalarına bindiğinde biz de Ali'yle beraber bizim arabaya bindik.
"Sizinkiler çok kafa dengi ya."
"Öyledirler." dedi Ahmet yola bakarken.
"Ben de böyle damdan düşer gibi oldum ama kusura bakmayın." dediğinde arkamı dönüp ters ters baktım.
"Saçmalayı kes." dediğimde gülerek kafasını salladı.
Mekana geldiğimizde arabadan inip kapıda sigara içen Kerem ve Yiğit'in yanına gittim.
"Selam çiçeğim. N'aber?" dedi Kerem yanağımdan makas alıp.
"İyi. Sizden n'aber? Sevgiline kavuşunca bize bakmaz oldun." dedim alayla.
İrem ve Doğukan geleli 4-5 gün oluyordu.
Doğukan, Yiğit ve Kerem'in evine; İrem de Serap ve Merve'ye yerleşmişti.
"Aşk olsun. Biliyorsun, senin yerin ayrı." deyince ona öpücük attım ve içeri girdim.
Bar tezgahının önünde oturan Doğukan ve Serap'ı görünce o tarafa ilerledim.
"Çifte kumrular, ne var ne yok?" dedim aralarında durup.
"Hasret gideriyoruz." dedi Serap, Doğukan'a sarılıp. O sırada Orkun yanıma gelip belime sarılınca gülümsedim
"Yemek nasıldı?" Doğukan'ın sorusuyla beraber hepimiz Orkun'un cevabını bekledik.
"Birkaç pürüz dışında her şey güzeldi."
"Neymiş o pürüz?" dedi Serap.
"Ali de bizdeydi." dediğimde ikisi de hayretle baktılar.
"Onun orada ne işi vardı Allah aşkına?" dedi Doğukan şaşkınca.
"Ahmet'ten not almaya gelmiş." diye homurdandı Orkun. Gülerek ona baktığımda parmağının ucuyla burnuma vurdu.
"Kötü mü geçti yani?"
"Kötü geçmedi. Yemekte Orkun'la babamın sohbeti bitecek gibi durmuyordu açıkçası." dediğimde Orkun'un omuzları gururla havalandı.
"Beni sevdi sanırım." O sırada Ahmet yanımıza geldi.
"Sevdi sevdi. Ben anlarım babamı gözünden."
Ahmet'in cümlesiyle Orkun daha da havalandı.
"O zaman bunun üstüne bir sahne yapılır."
Serap ayağa kalkınca biz de onunla beraber sahneye ilerledik.
Mavi Gri - Papatyalar
Sabahın ilk ışıklarını
Seninle görmek istedim
Evimin tüm sokaklarını
Seninle yürümek istedimOrkun'un şarkıyı söylerken gözlerini bana çevirince gülümsedim.
Okuduğum en güzel şiirde
Arar gözlerim seni
Unuttuğum bir yüzde
Eski soluk resimlerdeKal dedin yanımda
Umut ol yarınlara
Eskisi gibi mi değil
Değil yalnız aşklaYine gelir bahar,
Açar teninde papatyalar
Biz sırılsıklam yağmurda,
Serin bulutlar altındaUçuşur rüzgarda aşk
İçim içime sığmaz taşar
Sesin sözlerimi yutar
Kaçar yavaş yavaşAhmet ve Serap sırayla gitarlarını çalarken Yiğit yavaşça bateride ritim tutuyordu. Kerem de klavyeyle onlara ayak uydururken içeriden bir alkış yükseldi.
Yine gelir bahar,
Açar teninde papatyalar
Biz sırılsıklam yağmurda,
Serin bulutlar altındaUçuşur rüzgarda aşk
İçim içime sığmaz taşar
Sesin sözlerimi yutar
Kaçar yavaş yavaş————
"Uyumak istiyorum." dedi Ahmet anahtarı kilide sokmaya çalışırken. Birkaç denemeden sonra beceremeyince anahtarı elinden aldım ve kapıyı açtım.
"Bu kadar içmeseydin gözünün önünü görebilirdin belki." Söylenmelerime kulak asmadan içeri girdi.
"İçkiden değil, uykum var." İnanmadığını belli eden bir şekilde bakıp yanından geçtim.
Işığı açmadan mutfağa girip kendime su doldurdum. Tam o an ışık açılınca irkilip kapıya baktım.
"Anne, sen uyumadın mı?"
"Uyku tutmadı." deyip annem de kendine su doldurdu.
"Neden?" Bir süre duraksayıp bana baktı.
"Gel, bahçede oturalım biraz."
Kesin bir şey olmuş
Bahçeye çıkıp masaya oturduğumuzda annemin konuşmasını bekledim.
"Kimseye söylemeden aramızda söz yaptık ya..." Kafamı salladım. "Akrabalar laf ediyormuş."
"Ne diyorlarmış?"
"'Çocukları bir başına gönderdiler oralara, kız buldu birini kim bilir neler etti. Ondan kimseye ses etmeden söz yaptılar. Düğün yakındır.' falan diyorlarmış."
Duyduğum şeylerle donup kaldım.
"O ne demek ya?" dedim sinirle. "Onlar kim oluyor da konuşuyor?"
"Kızım milletin ağzı torba değil ki büzesin. Siz gittikten sonra teyzenle konuştum da ondan öğrendim. Babanın da haberi yok bundan. Sakın bir şey belli etme."
"Tamam etmem. Ne olacak peki şimdi?"
"Şimdi..." deyip sustu. "En yakın zamanda düğün olacak."
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜZİĞİN RİTMİ
General FictionMüziği hayatının merkezi yapmış bir grup arkadaş düşünün... Onların aşk ve dostluk dolu tatili ile tatil sonrasında olanlar diyeyim siz direkt okumaya başlayın bence ;) -- "Seni seviyorum. Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Duyduğum her...